Açılım keskin virajda

10 Eylül 2009 13:30 tsi
Erdoğan ‘Biz yolumuza devam edeceğiz’ dedi ama ‘açılım’ süreci şehit ve çatışma haberleri eşliğinde ne kadar yol alabilir, sonuca gidilebilir? Meselenin asıl ve acil tarafı annelerin gözyaşlarını dindirmek değil miydi? Aslında bir

Gelen çatışma ve şehit haberleri, “Demokratik Açılım” sürecini nasıl etkiler? Şu anda hemen herkesin kafasındaki soru bu.

Başbakan Erdoğan’ın şehit haberleri üzerine yaptığı açıklamada “saldırıların açılım sürecini engelleyemeyeceğini” söylemesi, bir “kararlılık” beyanı olarak kuşkusuz önemli.

Ama meselenin görmezden gelinemeyecek “duygusal” boyutları, herkesin malumu. Dolayısıyla bir yandan şehit haberleri gelirken bir yandan da “açılım” sürecinin devam etmesi, en azından bu sürecin temposu üzerinde ciddi bir olumsuz etki yaratacaktır.

Başından beri “biz yokuz” tutumu alan muhalefetin de “duygusal” atmosferi tahrik edecek bir üslup benimsemesi, beklenmesi gereken bir gelişme. Kim ne maksatla yaparsa yapsın “şehitler” üzerinden, “ölümler” üzerinden, “çatışma” ve “operasyon” haberleri üzerinden “siyaset” yapmak hem çok tehlikeli, hem de etik olmaktan uzaktır.

Bu nedenle meseleyi tartışırken benimsenen ve ister istemez kamuoyunun görüş ve eğilimleri üzerinde şu veya bu yönde etkili olan dil ve üslup konusuna büyük özen göstermek, sorumlu davranmak gereği var.

Sonuçta ateş düştüğü yeri yakıyor. Meselenin asıl ve acil tarafı bu “ateşi” durdurmak. Bu, her türlü siyasi çekişme ve mülahazanın üzerinde tutulması gereken bir hassasiyet.

Erdoğan sürecin devam edeceğini deklare etti; ama bu, bu gidişatın olumsuz etkilerini gidermek açısından ne kadar yeterli olacaktır? Göreceğiz.

Bu noktada “sorumlu” davranmakla yüz yüze olan partilerden biri de, “PKK ve Öcalan’ı muhatap alın” tutumuyla, bir anlamda kendi siyasi misyonunu da “işlevsiz” bırakan bir yola giren DTP.

Acı haberlerin geldiği bir ortamda bu “muhataplık” yaklaşımının herhangi bir şekilde hayat bulmayacağını söylemek için ne “kahin”, ne de “analist” olmaya gerek var.

DTP’nin “çatışmasızlık sürecini bayram sonuna kadar uzattık” diyen PKK’ya “silahları susturun” çağrısı olacak mı? “Bu yaptığınız süreci provoke etmektir” diyecek mi? “Bu şekilde barış istediğinize kimi, nasıl inandıracaksınız” diyecek mi?

“Demokratik Açılım” sürecinde DTP’nin oynaması muhtemel rol, bu sorularla çok yakından bağlantılı…

DTP’nin tersinden bir yol izleyerek açılıma muhalefet edenlerle aynı çizgide buluşması ihtimali, sadece hükümeti yalnız bırakmakla kalmaz, ortaya çıkan çözüm şans ve fırsatının herkes adına kaybedilmesinin nedeni ve sorumlusu olmasına yol açar…

www.iyibilgi.com analiz

Bu haber 492 defa okundu.