Şu AB'nin çenesini kapatın! | " /> Şu AB'nin çenesini kapatın! | "/>

En Sıcak Konular

Şu AB'nin çenesini kapatın!

2 Eylül 2009 22:06 tsi
Şu AB'nin çenesini kapatın! Türkiye Kürt sorununun çözümü ve Ermenistan konusunda tarihi adımlar atmaya çabalarken aylardır Türkiye'de isimleri duyulmayan AB yetkilileri yine konuşmaya başladı. Olli Rehn 'ilişkilerin normalleşmesini istiyoruz' diyor. Birileri AB'ye 'oyun dışı k

Irak savaşı öncesinde savaşa karşı çıkan Avrupa ülkelerini Amerikalılar “eski dünya” tanımlamasıyla yani “geri kafalılıkla” suçluyordu. O dönemde AB ülkeleri elbette savaşa karşı çıkarak tarihe doğru yerden tanıklık ediyordu. Ancak onların doğru pozisyonu yerküredeki siyasi, sosyolojik ve ekonomik dönüşümü doğru algılamalarından neşet etmiyordu. Bilakis bu çıkara dayanan bir tercihti. Daha sonra özellikle Sarkozy liderliğindeki Fransa’nın tutumundaki değişiklik bunun en güzel örneği.

Zamanın gerisindeki Avrupa

Ancak o günlerden bu zamana şu açık tespit kaldı: Avrupalılar dünyanın nasıl değiştiğini anlayamıyor. Bu Türkiye ile ilişkilerine de yansıyor, Avrupa içindeki İslam’a bakışlarına da. Hatta ne yapacaklarına, nasıl kimlik oluşturacaklarına, kendilerinin kim olduğuna karar veremeyen Avrupalılar, hadi açıkça söyleyelim, tarihin dışına atılma tehlikesiyle karşı karşıya.

Çünkü gelişmeleri hep geriden takip ediyorlar. Resmin bütününe bakamıyorlar. Türkiye ve enerji üzerinden örneklendirelim. AB’nin Türkiye’nin üyeliğini sürekli sürüncemede tutması, sürekli sürece çomak sokması Washington’da tek kelimeyle özetleniyor: Uzak görüş eksikliği... AB Türkiye’nin stratejik önemini görmekte zorlanıyor. Aslında burada konuşulanlara göre AB’nin şu anda büyük resme bakmaya mecali de yok. Çünkü Avrupa başkentleri tüm dikkatini kendi içlerindeki sorunlara yöneltmiş durumda.

Büyük resmi göremiyorlar

Bir diğer örnekse enerjiyle ilgili... Washington’da Woodrow Wilson Center’da araştırma görevi yürüten ve İngiltere’nin önde gelen ilk 10 Müslüman kadını arasında gösterilen Gülnur Aybet’in de dün dile getirdiği gibi AB büyük resmi görmede oldukça başarısız. Birebir aktaralım: AB Türkiye’yi Hazar enerji kaynaklarını Avrupa’ya aktaran olası bir transit bölge gibi görüyor. Fakat büyük resme bakmıyorlar. Türkiye’nin enerji merkezi olmak için rusya ve ortadoğu ülkeleriyle nasıl ilişki kurduğunu ve bundan nasıl faydalandığını göremiyorlar. Anlasalar Türkiye’nin politikalarına hak verecekler.

Ve Rehn konuştu

Aslına bakılırsa AB’nin büyük resmi görememe ve gelişmeleri hep geriden takip etme alışkanlığının son örneğini Türkiye’nin Ermenistan konusunda atmaya hazırlandığı adımlara ilişkin tepkilerinden anlıyoruz. Türkiye ile Ermenistan’ın karşılıklı yakınlaşmayı içeride tartışma kararı aldıkları yani anlaşmaya giderek yakınlaştıkları haberleri üzerine bakın AB Komisyonunun Genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn neler söylemiş: "Biz Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleştirilmesini istiyoruz. Türkiye-Ermenistan sınırının açılması çok iyi olur."

Rehn’i dinleyen içinde bulunduğumuz yılın 2009 değil 2004 olduğunu sanır. Ancak 2004’ten bu yana öyle çok şey değişti, küresel ve bölgesel jeopolitikte öyle kırılmalar yaşandı ki... Halk değişiyle söyleyelim: O köprünün altından çok sular aktı. Akan sular da beraberinde AB’nin Türkiye’deki inandırıcılığını götürdü.

AB devre dışı kaldı

Kıbrıs konusundan tutun da Türkiye ile açılacak müzakere başlıklarına, Fransa ve Almanya’nın hodgam tutumuna kadar pek çok konuda AB Türkiye ile ilişkilerini soğutmak için elinden geleni ardına koymadı. Ve hadi açık konuşalım: Oyun dışı kaldı.

Oyun dışı kaldı çünkü şu anda Ortadoğu ve Kafkaslarda yeni bir oyun kuruluyor. AB bu oyunun bir parçası değil. Sahibi hiç değil. Bu oyun bölge ülkeleri tarafından kuruluyor. Örneğin Türkiye enerji politikalarıyla göz dolduruyor, bölgede ortaya çıkacak yeni gelişmelere göre kendini konumlarken bir yandan Kürt sorununa el atıyor bir yandan da Ermenistan’a açılıma hazırlanıyor. Bu karmaşık tabloyu usta bir terzi gibi örüyor. Oyunun içinde elbette Rusya da var, ABD’de de... Ancak ABD’nin şu andaki durumu 2003-2004’e oranla oldukça değişmiş durumda. ABD oyun kurucuları hem destekliyor hem de elinden geldiğince gelişmeleri kendisi çıkarları doğrultusuna çekmeye çalışıyor. Daha fazlası yok.

İsviçre AB üyesi değil

Ama dediğimiz gibi AB bu haritada yok. Çünkü onlar başlarını kuma gömdükten sonra dünyada neler değiştiğinin farkında değil. Rehn sanki kendi katkılarıyla bu noktaya gelinmiş gibi süreci destekliyoruz diyor. ABD’nin açıklamasına bakalım... Beyaz Saray sözcüsü “bu Türkiye ve Ermenistan arasındaki bir mesele. Süreci İsviçre arabuluculuğunda götürüyorlar. Biz süreci destekliyoruz” diyor. Taraflar kim? Türkiye ve Ermenistan... Arabulucu kim? İsviçre... AB üyesi mi? Hayır. Süreci yakından izleyenler kim? Azerbaycan, ABD, Rusya hatta İran. Süreçte etki potansiyeli olanlar kim? İran haricindeki bu üç ülke. AB bu resmin neresinde?

Hiçbir yerinde değil, ancak konuşuyorlar. Hayır, sürece dahil olmak için ya da çoktan oyunun dışında kaldıklarını kabul edemediklerinden konuşuyorlar, konuştukça sürece zarar veriyorlar. AB liderleri ABD’den örnek alsın. Onlar bu hassas süreçte dışarıdan yapılacak açıklamaların zarar vereceğini bildikleri için susuyorlar. Tüm desteklerine karşın... AB ise elini taşın altına sokmadan sadece konuşuyor. Konuşup duruyor, daha çok can sıkıyor.

Kıbrıs'ta da devre dışı kalacaklar

Son bir not daha: Eğer AB dünyadaki gelişmelerden böylesine bihaber kalmaya devam ederse, sürekli treni kaçırırsa korkumuz odur ki aynı felaketle Kıbrıs sürecinde de karşılaşacak. Zira barış getireceğim iddiasıyla göreve gelen Mehmet Ali Talat geçen hafta yaptığı açıklamada “ne yazık ki ada kalıcı bir bölünmeye daha yakın” diyor. Bir de Talat’ın görev süresi artık doluyor. Seçimlerde Talat’ın yerine barış sürecine tamamen karşı çıkan Dervişoğlu ya da ekibinden birisinin geleceği neredeyse kesin gibi. O halde ne olacak? AB Kıbrıs’ta da devre dışı kalacak. Sorunun çözümü için başka başkentler devreye girmek zorunda kalacak. Ya da Kıbrıs sorunu çözümsüzlük yolunda kökten çözülecek.

AB başkentleri sadece konuşuyor. Konuşup konuşup duruyor, daha çok can sıkıyor.

İyibilgi.com



Bu haber 953 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,848 µs