"Allah'ın laneti bu işi yapanların üzerine olsun"

3 Eylül 2009 11:58 tsi
Terör örgütü El Kaide üyesi oldukları, örgüt adına Maltepe'de bir kuyumcu soygununa karıştıkları ve Pendik'te de bir kişiyi öldürdükleri öne sürülen 9 kişinin yargılanmasına başlandı. Suçlamaları kabul etmeyen sanıklar "Allah'ın laneti bu işi yapanlar

Terör örgütü El Kaide üyesi oldukları, örgüt adına Maltepe'de bir kuyumcu soygununa karıştıkları ve Pendik'te de bir kişiyi öldürdükleri öne sürülen 9 kişinin yargılanmasına başlandı.

Beşiktaş'taki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu 9 sanık ile soyulan kuyumcu dükkanının sahibi müşteki Yücel Kutur ile taraf avukatları katıldı.

SOYULAN KUYUMCU: "İŞ YERİM TARANDI"
Duruşmada söz alan Yücel Kutur, geçen sene Zümrütevler'de bulunan kuyumcu dükkanını kara çarşaf giyen 3 erkeğin bastığını ve onlardan birinin ''Belinde silah var, sık'' demesi üzerine iş yerini kaleşnikofla taradıklarını söyledi.

ELLERİMLE BAĞIRSAKLARIMI TOPLADIM
Bunun üzerine yere yığıldığını anlatan Kutur, ''Ellerimle bağırsaklarımı toplamaya çalıştım. Silahı aradığını anladığım kişi beni yerde de tekmeledi. Sol bileğiminden kan fışkırıyordu. Elimi kalçama attığımda damar elime geliyordu. Çarşaftan gözleri bile zor görünüyordu. Net bile değildi. Kendilerini güzel bir şekilde kamufle etmişler. Dükkanımdan mal da aldılar'' dedi.

EL KAİDE ÜYESİ OLDUKLARINI POLİS SÖYLEDİ
Kutur, olaydan 4 ay sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğünden arandığını ve kendisine soyguna karışanların yakalandığının söylendiğini dile getirerek, emniyet müdürlüğüne gittiğinde yakalanan kişilerin El-Kaide terör örgütü üyesi olduklarını öğrendiğini belirtti.

TEŞHİS ETMEM MÜMKÜN DEĞİLDİ
Görevli polislerin soyguncuları teşhis etmesini istendiği ancak bunun mümkün olmadığını kaydeden Kutur, ''Ben de burnu uzun olan 10-12 kişiyi tespit etmek zorunda kaldım. 'Bunlar olabilir' dedim. 'Bu olayı bunlar gerçekleştirdi' demedim, ama polislerin hazırladığı tutanakta 'soygunu bu kişilerin yaptığı' ifadesi vardı. Ben bu ifadenin bulunduğu tutanağı okumadan imzaladım'' diye konuştu.

OLAY SAATİNDE KARAKOLUN YANINDA ÇAY İÇİYORDUM
Sanık Ekrem Karakaş da duruşmada kuyumcu soygunuyla bir alakasının olmadığını öne sürerek, ''Atılı suçu kabul etmiyorum. Bu, tezgahlanan bir oyundur. Olay günü ve saatinde Sultanbeyli Polis Karakolu'nun yanındaki çay bahçesinde çay içiyordum. Benim sağ kolum sakattır. Benim silah tutmam mümkün değildir'' diye konuştu.

CİNAYET SİLAHINI SATIN ALDIM İDDİASI
Diğer tutuklu sanık Emrah Güler de Müslüman olduğunu ve Allah'ın emrettiği şekilde yaşadığını dile getirerek, ''28 Şubat sürecinden sonra dindar insanların suçlu olduğu şeklinde bir önyargının oluştuğunu, herhangi bir yasa dışı örgüte üye olmadığını'' ileri sürdü.

Güler, Bağcılar'da cep telefonu bayisi olduğunu ve bir müşterisine ait ruhsatsız silahı satın aldığını belirterek, bu silahı kendisinin yerine başka birinin de almış olabileceğini vurguladı.

Söz konusu silahın 2008 yılında Pendik'te Yusuf Yavaş adlı kişinin öldürülmesine ilişkin kullanılan silah olduğundan haberinin olmadığını iddia eden Güler, ''Bu cinayeti işleyen biri takip edildiğini bile bile üzerinde taşır mı? Bu suçu işleyen biri, Münevver Karabulut cinayetinin zanlısı Cem G. gibi sırra kadem basmaz mı? Yusuf Yavaş'ı tanımıyorum. Bu kişiyi hiçbir zaman görmedim. Allah'ın verdiği bir canı almam. Tanımadığım birini öldürmem.  Bu cinayetin üzerime atılma nedeni emniyette biriken faili meçhul dosyaları hafifletmektir' şeklinde konuştu.

Kuyumcu soygununa karıştığına ilişkin iddialara karşılık olarak Güler, olayı yapanları kınadığını, böylesine bir fiilin Müslümanlara yakışmadığını söyledi.

ALLAHIN LANETİ BU ÇİRKEF İŞİ YAPANLARIN ÜZERİNE OLSUN
Emrah Güler'in kardeşi tutuklu sanık Feryat Güler de suçlamaları kabul etmeyerek, ''Bu eylemler, bir zilletir. İnançlı bir insan bunu yapmaz, Allah'ın laneti bu çirkef işi yapanların üzerine olsun'' dedi.

BEN DE POLİSTİM
Sanıklardan Ahmet Aydoğan Emreateş, 1999 ile 2001 yılları arasında İstanbul Trafik Şube Müdürlüğü'nde görevli polis olduğunu ve görevli olduğu süre içerisinde amirlerinden sayısız teşekkür aldığını öne sürdü.

Duruşmada söz alan diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek tahliyelerini istedi.
Bunun üzerine söz alan mahkeme heyeti, tahliye taleplerini red ederek, dosyadaki diğer eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

Bu arada, Yusuf Yavaş'ın annesi Kezban Yavaş da duruşma öncesi Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne geldi ancak duruşma başladığında duruşma salonuna girmeyerek adliyeden ayrıldı.

Kezban Yavaş, burada basın mensuplarının soruları üzerine ''Kimseden korkum yok oğlumun katilleri bulunsun yeter'' dedi.

A.A.

Bu haber 685 defa okundu.