PKK bitmeli' | " /> PKK bitmeli' | "/>

En Sıcak Konular

Davutoğlu: 'Barış için PKK bitmeli'

1 Eylül 2009 13:40 tsi
Davutoğlu: 'Barış için PKK bitmeli' Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ndan 1 Eylül'de anlamlı açıklama.

Davutoğlu, Türkiye'nin başarılarının sonunda, en geniş güvenlik ve özgürlük alanına ulaşmak istediğini kaydederek, "Güvenlik ve özgürlüğü birlikte gerçekleştirdiğiniz zaman kalıcı olabilir. Biri adına, diğerini feda edemeyiz" dedi.

NTV'nin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "demokratik açılım"ın Irak'taki temaslarında gündeme gelip gelmediğine dair bir soru üzerine, "Ben şu anda görevde değil de, üniversitede ders veriyor olsaydım ve bir krizden bir vizyona ilişki nasıl değişir diye bir örnek olay anlatmam gerekseydi, Ekim 2007'deki Dağlıca saldırısı sonrasından bugüne kadar gelişen Türk-Irak ilişkilerini örnek verirdim" diye konuştu.

Terör örgütü PKK'nın oluşturduğu terör ortamı dolayısıyla korkulan gelişmenin, genelde Türkiye ile Irak, özelde de Türkiye ile kuzey Irak bölgesel yönetimi arasında bir çatışma yaşanması olduğunu, ancak böyle olmadığını ifade eden Davutoğlu, böyle olmamasının sebebinin de o dönemde Türkiye'nin takip ettiği kapsamlı diplomasi olduğunu belirtti.

Davutoğlu, bu görüşmeler paralelinde hem Irak yönetiminin terör örgütü PKK'ya karşı net tavır aldığını, hem de kuzey Irak'ta daha önceki dönemlerle karşılaştırıldığında teröre karşı Türkiye'nin kaygılarını çok daha anlayan bir tutum sergilenmeye başlandığını kaydetti.

"PKK VARLIĞI BİTMELİ"
Türkiye'nin etrafında güvenlik havzası oluşturmak isterken, terör örgütü PKK'nın Kandil ve kuzey Irak'taki varlığını göz ardı edemeyeceklerini söyleyen Davutoğlu, bu varlığın bitmesi ve bu varlığın bitmesi için kullanılacak yöntemlerin tümünün kullanılması gerektiğini ifade etti.

Davutoğlu, Irak ile ilişkilerin en önemli unsurlarından birisinin güvenlik olduğuna ve temaslarda terör konusunun gündeme gelmemesinin mümkün olmadığına dikkati çekerek, Suriye ile de güvenlik konularını konuştuklarını, konuşmaya devam edeceklerini belirtti.

Türkiye-Suriye ve Türkiye-Irak sınırlarının doğal coğrafi sınırlar olmadığına işaret eden Davutoğlu, ülkelerin karşılıklı olarak iyi niyet gösterip ortak iradeyle bu sınırları barış sınırı haline getirdiği takdirde, bunların toplumları buluşturan sınırlar olacağını kaydetti.
Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bizim hedefimiz, Irak ve Suriye ile öyle bir ilişki geliştirelim ki aramızdaki güvenlik krizi üreten sınırlar olmasın, güvenlik oluşturan sınırlar olsun. Bunun olmasının önündeki en önemli engel PKK'nın silahlı mevcudiyetidir. Biz bu mevcudiyetin ortadan kalkması için dış politikada atılması gereken tüm adımları atıyoruz. Türkiye'nin şu anda dış politika ve uluslararası alandaki etkileme gücü o kadar yüksektir ki bu problemin üstesinden gelecek araçlara sahibiz."

Terör örgütü PKK'nın bütünüyle terörden uzaklaştırılması ve terör tehdidinin Türkiye'nin gündeminden kalkmasının Türkiye için en önemli stratejik öncelik olduğunu belirten Davutoğlu, bunun da gereğinin yapılmakta olduğunu söyledi.

Davutoğlu, "terörün bertaraf edilmesi konusunda Irak merkezi yönetimi ve kuzeydeki bölgesel yönetimin bakışına" dair bir soru üzerine, "Bizim için önemli olan burada, öncelikle tehdidin tespitinde ve ona dönük ortaya konacak tutumda anlaşmaktır. Ben bu anlayışın, 2-3 yıl öncesine, hatta 2-3 ay öncesine göre çok daha güçlü olduğunu Bağdat'ta bir kez daha gördüm" diye konuştu.

Türkiye'nin Irak ile yürüttüğü Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ana unsurlarından birisinin güvenlik olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, üçlü mekanizma içinde, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın Türkiye tarafı açısından yürüttüğü güvenlik mekanizmaları içinde zaten alınan tedbirlerin olduğuna işaret ederek, bundan sonra bu tedbirlerin daha da fazla alınmasını istediklerini belirtti.

"TÜRKİYE TERÖRE KARŞI MÜCADELEDE BAŞARILI OLMUŞTUR"
Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye 1980'li yıllardan beri terörle uğraşıyor. Tabii nihai ölçüde bu terör sorunun ortadan kaldırılması lazım, ama terörün istismar ettiği unsurların da ortadan kalkması lazım. Türkiye teröre karşı mücadelede başarılı olmuştur. Kimsenin bundan tereddüt etmemesi lazım. Terör olgusu karşısında Türkiye yürüttüğü mücadelede ne bölünmüştür, ne herhangi bir zaaf göstermiştir. Bunu teröre karşı verilen mücadelede başarısızlık sonrasında takip edilen bir politika olarak görmek doğru değil, söz konusu da değil. Türkiye başarılarının sonunda en geniş güvenlik ve özgürlük alanına ulaşmak istiyor. Güvenlik ve özgürlüğü birlikte gerçekleştirdiğiniz zaman kalıcı olabilir. Biri adına, diğerini feda edemeyiz. Bizim şimdi bu terörle mücadelede grinin tonundan gittikçe açık griye doğru giden bir seyir vardı, şimdi tamamıyla bu gri tonunun kalkmasını istiyoruz. Gri tonun kalkması terörün ortadan kalkmasıdır. Bu da nasıl olur? Hem terör tehdidin tümüyle ortadan kalkması, hem de güvenlik ve özgürlüğün en geniş anlamıyla hem ülke içinde hem ülke dışında gerçekleşmesidir. Bütün çabamız bu yöndedir."

"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'en geç yılbaşına kadar Kürt açılımının içeriğinin olgunlaşması lazım' dedi. Bunun bir başka ayağı da Irak'tan gelecek destekse, Aralık ayına kadar Bağdat ve Kürt yönetiminden de PKK'ya karşı şu ankinden çok daha somut adımlar beklemek gerçekçi olur mu?" şeklindeki bir soruyu da Davutoğlu şöyle yanıtladı:

"Sayın Başbakanımız bunu bir irade ve kararlılık yansıması olarak vurgulamıştır. Dış konjonktür açısından bakıldığında, Ocak ayının bir önemi vardır. Çünkü Ocakta Irak'ta seçimler var. Tabii biz Irak'ta seçimlerin Irak'a daha katılımcı demokrasi, daha istikrarlı bir yapı getirmesini ümit ediyoruz. Ama seçimler sonrasında ya da son yaşanan gelişmelere baktığımızda Irak'ta bu seçimlere giden aşamada bu sürecin tamamlanması önem taşıyor. Çünkü seçim sonrasında yeni hükümet oluşumları, birçok şeyler söz konusu olacak. O güçlü iradenin ortaya konabilmesi için, dış konjonktür açısından söylüyorum, yılbaşının böyle bir önemi var. Ama onlar tarafından bu adımların zaten atılması konusunda bir irade var ve biz bunun yakından takipçisi olacağız."

Davutoğlu, "Askeri adımlar da dahil mi?" sorusunu, "Şu anda bunun detayları doğru olmaz, ama bahsettiğim çerçeveye oturan güvenlik tedbirlerinin ve bu sürecin yürütülmesinden ortaya konacak işbirliğinin önümüzdeki bu dönemde büyük bir önemi var" yanıtını verdi.
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin af konusunu gündeme getirip getirmediğine dair bir soru üzerine, Talabani ile detaylı olarak tüm güvenlik konularını görüştüklerini, ancak af konusunun Türkiye'nin iradesi olduğunu, bu konuyu hiçbir Türk yetkilinin dışarıda görüşmeyeceğini vurguladı.

"DEMOKRATİK AÇILIM"LA İLGİLİ TARTIŞMALAR

Davutoğlu şunları kaydetti:
"Türkiye'de demokratik açılımla ilgili hususlar, tamamiyle Türk hükümetinin, Türkiye'deki siyasi kamuoyunun, muhalefetimizin de içinde olduğu bütün Türkiye'nin devlet yetkililerinin ortak alacağı, anlaşamasalar bile paylaşabilecekleri, tartışacakları, ama Ankara'da tartışacakları bir konudur.
Artık bu o anlamda açık tartışmaya alışmış, demokratik olgunluğu yüksek bir toplumuz. Burada bu tartışmaların dozunun, üslubunun yapıcı olması tabii ki önem taşır. Ama görüş ayrılıklarının olması demokrasinin bir parçasıdır. Herkesin aynı fikre sahip olmasını beklersek, bu başka bir rejimin adı olur. O bakımdan böyle kritik bir konuda, ulusal hassasiyetlerin yüksek olduğu bir konuda farklı görüşlerin olmasından daha doğal bir şey olmaz. Mesele bu farklı görüşleri nasıl harmonize edebildiğimiz, nasıl birlikte bir zeminde buluşturabileceğimiz hususudur. Ama ne olursa olsun, bu konu Ankara'nın konusudur."

SURİYE-IRAK GERGİNLİĞİ
Suriye ve Irak ziyaretlerine dair soru üzerine Davutoğlu, iki tarafın da Türkiye'nin dostluğuna çok önem veren, her olayda birlikte tutum alan, birbirlerini çok iyi tanıyan ülkeler olduğuna dikkati çekti.
"Bir mesaj götürdünüz mü?" sorusunu, "Süreç yürürken hiçbir detay vermek doğru olmaz. Sürecin ne yönde gideceği, sürecin neticesinde ortaya çıktığı zaman bilinir" diye yanıtlayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Biz bunu uluslararası gündeme gelmek için yapmıyoruz. Dün orada da taraflara zikrettim. Yan yana duran 3 ahşap ev gibiyiz. Herhangi bir yerde bir kıvılcım olsa, üç evin de kaderi ortak, hatta buna İran'ı, Ürdün'ü, diğer şeyleri de katıp daha da büyütebilirsiniz bu mahalleyi. Bu evlerde yaşayan komşuların kendi aralarında çözebilmesi lazım. Uluslararası platformlara taşıyarak, daha da tansiyonu yükselterek çözüme gitmek doğru olmaz.

Şu anda iki taraftan da aldığım mesajları derleyip toparladığımızda, Türkiye'ye duyulan güven çerçevesinde bizim yapabileceğimiz çok şey olduğu kanaatindeyim. Bu konuda da çalışmalarımız sürecek. Her iki taraf da bize Türkiye'ye güvendiklerini ve bizim bu çalışmalarımıza fırsat tanıyacaklarını söylediler."

Bir soru üzerine, bunun illa bir mekik diplomasisi şeklinde olmasının gerekmeyeceğini ifade eden Davutoğlu, "Telefonla bu temaslarımız sürecek. Benim ve Sayın Başbakanın telefonları söz konusu olacak. Ve daha sonra somut bazı adımları birlikte atmaya kararlıyız. Ben iyimserim. Bu biraz zaman alabilir. Öncelikle yaşanan bir olay var ve o olayla ilgili hususlar var. Bir de daha genel olarak Irak-Suriye ilişkilerinde güvenlik konuları var. Tüm bunların iyi niyetle ele alındığında çözülebileceğine inanıyorum. Dünkü görüşmelerimin çok başarılı ve verimli geçtiğini söyleyebilirim. Atacağımız adımları söylemem doğru olmaz, bunlar belli bir güven ve mahremiyet içinde yürüyen ilişkilerdir" diye konuştu.
"Ankara'da üçlü görüşme olabilir mi?" sorusuna Davutoğlu, "Bunların detaylarını vermeyeyim, ama bu konuda yapılan hazırlıklarımız var" yanıtını verdi.

"BU BİR ARABULUCULUK ÇABASI DEĞİL, KARDEŞİN KARDEŞE YARDIMI"

Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Dün de söyledim, bu bir arabuluculuk çabası değil, kardeşin kardeşe yardımıdır. Arabulucu iki taraf arasında olur. Biz Irak ile Suriye'yi karşı iki taraf olarak görmüyoruz, bir taraf olarak, iki kardeş olarak görüyoruz ve kendimizi de bu ailenin bir parçası olarak telakki ediyoruz. Dolayısıyla bizim bu konuyla ilgilenmemizden daha doğal bir şey olmaz. Bu ilginin taraflarca bu derece büyük kabul görmesi Türkiye için gurur vericidir. Çok büyük bir ilgiyle karşılandık. Hiçbir bilgi bizden sakınılmadı. Hatta her iki taraf da, her türlü imkanlarıyla Türkiye'nin her türlü çabasına hazır olduklarını ifade ettiler.
Bizi ilgilendiren bir başka milli çıkar yönü vardır ki, güneydeki tüm sınırımızdan bahsediyoruz. Biz bu sınır boyunca sıkıntı olsun istemeyiz. PKK sorunu çözüldüğü müddetçe teröre karşı ortak işbirliği de dahil olmak üzere bu üç ülkenin yapabileceği çok şey var. Biz böyle bir dönemde hemen yanımızda bir kriz çıksın istemeyiz."

Bu haber 504 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,830 µs