sorumluluktan kaçıyor mu? | " /> iyibilgi analiz" /> sorumluluktan kaçıyor mu? | "/> iyibilgi analiz"/>

En Sıcak Konular

DTP sorumluluktan kaçıyor mu?

3 Eylül 2009 10:24 tsi
DTP sorumluluktan kaçıyor mu? 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle DTP meydanlardaydı… Ama CHP sürece bir şekilde dahil olma işaretleri verirken DTP kendi sorumluluğunu ortalıkta mı bırakıyor? iyibilgi analiz

Hükümet bir “devlet politikası” olarak kamuoyunda “Kürt açılımı” olarak algılanan “Demokratik Açılım” sürecini başlattığında, bunun siyasi ve toplumsal mutabakat gerektiren bir adım olacağını konuya vakıf herkes biliyordu. Nitekim iyibilgi haber ve analizlerini izleyenlere bu bilgiyi çok önceden duyurmuştuk.

Gelinen nokta itibarıyla “açılım” çerçevesinde sürdürülen girişimler, yapılan görüşmeler, kamuoyunun tutumunu büyük ölçüde açığa çıkardı: Akan kanın durdurulması hassasiyeti öncelikli olmak üzere, kamuoyu hükümetin yürüttüğü çalışmalara büyük destek verdi.

Çalışmalar sonuçta meclis gündemine geleceğine göre, meclis bileşimini oluşturan siyasi partilerin tutumu başından beri önemliydi. CHP ve MHP sert bir muhalefet sergilediler. Ancak CHP lideri Baykal’ın “muhatabım Başbakan Erdoğan’dır” sözleriyle birlikte, bir “açık kapı” bırakması dikkatlerden kaçmamıştı.

CHP tabanında CHP yönetiminin yürüttüğü muhalefete çok ciddi bir tepki var. Baykal ve ekibinin bu tepkiyi daha fazla kale almaması düşünülemez. Dolayısıyla CHP’nin, uygun manevralarla sürece dahil olmak isteyeceği, dünden daha fazla ciddi bir olasılık olarak beliriyor.

Kasım’da Genel Kurul yapacak olan MHP’de, bu tarihten önce tavrını değiştirmesini beklemek gerçekçi değil.

Mecliste grubu bulunan diğer parti ise, DTP. “Açılım” tartışmaları başladığında, bu sürece destek vereceklerini deklare eden DTP’nin tutumunda giderek netleşen bir eğilim var. Bu eğilim, parti olarak kendilerinin varlığını adeta “işlevsizleştiren” bir görüş oluyor. DTP sözcüleri giderek daha güçlü bir ses tonuyla, “PKK ve Öcalan muhatap alınmazsa hiçbir şey olmaz” demeye getiren bir tutum içerisine girmiş bulunuyorlar.

Vatan gazetesinden Ruşen Çakır, bu durumu, “DTP’nin sorumluluk üstlenmekten kaçınması” olarak değerlendiriyor. Durum, gerçekten, biraz da budur.

DTP’nin Dünya Barış Günü vesilesiyle Diyarbakır’da düzenlenen mitingte verdiği mesajlar, bu tespiti doğrulayan nitelikte mesajlar oldu.

Bu mitingte konuşan ve kamuoyunda “DTP’nin şahinleri” olarak tanınan Emine Ayna ve Hatip Dicle, kimseyi şaşırtmadı. Aysel Tuğluk ise, daha “mutedil” bir isim olarak tanınmasına rağmen, mitingin ajitatif havasına kendini kaptıran mesajlar verdi. Osman Baydemir Türk kamuoyunun hassasiyetlerini gözettiği izlenimi veren mesajlar vermeye özen gösteren isimdi; ama sonuçta genel havanın çok da dışına çıkmadı. DTP’nin deneyimli genel başkanı Ahmet Türk ise, görünen o ki, kolay kolay kendi ağırlığını hissettiren bir tutum alamayacak…

Bu tip mitinglerin “gözde” konuşmacılarından Leyla Zana ise, Diyarbakır’da olmasına rağmen mitinge katılmamasıyla dikkat çekti.

DTP açısından bugünkü durumun özeti, Ruşen Çakır’ın “Kürt hareketinde güvercinler şahin, şahinler güvercin oluyor” başlıklı yazısının şu cümlesidir: “PKK’yı fiilen yöneten Murat Karayılan, ‘Öcalan olmazsa biz, biz olmazsak DTP’ gibi bir cümleyi rahatlıkla kurabilirken DTP’yi yöneten isimler ‘Muhatap Öcalan ve PKK’dır’ diyerek sorumluluktan kaçıyorlar”.

CHP sürece dahil olma işaretleri verirken, DTP, önceleri desteklediğini deklare ettiği bu sürecin dışına mı düşecek? Vebali büyük olacak bu tür bir politika sürecin gidişatını, şekillenmesini nasıl etkiler?

1 Eylül’de verilen mesajların yarattığı tabloyu DTP yöneticileri doğru okuyabiliyorlar mı?

Herkesin daha sorumlu olmayı hedeflemesi, bu yönde gayret etmesi gereken bir sorun ve süreç karşısında DTP’nin kendi sorumluluğunu adeta ortada bırakması, düşündürücü…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 517 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,801 µs