Avigdor daha çok şaşıracak!

10 Eylül 2009 12:03 tsi
İsrail'i hırpalayan Avrupa ülkelerinin listesi! iyibilgi Ankara

iyibilgi Ankara

İsrail ile Avrupa Birliği arasında oluşabilecek, herhangi bir konudaki herhangi bir çekişmenin aktörleri Almanya ve Fransa (nispeten) olamaz. Bu ikinci dünya savaşında yerli yerine oturtulmuş, zaman zaman da ABD tarafından “altı çizilmiş” vicdan azabı ile ilgili.

İşte tam da bu yüzden, yani içinde Almanya ve Fransa’nın bulunmayışı yüzünden, kimi Avrupa ülkelerinin Tel Aviv’e gösterdiğ “dirsek” sanki daha anlamlıymış ve sanki önemli bir nedeni bulunuyormuş gibi duruyor.

Bu ülkelerin listesi şöyle verilebilir: Norveç, Fransa (nispeten), İngiltere, İsveç sayılabilir. Tabii Avrupa’nın İsrail açısından önemi en büyük ticaret ortaklarından biri olmasından kaynaklanıyor.

İlk ipucu veya gariplik diyelim, İsveç ile yaşandı. İsveç’te bir tabloid gazete-ki magazin sayabilirsiniz-İsrail ordusunun öldürdüğü filistinlilerin organlarını sattığı yönünde bir haber yaptı ki, ortalık hakikaten karıştı.

İsrail çok sert çıktı ama İsrail hükümeti “demokrasi var burada, gazetelere dokunmayız biz” diyerek “Batı ülkeleri için dokunulmaz bir alanı” kalkan yaptı.

Ve tabii bu olayın zamanlaması Türkiye’yi pek seven İsveç Dışişleri Bakanı’nın İsrail ziyaretine denk geliyordu. İptal edildi.

Bu bir örnek. Mesela İngiltere de İsrail’e silah arzaları satmaya izin veren izinleri, ruhsatları iptal ediyor. Ki İsrail’e silah ambargosu konulması manasına gelmese de pek sık görülen bir durum da değil. 

Norveç ise Tel Aviv’in Batı Şeria’daki duvarın inşasında yer alan Elbit Systems şirketindeki hisselerini satma kararı aldı. Bir anlamda “duvardan çekildi”!

Fransa ise yine tavır koyuyor ama tabii daha naif. Paris’te Ahava adlı İsrailli bir firmanın ürünleri (kozmetik) işgal altındaki Ölü Deniz’deki ürünlerden yapıldığı için boykot ediliyor.

Çok küçümsenmemeli bu boykot. Çünkü İsrail-Avrupa ilişkilerinde “kozmetik” ürünleri hayli büyük bir kalemi, kâr sütununu oluşturuyor. Hatta denebilir ki tesadüfen seçilmiş de olmayabilir.

Sorun ne?..

Peki bu olayların, Netanyahu hükümetiyle AB ile ilişkilerinin giderek gerginleşmesinin sebebi ne?

Aslında tanımı basit. Tel Aviv’in, Filistin konusundaki inatçı direnişi bunun sebebi. Özellikle Barack Obama’nın Başkan olmasından sonra daha çok sıkışan İsrail hükümeti, başta “yeni yerleşim yerleri açılmaması” konusunda çok uyarıldı.

Ama bu talep ve baskılara Netanyahu ve bölgenin en keskin Dışişleri Bakanı Avigdor Liebarman “hayır” diyerek, göze parmak sokarcasına yeni yerleşim yerleri açma kararı aldı.

Şimdi de İsrail-ABD üzerinden bu kadar açık olmamak üzere-ağır baskıya uğruyor ve bu sürecek.

Peki bu kadar tehlikeli riskleri alır mı İsrail? Zaman zaman aldığı oldu. Ama bu sefer en azından yeni yerleşim yerleri açmak konusunda daha mütevazi davranacağını söyleyebiliriz.

İyibilgi’ye gelen istihbarat, İsrail’in aldığı bu son kararın, “son” olacağını söylüyor çünkü.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,701 defa okundu.