Obama'nın sonu hangisinden?

14 Eylül 2009 11:50 tsi
4 yıl yeter mi, yoksa o bile fazla mı? iyibilgi Ankara

Barack Obama’ya seçim kazandıran “o eski halinden eser yok şimdi”den.. Yeni seçilen ABD başkanlarının daha bir yılı dolmadan-hatta daha yaklaşmadan-bu denli ağır muhalefete ve anketlerde düşüşe uğramaları pek sık görülen bir durum değil.

Hele Obama gibi bir “karizma-lider”in bu denli kamuoyu reaksiyonuyla karşılaşması görülmüş değil. Yine de durumu fazla büyütmemek lazım. Ama şu bir vaka: evvelsi gün Washington’da düzenlenen protesto gösterilerine katılması gereken kişi sayısı 20 bindi.

Ama bu rakam bir rekorla aşıldı ve kimi gazetelere göre 2 milyonu buldu! Doğrusu bu da mübalağalı gelse de bize, Obama’nın Başkanlık törenini 1.5 milyon katılımcının izlemiş olduğu anımsandığında gariplik sezilebilir.

---

---

Obama’ya yönelik ağırlaşan muhalefetin yönlendiricisi elbette siyasi rakipleri ve başta da Cumhuriyetçi Parti.

Fakat yönlendirmenin karşılık bulması bununla açıklanamaz. Belki de bunu tahlil etmenin en iyi yolu, protesto da kendisini yönlendirilen “ağır” ithamlar içinde “politik-reel”e en yakın olanını bulmak!

Beyaz Saray’ın siyahi başkanı bugün iki konuda sert eleştirilere maruz kalıyor. Bunlardan biri ekonomi performansı, diğeri ise sağlık reformu.

Özellikle sağlık reformu üzerinden gelen kritikler doğrusu yenilir yutulur gibi değil. Barack Obama ise durumu izah ederken, halihazırdaki sağlık sisteminden nemalanan “sistemin” karşı çıkışına bağlıyor bu yüksek sesleri.

Belki öyle belki değil. Bununla birlikte Obama’ya, protesto mitinglerinde 3 itham yöneltiliyor. Müslüman olduğu, Nazi olduğu ve Komünist/Sosyalist olduğu.

---

 

---

Doğrusunu söylemek gerekerse sadece ABD’de değil dünyanın çeşitli ülkelerinde de Obama’nın dini inancı konusunda çok fazla spekülasyon yapıldı ve yine seçim kampanyaları döneminde bu konu tüketildi.

ABD genelinde insanlar bunu günlük eğlenceli bir konu olarak görse de, Obama’yı tahtından edecek ciddiyette görmüyor.

Nazi suçlaması ise zaten haddinden fazla bir suçlama olduğu gibi, aynı zamanda Obama’nın üzerinde duracak bir çamur değil.

---

 

---

Fakat o kadar da kolay savuşturmamak lazım bunu. En azından günlük politikalar üzerinden yapılacak bir analizde.

ABD’de nazilikle suçlanmak aslında bir yanıyla faşizm ise diğer yanıyla Yahudi karşıtlığı demek! Bu önemli. Çünkü Obama’nın İsrail’le ilişkileri göreve geldiğinden beri limoni.

Dümdüz ve sırf hakaret olsunda diye mitinglerde dillendirilen Nazi söylemi bu bağlamda Beyaz Saray’da yara açmaz ama, İsrail açabilir.

Son yafta ise Komünist/Sosyalist iddiaları. İşte bu etiketler hayli hasar verebilir. Obama’nın genel olarak bütün “dili” ve “tarihi” içinde bu “suçlamalara” meydan verebilecek karineler bulunuyor.

---

---

Bugün içinde aynı teori geçerli. Sadece “sağlık” söylemindeki notlar bile-eğer algıda seçici iseniz-buna göndermeler yapıyor.

Ülkedeki “anti-komünist ruhun” soğuk savaş sonrası yok olduğunu söylemek çok büyük lokma yemek olur.

ABD de bu konunun nasıl hızla beslenebileceği tahmin edilemez. ABD belki “siyah başkan”ı tolere edebilir ama “üstüne sosyalist” bir Başkan mevzu bahis bile olamaz.

Bu nedenle siyaseten Obama’nın üzerine yapışmaya en uygun etiket bu gibi duruyor muhalifleri açısından.

Doğrusu Obama’nın “duruşu, dili, hayalleri”ne bakıldığında onu hemen J.F. Kennedy bütünleştirenler, benzeştirenler haksız değil.

Bu benzeşmelerden biri de Kennedy’nin de hayli ağır ve sistematik biçimde “komünistlikle” itham edilmesiydi.

Bu haber 1,441 defa okundu.