En Sıcak Konular

"Asker istedi diye esas duruşa geçmeyeceğiz"

7 Eylül 2009 12:37 tsi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Demokratik açılımın en önemli noktası halkın inancına, felsefesine ve kültürüne saygı duymaktır. Birbirimizi rakip olarak değil, düşman olarak değil, bu ülkede kader birliği yapmış olarak görmektir'

AK Parti Manisa İl Başkanlığı tarafından Taylan Restoran'da düzenlenen iftar yemeğine katılan Bülent Arınç, yemeğin ardından yaptığı konuşmada, ''demokratik açılım'' konusuna değindi.

Terörün dünyanın baş belası olduğunu kaydeden ve Türkiye'de birlik ve beraberliğin önemine dikkat çeken Arınç, çıkar amaçlı suç örgütlerinin belini kırdıklarını, siyasal anlamda ''demokratik açılım'' diye bir projeyi ortaya koyduklarını kaydetti. Konunun Türkiye'nin sorunu olduğunu vurgulayan Arınç, bu konuda CHP'nin, MHP'nin, meslek kuruluşlarının, demokratik örgütlerin ve sivil toplum örgütlerinin söyleyeceği şeyler olduğunu anlattı.

Arınç, ''Çünkü Türkiye'de yaşıyoruz. Aynı sıkıntıyı beraber çekiyoruz. O zaman gelin taşın altına hep beraber elinizi koyun. Bu işi çözme konusunda beraberce bu işin sadece şerefine talip olarak Anadolu'da halkımıza kucaklaştıralım. Terörle mücadele edelim ve onu minimize edelim. Türkiye'de kendini temsil etme ihtiyacı duyan herkesin demokratik temsiline imkan verelim'' diye konuştu.

AK Parti'den önce Türkiye'nin ''çete kaynadığını'', mafyalarla, çetelerle mücadele ettiklerini belinten Arınç, şöyle devam etti:

''Mafyalar, çeteler, Ergenekon bir tarafa. Yargı onlarla uğraşıyor. Türkiye çete kaynıyordu. Hepsi yargıya teslim edildi. Demokratik açılımın en önemli noktası halkın inancına, felsefesine ve kültürüne saygı duymaktır. Birbirimizi rakip olarak değil, düşmanı olarak değil, bu ülkede kader birliği yapmış insanlar olarak görmektir. Herşey demokrasi içinde olacak. Bunun içinde bölücülük yok. Bugüne kadar bölücülükle itham edilen siyasi parti bile 'biz bölünme istemiyoruz, devletin bütünlüğünden yanayız' diyor. DTP'de bazı sizi tırmalayıcı sözler, hareketler olabilir. Aynı şekilde MHP'de, CHP'de de olabilir. Ama demokratik açılıma halkımız yüzde 50 destek veriyor. Bugün daha işin başındayken daha havada vatan hainliği sürerken yüzde 50 destek veriyor. Aslında böyle projeye halkın yüzde 100'ünün karşı olduğunu tahmin edersiniz değil mi, değil. Çünkü halk AK Parti'nin ne dediğini, ne yapmak istediğini biliyor ve ona güveniyor. 'Elimizden ekmeğimizi alacaklar, halbuki biz acılar dinerse, şehit cenazelerinin arkası kesilirse konuşacak birşey bulamazsak halimiz ne olur'' diye düşünenler var. Böyle düşünenlerle 'akan kan dursun' diyenler halkımızın vicdanındaki yerini bulacak hiç endişeniz olmasın.''

Arınç, kendilerine bu konuda hakaretlerde bulunulduğunu ifade ederek, ''Özellikle iki siyasi parti bodoslamadan 'bu işte yokuz, siz vatan hainisiniz, memleketi bölüyorsunuz' diyerek çok ağır hakaretlerle hükümete hücum ediyorlar. Bu sözü söyleyenler önce kendilerine baksınlar, bunu kabul etmiyoruz ve onlara iade ediyoruz. Biz vatan haini değiliz'' dedi.

''BAYKAL, MİLLETİN TEVECCÜHÜ BANA GELSİN İSTİYOR''
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bu konuya yaklaşımını değerlendiren Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sayın Baykal daha birkaç gün önce 'gelsin benimle konuşsun, hatta ben sır saklamasını bilirim' gibi ince sözler ediyordu. Dün Başbakan 'gerekirse kendisiyle de görüşeceğim' deyince 'ben seninle görüşmeyeceğim, kabul etmiyorum' diyor. Sayın Baykal zannediyor ki AK Parti direnç görünce karşısında, bu işten vazgeçecek, ''Ben şimdiden muhalefet etmeye çalışayım ki milletin teveccühü bana gelsin. Yok, AK Parti hiçbir şeyden korkup vazgeçmez. Ne pahasına olursa olsun onu yapacak. Milletin buna ihtiyacı var. Ama maalesef öyle siyasi partiler var ki sivil kurumlar olarak doğuyor ama asker esas duruş dediği zaman esas duruşa geçiyor. Rahat denildiğinde ancak rahatlayabiliyorlar. Topuk sesleriyle birbirlerini selamlıyorlar. Biz öyle bir sivil kuruluş değiliz. Biz halkın temsilcisiyiz.

Efendim, birileri bunları istemezse AK Parti de hizaya gelir. AK Parti öyle hizaya gelseydi 27 Nisan akşamı hazırola geçerdi. Hazırola geçmedi, milletin önünde selam durdu. Biz milletten yanayız. Emaneti milletten aldık, gerekirse millete teslim ederiz ama sokakta yere düşürmeyiz.

Türkiye'de bu düzenin devam etmesinin kimseye faydası yok. Daha kuvvetli ve zengin günler barışla olacak. Toplumsal barış yokken siz ekonomide büyüme sağlamayamazsınız.

Son kullanma günü geçmiş siyasetçilerle, son kullanma tarihini çoktan geçirmiş siyasi partilerle Türkiye'de inkılap yapılamaz. Türkiye'de ancak Allah'tan korkan, sırtını halka dayayan halkın desteğinden başka her desteği reddeden AK Parti iktidarı başarabilir.''

Bülent Arınç, 70 milyon insanın dini inancı ve siyasal düşüncesi ne olursa olsun farklılıkları ''zenginlik'' olarak kabul ettiklerini, bu varlığa önem verdiklerini, onun temsil edilmesi için gereken her türlü ortamı hazırlayacaklarını söyledi.

Arınç, bir siyasal partinin, ''Türkiye'nin böyle bir sorunun bulunmadığını'' söylemesi durumunda konuşulacak birşeyin olmadığını kaydetti.

Dağa çıkmaların önünün kesilmesi gerektiğini ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
''Terörle mücadelede sadece silahlı güç yeterli değildir. 'Siyaseten de toplumsal olarak da toplumla ilgili, ekonomiyle ilgili çalışmalar da yapmak gerekir' diyorlar. Bunu sayın Büyükanıt da sayın Başbuğ da söyledi. Geçmişte 25 yıldan bu yana bu mücadeleyi yapan herkes söylüyor. Çünkü dağa çıkmalar var. Bunun önüne geçmek lazım. Terör örgütüne katılmak için dağa çıkma ihtiyacı duyanlara, 'Dağa çıkma bizimle ol ne istiyorsan demokrasi içinde varlığın önemlidir. Yeter ki silaha sarılma, konuş dinleyelim' demeliyiz. Hiç bir sorun yok derseniz gününüzü kendinize gece yaparsınız.''

Kendilerine 'Dağa çıkışları durdurun, dağdakileri aşağıya indirin' denildiğini belirten Arınç, şöyle devam etti:
''Ben bunu düşünüyorum. Baykal düşünmüyor. O Antalya'da denizde, eşi de karada kendisini izliyor. 1.5 saat sonra çıkıyor. 'Ben onlarla biraraya gelmem' diyor. Peki sen ana muhalefet partisisin. Senin Türkiye'nin bu en önemli sorunu karşısında bir tek cümlen yok mu?

Hep olmazları mı konuşacaksın sen? Ne zaman pozitif anlamda 'şöyle olursa iyi olur' diyeceksin? Sayın Baykal'a göre Türkiye'de Kürt var, etnik kimlik onun şerefi. Ama bir Kürt demeli ki 'Ben Kürdüm ama Türküm'. Allah Allah. Birincisini söylüyor ikincisini söylemek istemiyorsa ne yapacağız?

'Anayasa böyle diyor, ben böyle anlıyorum, sen Kürtlüğünü saklayacaksın.' 25 sene önce hata yaptık diyenler de bunu söylüyor. 'Biz Kürt varlığını kabul etmiyorduk' diyor eski Genelkurmay Başkanları. 21. yüzyıldayız artık bunlara inanacak, bununla kendisini tatmin edecek insan kaldı mı? Kardeş olmuşuz, etle tırnak olmuşuz. Aynı Anadolu toprağının ayakta kalması için canla başla mücadele etmişiz. Biz ona diyoruz ki 'sen benim istediğim gibi olacaksın'. Peki insan o kimliğini söylesin ama bu bir bölünme vesilesi değil. Örgütle masum insanımızı ayırdık. O bölgede yaşayan kendisini Kürt kimliğiyle tanıtan insana, 'Sen bizim kardeşimizsin senin terörle ilgin yok, ne istiyorsun oturalım birlik ve dirlik üzerine kucaklaşalım' diyoruz ama terör örgütünü asla kabul etmemek şartıyla.''

''CHP VE MHP BÖLGEDE YOK''
MHP'nin 30'a yakın ilde, CHP'nin ise 26 ilde olmadığını, bu iki partinin bölgede aldıkları oyun yüzde 1'i geçmediğini ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
''(Ben Atatürk'ün kurduğu partiyim, cumhuriyeti ben kurdum, bu devlet benden sorulur) diyen CHP, o bölgede yüzde 1'den fazla oy alamıyor. Türkiye'nin partisi AK Parti'dir. Van'da da Şırnak'ta da varız. Hakkari'de de Yüksekova'da da varız. Türkiye'nin heryerinde varız. Halk bunun çözümünü AK Parti'den istiyor.

Türkiye bu sorunu çözerse uçacak. Önümüzde hiçbir engel kalmayacak. Anadili varsa bunu konuşabilmeli. Kürtçe konuşmak yasaktı. 1980 ihtilalinden sonra resmi talimatlar vardı. 'Kim Kürtçe konuşursa gözaltına alınıp cezaevine atacaksınız' diye. Doğru muydu? Yanlıştı. Kurslar açıldı, radyolar var, gazeteler çıkmaya başladı.

Kıyamet gelmedi farkındasınız değil mi? Neredeyse 1 yıldır TRT 6 var. Sabahtan akşama kadar Kürtçe konuşuyor. Türkiye bölündü mü, zarar mı gördü?  Eskiden Roj TV'yi sabahtan akşama izleme zorunluluğunda kalan bölge, TRT 6'yı izliyor. Kötülük bunun neresinde? 1 ay sonra TRT Arapça kanalını açıyoruz. Gün boyunca bu yayını yapacak. TRT Farsça kanalını açıyor. TRT İngilizce TV kanalı kuracak. TRT Türkü'yü, TRT Anadolu'yu açacağız, hepsini açacağız. İsteyen istediğini izleyecek.
Anadilini konuşamıyor, yazamıyorlardı. Başkaları gidiyor; 'siz bu devlete bağlısınız ama devlet kendi dilinizi konuşmaya engel oluyor, hadi dağa çıkıp mücadele edelim' diyordu. Terör nasıl meydana geldi? Zulüm, haksızlık yapılırsa vatandaş baskı altına alınırsa kötülerin maksatlı sözleri tesir eder.''
Arınç, terörün neden değil sonuç olduğunu, ona neden olan birçok unsurun bulunduğunu, Türkiye'de bir dönem ''ilerici-gerici, Sünni-Şii, Türk-Kürt kavgasının çıkarıldığını'' ve ayrımcılık yapıldığını, bu olayların ülkeye yıllar yitirdiğini, bu yaraların sarılması gerektiğini vurgulayarak, ''Bu yaraları sararsak, geçmişte olduğu gibi güçlü devlet olursak potansiyelimizi çok iyi kullanabiliriz'' dedi.


''ÜLKENİN HER YERİNDE BÜTÜNLÜK OLSUN''
Terör konusunda bıçağın kemiğe dayandığını, şehit cenazeleri geldikçe feryatların göğe yükseldiğini ''Durdurun bu kanı, başka çocuklar ölmesin, başka anne babalar artık ağlamasın'' denildiğini anlatan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Söylenen söz akan kanın durdurulması. Birileri 'kan aksın' demiyordur inşallah. Hangi şehit anne babası 'Benimki öldü, başkalarının ki de ölsün' diyebilir? 'Bu acı başkaları tarafından yaşanmasın, bu fitneyi öldürün' diyor insanlarımız. Biz buna bigane kalamayız. Ülkenin heryerinde bütünlük olsun. Terör belasından kurtulalım. Bu terörü yerle bir edelim desek kim buna hayır diyebilir. Demokratik haklar, bütün etnik kimlikler açısından veya kendisini temsil etme noktasıyla 'ben buyum' diyebilmeli, anadili varsa konuşabilmeli, herşey demokrasi içinde olacak. AB müktesebatı önümüzde. Gelişmiş ve bütünleşmiş bütün ülkelerin barış projeleri nasılsa biz de onlara dikkat edeceğiz. Bunun içinde bölücülük yok.''



Bu haber 794 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,119 µs