açılım karnesi | " /> açılım karnesi | "/>

En Sıcak Konular

Partilerin açılım karnesi

8 Eylül 2009 19:51 tsi
Partilerin açılım karnesi 'Demokratik açılım'da partilerin 'karnesi' çıkarıldı. Analizin sonuçları hayli ilginç: 'Kazançlı' görünen, en çok kaybeden taraf olacak...

GENAR Araştırma Şirketinin Başkanı İhsan Aktaş, 'Kürt Açılımı'nda partilerin karnesini çıkardı. Aktaş'a göre kazanmış gibi görünen MHP, sonunda kaybeden taraf olacak. Aktaş, tartışılan açılımla ilgili ise 'Çözüm 5-6 ayda olmaz. Bölgenin tedavisine uyuşturucu bağımlılığı tedavisi gibi bakmak, süreci o kadar uzun tutmak lazım' diyor

Kürt Açılımı'nın Siyasi Etkileri' yazı dizimizin ikinci bölümünde GENAR Araştırma Şirketi'nin Başkanı İhsan Aktaş ile görüştük. GENAR'ın kurucuları arasında AKP'ye yakın isimler de bulunuyor. Aktaş, CHP ve MHP'nin Kürt açılımı konusundaki konumlanmalarını eleştirirken, AKP'nin süreçte dengeli gittiğini, sonuç almaya giden bir tarzı olduğu görüşünde.

Kürt açılımında bugünkü tabloda, kim kazandı, kim kaybetti?
MHP mevzi kazandı gibi duruyor ama insanlar sadece ideolojik ve gergin nedenlerden oy vermezler iş üretme, ekonomi oluşturma, problem çözmeye bakarlar.  AKP'nin yüzde 45'lerde, MHP'nin yüzde 10'larda oyu var. MHP'nin kazandığı 2- 3 puan, oylarını iki katına çıkarmış değil. MHP mevzi kazanmış gibi dursa da süreç planlı ve programlı yürütülürse, AKP karlı çıkacaktır. MHP'nin, yanıltıcı bir kar sağladığını düşünüyorum. Uzun vadede çözümden yana olanlar karlı olacaktır. MHP'ninki aldatıcı bir ticarettir. Bugün gerginlikten kar üretiliyor ama bu kalıcı değil. 

GERGİNLİK ZARAR VERİR

MHP'nin izlediği katı tutum, ne getirir ne götürür?
Kendi partisine ne zarar veriri bilmiyorum ama olayı çok gergin bir zeminde tutarsa MHP, sürece zarar verir. Sorun küllenmiş gibi dursa da şehit aileleri var. Sorun toplumsal yapı çok sağlam olduğu için kan davası gibi yerlere varmadı. Dolayısıyla MHP'nin sert tutumu, diğer partilerden çok sert tepkiler alarak devam ederse sürecin keyfi kaçar diye düşünüyorum. 

Hükümetin Kürt açılımı projesi, ne gerçekleşirse, başarıyla tamamlanmış olur?
Bununla ilgili bir araştırmamız vardı. Yaklaşık 4 bin kişi ve 200 kanaat önderiyle görüşmeler yaptık. Sorun medyada tartışıldığı gibi yüzeysel değil. Ekonomik problemler var, bölgenin kendi içindeki problemleri var. Zorunlu göçlerle oluşmuş arazi problemleri var. Halkın kendini güvende hissetmesi, adalete güvenmesi gerekiyor. Bölge halkı 'İstanbul Mecidiyeköy'de oturan işadamının güvenlik şartlarına ben neden sahip değilim?' diye soruyor.  Kimlik, adalet, ekonomi açısından uzun vadeli güven verilmeli. Bunun  5-6 aylık bir mesele olduğunu düşünmüyorum. Bölgenin tedavisine uyuşturucu, alkol bağımlılığı tedavisi gibi bakmak lazım. Alkol bağımlısı nasıl tedavi ediliyorsa süreci o kadar uzun tutmak lazım. Veya bozulan bir bağı kültür nasıl iyileştirme süreci varsa bu kadar uzun bakılması lazım. Yani akşamdan sabaha Güneydoğu'da problem çözülmez.

RİSK DE BAŞARI AKP'DE

PKK'nın silah bırakması, dağdan inmesi bir başarı kriteri sayılacak mıdır sizce?
Başarıdır. Yeni çatışmalarla değil, sosyal ve ekonomik problemlerle uğraşacaksınız.  Türkiye terörü terör olarak bitirmeli. 'Konuştuk, anlaştık, bu iş bitti' gibi yaklaşımla 6 ayda, bir yılda sonuç alınamayacağını düşünüyorum. Kayıpların olmadığını varsayarsanız oturur başka demokratik tartışmalar yaparsın.

Süreçte hangi parti için büyük risk var?
Hareket halinde olan için her zaman risk fazladır. Durağan olan için risk daha azdır. Şu an hareket halinde olan AKP gibi gözüküyor. AKP için risk var. Ama tarih boyunca da her zaman atak olanlar, risk alanlar başarılı olmuştur. Ben, risk payının da başarının da AKP tarafında olduğunu düşünüyorum.

Süreçte hangi parti için büyük fırsat var?
AKP için de DTP için de bir fırsat gözüküyor. AKP, 'Hükümeti olarak, 25 yıldır kangren olmuş, sıkışıldığında güvenlik kuruluşlarına terk edilen bir meseleyi çözmeye yakındım' diyecek. DTP de 'Mücadele verdik, kültürel haklarımızı kazandık. Bir bütün olarak bu memlekette yaşamaya devam ediyoruz' diyecek. Bölünmenin kimsenin çıkarına olmadığına dair fikir çok güçlendi zaten. Onlar da bunun başarısını almış olurlar. AKP ve DTP için de şans gözüküyor.

AKP TABANI NÖTR

Açılıma hangi partinin tabanı hassas yaklaştı?
DTP'nin tabanı. Çünkü sonuçta onların kaderiyle ilgili. İkincisi; milliyetçi yaklaşımlarından dolayı MHP'nin tabanı. CHP de klasik bir sol partiden ziyade, Batı'daki gibi Cumhuriyetçiler kanadı olduğu için üçüncü sırada.  AKP belki de en nötr ve normal bir tabana sahip.   

Ekonomi bu tartışmalardan etkilenir mi?
Ekonomi olumlu etkilenir diye düşünüyorum.  Sürecin iyiye gitmesi bölgenin ekonomisini güçlendirir, ülke kaynakları heba edilmeyeceği için ekonomi olumlu etkilenir.

Partilerin 'Kürt Açılımı' karnesi

AKP disiplinli, sonuç odaklı
Rastgele önüne çıkan problemle ilgilenen bir hükümetten ziyade, projesi, programı var. Avrupa Birliği ile başlayan demokratik açılım, ilk hükümet döneminde ekonomideki iyileştirme çabaları, Ergenekon meselesi gibi bir sürü meseleye baktığımız zaman AKP'nin, adım adım iş yapan ve sonuç almaya giden bir tarzı var. İş yapma, başarılı olma, oy alma arzusu arasında bir dengede duruyor. Kürt açılımı konusunda AKP bir şey yapmak istiyor çok açık. AKP, memleketteki problemleri önünde sıralayan, adım adım çözmeye çalışan iyi ya da kötü, başarılı ya da başarısız bir program takip eden, disiplinli bir görünüm sergiliyor. Bunları yaparken de AKP veya hükümet, sadece iç dinamikleri, iç tartışmaları hesaba katarak değil, 'Böldürürsün', 'Böldürtmezsin' tartışmalarından öte, uluslararası konjonktürü dikkate alıyor. Bölgedeki gelişmeleri, iç dengeleri, dışarıdan gelen etkiler, iç politika ile dış politika arasında da bir denge kurduğuna dair kanaatim var.

MHP çözüm istemiyor
'Böyle yaparsanız ülkeyi böldürürsünüz, şunu yaparsanız Güneydoğu elimizden gider, bunu yaparsanız vatana ihanet edersiniz' gibi çok net, keskin, belirgin kalıpları var. Böyle bir siyasi partiye şunun sorulması lazım: Tamam AKP, hükümet bu projeyi yapmasın, siz bu problemi nasıl çözmek istiyorsunuz? Ama şu ana kadar 'Bir şey yapmayın memleketi bölersin' yaklaşımı sergiledi. MHP'nin yaklaşımını, çözümsüzlük olarak değerlendiriyorum. Çözüme dair bir yaklaşım değil, çözüm istemeyen 'Olduğu gibi bırakalım, zaten iş yürüyor' yaklaşımında. Geçen haftaki tartışmalar çok keyifli değildi. 'Ülke parçalanıyor' tarzında söylem İttihat ve Terakki döneminde başlamıştır, hala devam ediyor; bunun da tartışılması gerekir.

CHP büyük açmazda
Konumu daha farklı. Cumhuriyeti kuran bir parti. MHP gibi 'İşin karşısındayım' gibi net bir söylem de takınamıyor. Çözümden yana bir tutum da sergilemiyor. Arada kalmış durumda ama ilk günlere göre yumuşuyor. Sonuçta CHP demokratik açılımlarla ilgili ileri sözler söylemiş, projeler geliştirmiş, Doğu raporları çalışmış bir kurum. Bir taraftan siyaseten açılıma karşı bir duruş sergiliyor bir taraftan da önceki işleri, hazırlıkları aklına takılıyor. Baykal'ın daha önce söylediği 'Terör bitsin, genel affa bile razı oluruz' çok önemli bir laf aslında. Başbakan bile bunu, bu açıklıkta söylemedi. CHP, aklına takılanlarla yüzleştikçe, süreç içerisinde daha olumlu bir tutum alacak gibi. MHP'nin tersine CHP çözüme doğru bir yol alacak gibi bir kanaatim var.

Sonunda MHP gibi olabilir
Zararı diğer partilerden daha fazla. Birincisi bölgede bir temsili var. Sonuçta şu ana kadar bölge halkı, siyasetini DTP üzerinden yaptı. Bir tarafta başında güçlü bir silahlı grup var. Onların da toplum üzerinde tesiri var. Sosyal ve kültürel haklarda tatmin edici bir karşılık bulurlarsa, DTP AKP'den sonra,  sürece en çok yardım eden taraf olur diye düşünüyorum. DTP'nin sürece olumlu katkısının da olacağını düşünüyorum. İş çok gergin geçer de herkes kendi takımının, kendi tabanının fikriyatına teslim olursa DTP de MHP gibi kenara çekilmek zorunda kalır. Şimdi şartların zorluğuna rağmen DTP, olumlu görünüyor.

Özkan Tamirak-Akşam



Bu haber 456 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,993 µs