anayasasıyla devam | " /> anayasasıyla devam | "/>

En Sıcak Konular

Bu zihniyetin anayasasıyla devam

14 Eylül 2009 11:00 tsi
Bu zihniyetin anayasasıyla devam Yaşar Okuyan, 12 Eylül döneminde, Mamak Cezaevi'ndeki cehennemi anlatıyor.

Deniz Güçer / Akşam

Yiyecek için uzattığımız eller postalla ezildi

Mamak Cezaevi 12 Eylül döneminin adeta işkencehanesi olmuştu. Yaşar Okuyan'ın anlattıkları Mamak'ta yaşananları bir kez daha tüm şiddetiyle anımsattı: "Hücrede bile hazır olda durmak zorundaydık. Bir delikten yiyecek almak için uzattığımız elimiz postalla eziliyordu. Cezaevi komutanının 5 kişiyi döverek öldürdüğü anlatıldı. İntihar dediler. Oysa buna imkan yoktu."

12 Eylül sürecine bire bir tanık olan dönemin MHP Genel Sekreter Yardımcısı Yaşar Okuyan Mamak Cezaevi'nde yaşadıklarını anlattı:

"Mamak'ta 100 kişiyle aynı anda tutulduğum hayvan kafesini anlatmaya kelimeler yetmez. Sonra 'hücreye" dediler. Tam 29 gün hücrede kaldım. Hücre arkadaşım Taha Akyol, orada gerçekten çok dik durmuştur. Bütün sıkıntıları o hücrede yan yana yaşadık."

"İlk ülkücü idam mahkumu, Mustafa Pehlivanoğlu'nu mahkemesi bile bitmeden astılar. Yine bizi uyandırıp önümüzden geçirdiler. Onunla ilgili çok acı bir de anım var. Bir gece genç bir asker geldi. 'Donuyor çocuk. Sizde bir kazak olacaktı' dedi. Çıkardım verdim. Sarı bir kazak. Mustafa o kazakla bir gün ısınabildi. Ertesi gün onu idam ettiler. Sonra o kazağı veren askeri de coplayarak kimden aldığını öğrenmişler. Asker kıyamamış buna, bana gelmiş."

FIRSAT BULSAM KENDİMİ ASACAĞIM
"Biz 'A Blok Tecrit -2 Ön' denilen bölümde kalıyoruz. Hep böyle çağırılıyoruz. Bir hafta önce yandaki hücrede ülkücü bir genç kendini astı diye tutanak düzenlenmiş. İnsanın intihar etmesi mümkün değil oysa. Bir fırsatını bulsam, o cehennemden kurtulmak için kendimi hemen asacağım. O dönemin cezaevi komutanının 5 kişiyi döverek öldürdüğü ve intihar ettiler diye tutanak hazırlandığı çok konuşuldu. Ama ispatlayacak durumda değilim."

İŞKENCEDEN ÖLENLER ARAŞTIRILMALI
"12 Eylül, Mamak, Metris ve Diyarbakır'daki işkenceler ve orada işkenceden ölenlerin araştırılması lazım. Faillerin ortaya çıkarılması lazım. Bir hesaplaşma olacaksa doğru zeminde olması lazım. Kendinizi öldürecek duruma geliyorsunuz, bu kesin. Onur ayaklar altında. Bir delikten size günde bir yoğurt kasesi içinde çay gibi bir şey veriyorlar. Elimi uzatıyorum, çavuş ayağındaki postallarla basıp eziyor. Bir delik var. Tuvalet için kullanıyorsunuz. Hazır olda hücrede yan yana oturuyorsunuz, Taha yanımda konuşamıyoruz. Kağıt vermediler, 29 gün elle pislik temizlettiler bize. Tükürükle traş olduk. Hücrede öyle bir şey oluyor ki gündüz mü gece mi anlamıyorsunuz. Uyutmuyorlar."

DOKTOR! BİR İNTİHAR ETTİ RAPORU YAZAR MISIN
"Bu arada ben taş dökmeye başladım. Revire göndermiyorlar. Bir yakınımız aracılığıyla 4. kolordu Komutanı Recep Ergun'a ulaşmış. Ergun cezaevi komutanını çağırıp kızıyor. Cezaevi komutanı Raci Tetik, beni ve Taha'yı çağırdı. Bana 'Sen kim oluyorsun da beni şikayet ediyorsun. Gebertirim seni' diye bağırdı.

Sonra doktora dönüp, 'intihar etti raporu verir misin?' diye sordu. Doktor 'Veririm komutanım' dedi. Sonra 'Kağıt verin şikayetim yoktur diye yazacaklar' dedi. Ben ve Taha Akyol reddedince hücreye atıldık. Kanlar içinde taş düşürdüm, bir ağrı kesici dahi vermediler."

YAŞAR BEY KİM DİYE TAHA'YA SORDUM
"Canavarlaşmış bir cezaevi komutanı var. Onun yardımcısı Yarbay Refik Uzuner ise dünya iyisi. Bir akşam nöbet değişiminde arkamız dönük, bir ses duydum; "Yaşar bey döner misiniz?"  İçimden 'Yaşar bey kim' diyorum. Taha'ya fısıldadım. 'Yanlış mı duyuyorum' dedim. 'Yok' dedi. Korkarak döndüm;  'Sizi bir müddet misafir edeceğiz, kusura bakmayın. Haklısınız davanızda ama elimizden bir şey gelmiyor. Dedenizden mektup geldi. Okumanızı istiyorum.  3 saat alacağım" dedi.

"Hücreden içeri sızan ince ışıkta okudum dedemin mektubunu: "Torun üzülme. Dedeni de İstanbul hükümeti idama mahkum etmişti. Allah büyüktür vatanseverlerin yardımcısı olur. Dik dur, başını eğme'.  Yarbay geldi ve bana 'Deden haklı Yaşar Bey. Ama o mektubu almak zorundayım' dedi ve hüngür hüngür ağladı. Sonra 'Allah büyüktür' deyip gitti. O ziyaret hem bana, hem Taha'ya onca gün sonra ilk umut veren olaydır."

TAHA AKYOL VE ZEYBEK'LE AYNI YATAĞA SIĞDIK
"Hücredeki 29'uncu günün sonunda 'D Blok'a götürüldük. TÖBDER, KÖYKOP, Türkiye İşçi Köylü Partisi, Perinçek takımı, MSP ve MHP'li yöneticileri buraya geçirdiler. 75 kişilik bloğa 240 kişiyi sığdırdılar. 7.5 aylık sürede Taha Akyol, Namık Kemal Zeybek ve ben aynı yatağa sığmaya çalıştık. Koğuş seçiminde Perinçek'le yarıştık. Ama gariptir TÖBDER takımı ve diğer sol gruplar bana oy verdi, MSP'liler de Doğu Perinçek'e oy verdi.

BİZ 240 ERKEK DEVRİMCİ KADINLARA AĞLADIK
"Yan tarafımız kadınlar koğuşu. Eksi 20 derece kadınları avluya çıkarıp marş söyletiyorlar. Boyalı pencerelerden delik açtık. Bir gün çavuşun biri solcu kızları coplamaya başladı. Hepsini karın üzerine yatırıp üzerlerinde dans ediyor. Ortalığı kan götürüyor. Devrimci kadınların feryatları hala kulaklarımda. İçerde 240 adam bu manzara karşısında sağcısı solcusu hepimiz ağladık."
"İlk açık görüşte annem geldi. Beni gördü bir adım attı, 'Oğlum nasılsın' der demez bir astsubay annemi itti. Dikenli tellerin üzerine düştü. Elinden damlayan kanlar karların üzerine iniyor. Cinnet geçirdim. Üzerime çullanıp yaka paça götürdüler."

"564 sanıklı MHP davası. Bir numaralı sanık Türkeş, ben 6 numaralı sanığım. Türkeş'e davayı İstiklal Marşı'yla başlatalım' dedim.  Mahkeme heyeti salona girince İstiklal Marşı'na başladık. Savcıların hepsi mecburen hazırola geçti. İnanılmaz bir sahneydi. Herkes ağlıyordu."

İLAHİ TESADÜF
"MHP davası tam 10 yıl sürdü. Benimle ilgili iddialara gelince. Ergin Örgügören diye bir MİT ajanı var. MHP'de Beşiktaş'ta ilçe sekreteri olmuş. Çocukları suça teşvik ediyor. Ama yönetim olarak bizim haberimiz yok. Zaten MHP iddianamesi onun hazırladığı dokümanlar üzerine kurulu ve savcı onları benim hazırladığımı savunuyor. Olayın aslı işe bambaşka. Şüphelendim. Çocuklar evinden iki bavul dolusu evrak getirdi. Bavullardan biri ele geçti.

Diğerini rahmetli Gün Sazak'la bavulu İstanbul'dan Ankara'ya getirdik. Çıkan belgeler bizi şok etti. Kriptolu yazılar, bir dolu belge, şifreler... 'MHP'li gençlerle gittik şunu yaptık. G - 5'e bilgi notudur' diyor mesela. Onlarca kod adı. Belgeleri Hürriyet'e verdim. Manşetten çıktı. Dönemin Başbakan'ı Ecevit, 'Öyle biri MİT'te çalışmıyor' diye açıklama yaptı ama ortalık karıştı. Baskında odamda duran bu belgeler üzerinden MHP iddianamesi kuruldu. Öngören tüm çabama rağmen duruşmalara getirilmiyor. Sonunda 'Bu adamın MİT'le irtibatlı olduğuna dair dokümanları Londra'ya gönderdim tahliye etmezseniz günah gitti, onları yabancı basına dağıttıracağım' dedim. O gün tahliye oldum. İlahi tesadüf!"

Erdal Eren önümüzden ölüme yürüdü
"Erdal Eren'i biz oradayken astılar. Hücreye alınalı birkaç gün olmuştu. Sabaha karşı dörtte o gencecik çocuğu sehpaya götürürken hepimizi uyandırdılar. 17 yaşındaki Erdal Eren, önümüzden geçerek ölüme yürüdü. Erdal Eren'in askerler arasından götürülüşünü hala unutamıyorum. Eren'i idama götürenler, 'Kalkın lan sizin de sonunuz böyle olacak' diyorlardı."



Bu haber 462 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,407 µs