İmzalasan da imzalamasan da politik!

8 Eylül 2009 12:13 tsi
Batı'nın kafası karıştı: Taktik mi, stratejik mi? iyibilgi Ankara

IMF ile anlaşma cephesinde yeni bir noktaya gelindi. Merkez Bankası Başkanı ‘ihtiyaç yok’ dedi. Oysa Ekim başındaki ‘o toplantı’ için umut vardı. Şimdi Batı, bu yaklaşımın ‘taktik’ mi ‘stratejik’ mi olduğunu sorguluyor.

İktidar ve Başbakan Erdoğan, IMF ile olası bir anlaşmanın zemini mümkün olduğu kadar ötelemeyi başardı. Başardı derken, bunun kimilerine göre “yanlış” olduğunu söylemeliyiz.

Fakat görünen “şimdilik” şu ki, hükümet IMF’le yeni bir anlaşmaya yanaşmadığı gibi, bunu pek kârlı da bulmuyor. Öte yandan, Bakan Ali Babacan’ın bu yönde emek sarfettiğine ilişkin hayli bilgi var(dı).

Dün Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz tarafından yapılan, “Türkiye’nin mali disipline sadık kaldığı sürece IMF’den kredi almaya ihtiyacı olmaz” sözleri, anlaşma bekleyenleri hayli hayal kırıklığına uğrattı.

Ama bundan daha önemlisi Başkan Durmuş’un IMF’le anlaşma imzalanmasını ekonomik bir gerçekten çok “politik” görmesiydi: “Bir IMF programının öngördüğü performansı kendi başına yakalamak Türkiye için daha iyi olur. Anlaşma yapmak politik bir karar.”

Başkan’ın açıklamasının İngiltere’de ilgili bir toplantıda yapılmış olması manidar. Öte yandan bu açıklamanın Başbakan veya Bakan Babacan tarafından bilinip bilinmediği de merak edilebilir.

Yine de Ekim ayı başında İstanbul’da yapılacak IMF-Dünya Bankası toplantıları-hani Başbakan’ın “yerin 7 kat altını IMF’e göstereceği” anlaşma için uygun zemin sayılıyordu.

Bu açıklama ile denge bozuldu. Şu an bu konuda IMF ve Batı (!) cephesinden merak edilen tek bir detay var. Bu açıklama “teknik” mi “stratejik” mi?

Çünkü bu sorunun yanıtına göre, IMF ile bir anlaşmanın “imzalanmaması” da politik bir karar olacak! Böyle bir karar Batı için “huzursuz edici” olsa da, özellikle AKP seçmen kitlesi ve parti için liderliğe ve hükümete güvenoyu anlamına geliyor.

Keza, hükümetin esas olarak IMF ve benzeri örgütlerle yakınlaşmaya çok da sıcak baktıkları söylenemez. Bu nedenle kimi yorumcular “Türkiye’nin IMF’sizliğe alıştırıldığını” söylüyor. Ne demekse?

Eğer Ekim başında İstanbul’daki toplantıda “daha uygun pazarlık şartları için” yaratılan bir zemin söz konusu değilse, ki bu da mümkün olabilir-IMF anlaşmasının imzalanmaması politik bir karar olacak. Sonuçları zamanla görülecek.

Ha bir de IMF’le ilgili teknik bir konu var. IMF’i besleyen ülkeler değişiyor. Gelişmekte olan ülkeler daha çok söz sahibi olacak deniyor.

Fakat büyük parayı bu sefer Hindistan ve Çin koyuyor. Peki Türkiye için bu fark eder mi? Bu da ayrı bir haber konusu olacak gibi.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,279 defa okundu.