kör edilen sultanı | " /> kör edilen sultanı | "/>

En Sıcak Konular

Dillere destan Endülüs'ün kör edilen sultanı

1 Eylül 2009 10:12 tsi
Dillere destan Endülüs'ün kör edilen sultanı İspanya’da sekiz yüz yıl var olan Endülüs Emevileri ile ilgili acı bir hikaye.

Selahattin Duman / Vatan

Endülüs’ün gözleri kör edilen sultanı sokakta dilenerek öldü

Gırnata’nın son emirlerinden Ez Zağal, halkına ve insanlarına ihanet edip topraklarını Katolik krallara sattı.. Ordusunu onların yararına dağıttı.. İhanetinin bedeli ise korkunç oldu.. Sığındığı Tunus Sultanı onun gözlerine mil çekip sokağa attı..

Bir zamanlar Gırnata’nın üç milyonluk Müslüman ahalisini yöneten ve Elhamra Sarayı’nın cennet bahçelerinde sefa süren sultan sokaklarda avuç açarken “Bir zamanlar Endülüs’ün sultanıydım, şu halime bakın..” diyerek ağlıyordu..

Havana’ya giden biri şehrin her yanında Amerikalı yazar Ernest Hemingway’dan kalma bir hatıra ile karşılaşır..

“Toprağı bol olsun Hemingway işte bu barda her gün dört kadeh mojito içerdi..”

“Şu karşıdaki otelde yatar kalkardı..”

“Piposunu şurada oturur doldururdu..”

“Heee.. Ne güzel tüttürürdü..”

Havana’da nasıl ki içinde Ernest Hemingway’in adının geçmediği turistik bir sohbet yapılamazsa, bu durum Amerika’nın bir başka yazarı Washington Irving için Granada’da geçerli..

Elhamra Sarayı’nın ününden sebeplenmeye çalışan Granada ahalisi Washington Irving ile yatıp kalkıyor..

Sebep? Granada’yı yüzyıllar süren güzellik uykusundan bu Amerikalı yazar uyandırmış da ondan..


***


Dizimizin dünkü bölümünde, 1829’da büyükelçi olarak İspanya’ya gelen Amerikalı yazar Washington Irving’in hallerinden bir iki satır söz etmiştik..

Amerikalı yazara, yakın dostu olan Rus Konsolosu Elhamra Sarayı ile onun cennet bahçelerini anlatır..

Ondan bu eşsiz güzellikleri keşfetmesini, gezdikten sonra da hakkında yazı yazmasını ister..

Washington Irving bu tavsiyeye uyar.. Gelip buralarda bir eyyam dolanır.. Ancak bu coğrafyada ne Müslümanlar zamanının hareketi ne de bereketi kalmıştır..

Elhamra Sarayı ve bahçeleri yerli yerinde duruyordur.. Ne var ki şehrin etrafını çeviren araziler yeniden çoraklaşmıştır..

ISSIZ BİR ADAM

Bu durum önceleri Washington Irving’e derin hayal kırıklığı yaşatır.. İspanya’nın güneyini “İtalya’nın aşırıya kaçan güzelliklerinin daha şehvetli hali..” olarak hayal eden yazarı başka bir gerçek karşılar..

Granada ve çevresi; sarp dağları ve kıraç düzlükleri ile hüzünlü bir memlekettir..

Yazarın kendi ifadesiyle “Afrika’nın vahşi ıssızlığından izler taşıyan, kelimelere sığmaz sessizlikte” ıssız bir yerdir..

Yazarı da yüreğinden vuran bu sessizlik, bu ıssızlık olur..

Gelip buralarda yaşamaya, ıssızlığı doya doya solumaya karar verir..

Mekân olarak da bomboş duran, kimsenin yüzüne dönüp bakmadığı Elhamra Sarayı’nı seçer..

Devrin tanıklığını yapanlara göre Elhamra Sarayı, İspanya’nın unutmaya çalıştığı İslami geçmişinin en önemli parçasıdır..

Bu yüzden unutulmaya terk edilmiştir..

Washington Irwing ilk iş olarak bomboş duran saraya yerleşmek ister.. İspanya Krallığı, yeni dünyanın elçisinin biraz acayip de olsa bu ricasını kıracak değildir elbet.. İstediği izni ikiletmeden verir..

Washington Irving de sarayın bölümlerinden birine yerleşir.. Ama birkaç gün sonra bir sürprizle karşılaşır.. İç içe geçmiş birkaç saraydan oluşan yapının başka bir kiracısı daha vardır..

Mateo Ximenes..

***


Hırpani kılıklı saçı sakalı birbirine karışmış bu adam kendisini büyükelçiye “Saray’ın eski sakinlerinden birinin yaşayan en eski akrabası..” olarak tanıtır..

Kendisi de yıllardır bu metruk sarayda yaşamaktadır, büyükelçi geldi diye buraları terk etmeye de hiç niyeti yoktur..

Çünkü o “Elhamra’nın oğlu”dur..

Çaresiz olarak terk edilmiş saray iki kişi arasında paylaşılır.. Salonlardan biri Amerikalı yazara ise diğeri Elhamra’nın oğlunadır..

Bu zorunlu beraberlik Washington Irving’i sarayın unutulmuş efsaneleri ile tanıştırır..

Yazar, yemeğini de paylaştığı bu yarı meczup adamdan dinlediği hikâyeleri kaydeder.. Efsanelerinin izini sürer.. Tarihini kurcalar ve sonunda “Tales Of Alhambra” adlı kitabını yazar..

1831’de yayınlanan kitap edebiyat ve tarih dünyasında büyük ilgi çeker.. Batı dünyası artık gözünü bu unutulmak istenen saraya çevirmiştir..

İspanya’nın İslami geçmişini idealize ederek kaleme alan yazarın hayal gücü, Elhamra Sarayı’nın güzelliklerini ve egzotik tarihini yeniden okura sunmaktadır..

ENDÜLÜS GİZEMİ

Efsanelerle, aşk hikâyeleri ve kadınca entrikalarla süslü Endülüs tarihi, yani İspanya’nın bu İslami geçmişi, Washington Irving’in yazdıklarından sonra oryantalist eğilimi olan pek çok yazarı gayrete getirdi..

Saray ve etrafını saran Granada şehri pek çok yazarın ilham kaynağı oldu..

Mısırlı yazar Rıdvan Aşur’dan, Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf’a, Lorca’dan Francisco Ayala’ya hatta Hemingway’e kadar pek çok yazarın edebiyatını atmosferiyle besledi..

Doğu dünyasının gizemini o yıllara kadar Osmanlı coğrafyasında arayan oryantalist yazarlar, seyyahlar Washington Irving’in kitabından sonra aynı gizemi Endülüs topraklarında bulmaya çalıştılar..

İspanya hükümetleri, batının bu aşırı ilgisindeki turistik potansiyeli gördü..

Önce unutulmak istenen Elhamra Sarayı restore edildi.. Çevrenin giderek çölleşmesine inat, güzelliklerini saklamaya devam eden Cennet-ül Arif bahçelerini yeniden canlandırdı..

Karşılığını her yıl sadece Elhamra’yı görmek için gelen yüz binlerce turistin cebinden paralarını alarak gördü..

Zamanın değişmesi bu arzuya yardım etti..

Yirminci yüzyılın İspanyası’nda artık Katolik zorbalığı yoktu.. Katoliklerin geçmiş bütün yönetimlere destek veren muazzam polis gücü engizisyonlar da..

***


İspanya’da sekiz yüz yıl var olan Endülüs Emevileri’nin, onların soyundan gelen emirliklerin sonu 1492 yılında gelmiştir..

Bu final bizi de yakından ilgilendirir..

Bizim toplumumuz o tarihte İspanya’dan kovulan Yahudiler’e Osmanlı’nın kucak açtığını bilir.. Tarih farkıyla doğrudur..

Şöyle ki İspanya’yı mecburen terk eden Yahudiler önce Portekiz’e giderler..

Üç sene sonra Portekiz’de de aynı şey başlarına gelir, kovulup yeniden yollarla düşerler..

Görmeye hazır olmadığımız başka bir gerçek daha vardır.. İspanya’daki Müslümanlar da Yahudilerle birlikte yarımadadan kovulmuştur..

SON YAKLAŞIRKEN

İspanya’da Endülüs varlığının sonu yaklaşırken “Katolik birlik” kurma iddiası bir evlilik ile güçleniyordu..

Kastilya Kraliçesi Isabel ile Aragon Kralı Ferdinand’ın nikâhı ile..

Bu iki Katolik krallık evlilik bağıyla güçlerini birleştirmiş, diğer İslam emirlikleri için ciddi bir tehlike haline gelmişlerdi..

Arkalarında ise Katolik birlik rüyası ile yatıp kalkan Vatikan yani Papa vardı..

Isabel ile Ferdinand’ın birer ikişer zaptettiği Müslüman kaleleri, birbirlerine düşürüp ele geçirdikleri İslam emirlikleri ise gaflet uykusundaydılar..

Küçümsedikleri Katolik kralların bir gün gelip de kendilerini yarımadadan süreceklerine ihtimal bile vermiyorlardı..

O yüzden de emirlikleri birbirlerinin elinden almak için Katoliklerle işbirliği yapıyorlardı..

Emirlik hülyasındaki sefahat düşkünü babalar ile oğullar, amcalar ile yeğenler, hatta öz kardeşler bu akılsızca plânları için yanlarında mutlaka bir Katolik müttefik buluyorlardı..

Birer ikişer elden çıkan, Katolik yönetimine düşen eski Müslüman emirliklerinde ise “sahte barış havaları” esiyordu..

Katolik yönetime göre yeniden düzenlenen hukuk sistemi Yahudilerin, İslamiyeti seçmiş Müslümanların haklarını sözüm ona koruyordu..

Amaç gaflet içindeki diğer İslam emirlerini özellikle de üç milyonluk Müslüman nüfusuyla o emirliklerin en güçlüsü olan “Gırnata”yı (Granada) uyandırmamaktı..

Gırnata’nın sonu yaklaştıkça sözler bozuldu..

Gırnata yakınlarındaki en büyük İslam yerleşme merkezi olan Beyza şehrini kuşatan Isabel ile Ferdinand ikilisi ordularının başında, kışı çadırlarında geçirirken İslam dünyası başka havalardaydı..

Gırnata Emiri “Elhamra’nın Cennet-ül Arif bahçelerinden” ayrılmayı göze alıp Beyza şehrinin imdadına gitmeye üşenmişti..

***

O tarihteki Gırnata Emiri Es Sagir fetihlerine devam eden Isabel ile Ferdinand ikilisine karşı, emirliği devraldığı amcasını gönderdi..

Amcası, Gırnata’nın eski Emiri Ez Zağal ise Katoliklerle önce iyi niyetle mücadele etti.. Başaramayacağını anlayınca da kendi payına düşen toprakları Kral Ferdinand’a satıp Endülüs’ü terk etti..

Gidip Tunus’a yerleşti..

Sığındığı Tunus Emiri ise eski bir husumetten dolayı kendisine sığınan eski emir Ez Zağal’ı önce tutuklattı.. Sonra gözlerine mil çekip sokağa attı..

Endülüs’ün sultanlarından Ez Zağal, ölene kadar sokaklarda “Şu köre bir sadaka” diyerek dolaştı..

Dilenirken “Merhametinize muhtaç bu kör adam bir zamanlar Endülüs’ün sultanıydı.. Şimdi halime bakın..” diye ağlıyordu..

Geride bıraktığı topraklarda Katoliklerin eline düşen Beyza şehrinde ise başka acılar yaşanıyordu..

Isabel ile kocası Ferdinand şehri düşürdükten sonra katliama giriştiler..

Yahudilikten vazgeçip zorla Hıristiyan yapılanlardan bir kısmı Müslümanlara sığınmış, tekrar eski dinlerine dönmüştü..

Bunlar arasından seçilen dört yüz elli Yahudi ileri geleni yakılarak öldürüldü..

Hıristiyanlıktan ayrılıp İslamiyete geçen mühtedilerden on iki bini de kılıçtan geçirildi..

Bir zamanlar “Hıristiyanların, Müslümanların ve Yahudilerin Kraliçesi” olarak övünen “üç dinin hamisi Isabel” gerçek yüzünü göstermişti..

İntikam listesinin başında ise Hıristiyanlıktan kaçan Yahudiler ile Müslüman olan İspanyol halkları vardı..

Ve Müslüman Gırnata hâlâ sefahat sonrası uykudaydı..

Turistler için hazırlanan katalog ve DVD’ler de suskun..

Elhamra Sarayı ile onu çevreleyen Cennet-ül Arif bahçelerinin güzellikleri turistlerin hizmetinde.. “Medine Çarşısı”nın geçtiği eski Granada’nın turistik dükkânlarında Elhamra katalogları, DVD’leri satılıyor.. Elhamra kartpostalları vitrinleri süslüyor.. Bunların hiçbirinde Endülüs’ten sonra İslamiyetin izleri silinirken yaşanan acılar, yapılan katliamlar anlatılmıyor..

Bu sarayı ve bahçelerini çat kapı gezemezsiniz

Elhamra Sarayı’nı gezmek isteyen turistler önceden hazırlanmak ve müze haline getirilen sarayın kapısında biletleri ile hazır bulunmak zorunda.. İçeriye çat kapı ziyaretçi alınmıyor.. Yirmi euro verilerek girilen saray çok sıkı güvenlik denetiminde geziliyor.. Bahçeler ise önceden belirlenmiş rota izlenerek dolaşılıyor..



Bu haber 10,057 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,127 µs