daha önce değil? | " /> daha önce değil? | "/>

En Sıcak Konular

Niçin bugün, daha önce değil?

1 Eylül 2009 11:05 tsi
Niçin bugün, daha önce değil? ‘Bu sorun 20-25 sene önce çözülseydi, şimdi Türkiye çok daha farklı bir yerde olurdu.' Başbakan Erdoğan’ın bu sözleri kendi içinde bir soru da barındırıyor: O halde neden daha önce çözülmedi? Bu soruya biri ‘Genel Başkan’ diğeri p

Başbakan Erdoğan, Kürt sorunu ve “Demokratik Açılım” süreciyle ilgili yaptığı son konuşmalarda, “Sorun daha önce çözülseydi Türkiye bugün çok daha ileride olurdu” mahiyetinde sözler söyledi.

Doğruya doğru. Sorunun çözümü kapsamında bugün atılan ve atılması planlanan adımlar, örneğin 90’lı yılların başında atılmış olsaydı, Türkiye hem ekonomik gücü açısından, hem de bölgesel ve uluslar arası ilişkilerde, bugün çok daha ileri bir düzeyde olurdu. Bu, çok açık.

Şüphesiz bu noktada, Çankaya’ya çıktıktan sonra “ömrünün kalan kısmını bu sorunun çözümüne harcayacağını” söyleyen Turgut Özal’ı anmamak olmaz.

Özal, bazı “aracılar” vasıtasıyla PKK’nın silahlarını susturmasını sağladığı gibi başka adımlar atmaya da hazırlanıyordu. Ömrü vefa etmedi.

Özal’ın yaklaşımı ve çabaları bir yana, sorunu adını koyarak tartışan ve çözümü için bir irade ortaya koyan ilk hükümet AK Parti hükümeti oldu. Fakat “niçin daha önce bu iradeyi gösteren olmadı” sorusu, üzerinden kolayca atlanacak bir soru değil.

Bu sorunun birçok açıdan cevabı verilebilir. Ama “güncel” olarak çok çarpıcı bir cevabı var. Hem de CHP kökenli, yazar, akademisyen, Cumhuriyet gazetesi yazarı ve Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı sıfatlarını taiıyan bir ismin, Mümtaz Soysal’ın kaleminden…

Soysal, geçtiğimiz 18 Ağustos günü Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde, Kürt sorununda kesin ve kalıcı çözümün(!) yolunu gösterdi: Mübadele!

Soysal, “Kesin Çözüm” başlıklı yazısında, Kuzey Irak’ta yaşayan Türkmen nüfus ile Güneydoğu Anadolu’da yaşayan Kürt nüfusun “mübadele” edilmesinin “kesin çözüm” olacağını savundu…

Bu yaklaşıma bir “niteleme”de bulunmuyoruz; zaten kendisini yeterince ortaya koyuyor…

Diğer örnek ise, CHP’nin bir dönem “dosyalarıyla” hayli popüler bir ismi haline gelen, bu popülerliği nedeniyle de geçtiğimiz 29 Mart yerel seçimlerinde İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığına aday olup seçimi kaybeden CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözleri…

Kendisi Tuncelili olan Kılıçdaroğlu, katıldığı bir TV programında, önce bir Kürt sorunu tarifi yaptı ve şöyle dedi: “Herkesin kendi kafasına göre bir Kürt sorunu var. Diyarbakır’daki topraksız köylünün Kürt sorunuyla, oradaki işsiz gencin Kürt sorunu, üniversiteye giremeyen gencin sorunu, Kürt entelektüelin sorunu... Birisi Kürt olduğun için bana iş verilmiyor, birisi Kürt olduğun için bana toprak verilmiyor, birileri ‘Ben ana dilimi konuşamıyorum’ diğer, birileri de ‘Ben Kürtçe eğitim yapmak istiyorum‘ diyor.”

Kılıçdaroğlu, hükümeti sorunun çözümü yönünde bir projesi olmamakla eleştirdikten sonra, kendi projesini şöyle açıkladı: “Devlet mayınlı arazilerde üretme çiftlikleri kursun. Afla dağdan inenler de burada istihdam edilsin. Hepsi sigortalı olsun. Oluşacak gelirle şehit ailelerinin çocuklarına bakılırsa, her türlü toplumsal barış sağlanır”.

Evet; biri "mübadele" öneriyor, diğeri "PKK'lıları mayınlı arazilerde çalıştıralım" diyor...

Peşine düştüğümüz soru neydi: Daha önce bu sorun neden çözülmedi, bu yönde bir irade ortaya konulamadı?

Bu sorunun cevabı Mümtaz Soysal ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerinde saklı…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 820 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,558 µs