dış mihrak' boyutu | " /> dış mihrak' boyutu | "/>

En Sıcak Konular

Açılımda 'dış mihrak' boyutu

8 Eylül 2009 10:51 tsi
Açılımda 'dış mihrak' boyutu Muhalefet liderleri hükümeti ‘dış mihrakların planlarını uygulamakla’ suçladı. Hükümet buna sertçe karşı çıktı. Ama bu, meselenin ‘dış mihrakların’ da gündeminde olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Türkiye bir eşikte. Bu eşik öyle veya

“Demokratik Açılım” süreci, kendi başına bir süreç değil. CHP ve MHP liderlerinin “dış mihrak” ithamlarına Başbakan Erdoğan çok sert bir üslupla karşı çıktı. Ama bu, “doğası itibarıyla” sorunun uluslararası boyutları olan bir sorun olma niteliğini tabii ki değiştirmiyor.

“Küreselleşme” bir dünya realitesi. Dünyanın verili koşullarında, bütün ülkeler ekonomik, ticari, siyasi ve diplomatik ilişkiler içerisinde birbirine bu denli “bağlanmışken”, hiçbir sorun o ülkenin “tümüyle” kendi sorunu olmuyor. O sorunun önem ve ağırlığı oranında, başka uluslararası veya daha “revaçta” bir deyişle küresel aktörlerin de ilgi alanına giriyor. Böyle olunca da, o sorunun kendisi, birçok alanda uluslararası ilişkilerin bir konusu haline geliyor.

Kürt sorunu da böyle bir sorun.

Her şeyden önce “bölgesel” boyutları var. Kendi sınırları içerisinde yaşayan Kürt nüfusu itibarıyla Irak, İran ve Suriye de “Kürt sorunu” deyince, akla gelen ülkeler oluyorlar. Örneğin bu ülkelerden herhangi birinde Kürt sorunu bağlamında yaşanan bir gelişme, Türkiye’yi ilgilendirmez denilebilir mi?

Kuzey Irak’ta oluşturulan Federal Kürt Yönetimi’ne Türkiye “ilgisiz” kalabildi mi? Sırf bu gelişme üzerinden, bunun kısa, orta ve uzun vadede Kürt sorununda ne gibi gelişme ve ihtimallerin “tetikleyicisi” olabileceğine dair senaryolar hazırlanmadı denilebilir mi?

Öte yandan kendi içinde böylesine “sıcak” bir istikrarsızlık unsuru barındırarak Türkiye’nin AB kapılarını bugünkünden daha güçlü bir şekilde zorlaması mümkün olabilir mi?

Bu soruyu şöyle de sorabiliriz: AB’nin kendi bünyesine katılmak isteyen Türkiye’nin “sıcak” bir sorunuyla ilgili herhangi bir politika veya görüş sahibi olmaması düşünülebilir mi? Aynı şey ABD ile ilişkilerimiz açısından da geçerli.

Velhasıl, ister beğenelim ister beğenmeyelim, küresel aktörler öteden beri Kürt sorunuyla ilgili kendi çıkarlarını yansıtan politikaların sahibidirler.

Küresel aktörlerin meseleye olan ilgileri ve manipülasyon çabalarının önemini azaltacak olan şey, Türkiye’nin kendi dinamikleriyle sorunu çözme iradesi göstermesidir.

“Demokratik açılım” sürecini “dış mihrakların” baskısıyla izah edenlerin bilerek veya bilmeyerek gözden kaçırmak istedikleri husus, tam da budur.

Açık söyleyelim: Gelinen nokta itibarıyla Türkiye’nin bu sorunu kendi güncel ve uzun vadeli çıkarları çerçevesinde çözememesi halinde, “dış mihrak” faktörü, asıl o zaman kendini hissedilir ölçüde dayatacaktır.

Unutmayalım: Ne kadar kendimizi “farklı” bir yere oturtmak istersek isteyelim, kendimizi “Avrupalı” kabul edelim, Türkiye aynı zamanda dünyanın en “netameli” bölgesinin, Ortadoğu’nun bir parçası.

Ve Ortadoğu, küresel güç odaklarının ilgi alanları içerisinde, gerek sorunları, gerekse de sahip olduğu enerji potansiyelleri itibarıyla, birincil derecede önem ifade eden bir bölge.

Bu nedenle bu süreç “kendi başına” bir süreç değil. Denilebilir ki Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası planda daha ileri gitme, daha ağırlıklı bir güç olma istek ve çabasının eşiğidir.

Bu eşiği ya geçeceğiz, ya da “muhtelif ihtimallere” açık hale geleceğiz…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 1,057 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,420 µs