‘Yabancı el AKP’nin canını yakıyor!’

31 Ağustos 2009 12:36 tsi
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın ‘Kürt Açılımı’ ile ilgili basın toplantısının satır aralarını, mesajlarını ve tekniğini, gazeteci-yazar Nedret ERSANEL değerlendiriyor…

İyibilgi: Nasıl buldunuz?

Ersanel: Yeni bir şey yok.

İyibilgi: 40 dakikayı aşan açıklamaların içinde yeni bir şey yok mu?

Ersanel: Bu açıklama veya bilgilendirme toplantısı değil, “taze tutma” toplantısı.

İyibilgi: Ne demek bu?

Ersanel: Hükümet açılıma ilişkin tartışmanın, analizlerin, destekleyen veya muhalif görüşlerin devam etmesini istiyor. Bu toplumun konuya "sürekli konsantrasyonunu" sağlayan bir tutum.

İyibilgi: Amaç?

Ersanel: Bu tür politik açıdan riskli girişimlerin toplumun ekseriyeti tarafından anlaşılmaması hükümetler için iyi olmaz. Özellikle “orta direk” denilen, toplumun geniş kesitini oluşturan, ve yine lokomotifi sayılan kesimin bu konuyu tartışması gerekiyor.

İyibilgi: Sonra?

Ersanel: Tüm kesimler aktif katılımda bulunduğunda, “paketten ortaya çıkanların benimsenmesi" kolaylaşır. 

İyibilgi: Bunun dışında İçişleri Bakanı’nın açıklamalarında bir şey yok muydu?

Ersanel: E, doğrusu yoktu. Durum tespiti yapıldı, bu kadar. Gerisi dişe dokunur değil. Tabii basın açıklamasının şansızlığı bir gün önce kaybettiğimiz şehitlerimiz. Herkes İçişleri Bakanı’nın “açılım” haberini beklerken gelen kara haber, kamuoyunda açıklamalara ilişkin ön yargı oluşturur.

İyibilgi: Açılımla ilgili çalışmaların başarısı ve yoğunluğuna değinildi... 

Ersanel: Sayın Bakan, “hedefe ulaştık” dedi ki buna katılmak mümkün değil. Yani kamuoyunun geniş bandda açılımı benimsediği söylenebilir mi, bilmiyorum. Konunun can damarı “paket” yok ki ortada.. Paket ile ilgili hiçbir şey söylenmedi. Oysa asıl merak konusu bu. "İçinde ne var" diye merak ediliyor. Bir çok eleştirinin odak noktası da bu yönde. Ama bu sefer paketin içi ile ilgili değil, ağırlığı ile ilgili bilgi sahibi olduk.

"Paketten beklentiler düşürüldü..."

İyibilgi: Nasıl?

Ersanel: Hükümetin bu açıklamalarla paketten beklentileri düşürdüğünü sanıyorum. Bir nevi "paketin içinden çıkacaklardan mucize formüller beklemeyin" dendi bugün.

İyibilgi: Bunu nereden anladık?

Ersanel: Bir yerden anlamadık. Bizzat Bakan söyledi, “Açılım dediğiniz büyük teklifler değildir” dedi. Az araya kaynadı ama bunu söyledi Bakan.

İyibilgi: Yapılan görüşmelerden özellikle bahsedildi.

"Bunlar mutabakat değil, müşterek.."

Ersanel: Evet fakat burada da yeni bir şey yok. Sayın Bakan onları maddelendirdi. Mutabakat noktaları şunlarmış; Terör bitmeli, sorun çözülmeli, demokratik standarlar yükseltilmeli, herkes elini taşın altına koymayı vb. Bunlara mutabakat denmez, asgari müşterek denir. Bu kadar gürültüden, sayısız görüşme ve sayısız çalışmadan sonra mutabakatlarımız bunlar derseniz, tatmin edici görüntü çıkmaz ortaya. Bana kalırsa bu kadar değil elbette ama bence bunlara değinilmese de olurdu. “Terör bitsin diyor herkes” diye mutabakat açıklaması olur mu?

İyibilgi: Bakan kimi komplo teorilerine de göndermeler yaptı…

Ersanel: O konu önemli.. Bu açılım projesinin ve çalışmalarının ardında “yabancı el” olduğuna ilişkin kimi toplum kesitlerindeki kanaat AKP’yi acıtıyor. Tüm Kürt açılımı sürecinde hükümetin ve AKP’nin en ağır yarayı buradan aldığını düşünüyorum. Gerçek şu ki, kamuoyunun bir kesiminde açılımın ABD ve/veya AB tarafından istendiğine ilişkin bir inanç var ve AKP de bunun farkında. Aynı düşünce biçimi “gizli gündem” var şüphesini de keskinleştiriyor. Ve Bakan bunu söylüyor, yani “rahatsısız” diyor, ardından da bakın ne hata yapıyor; demokratik standartları yükseltiyoruz, zaten Kopenhag Kriterleri’ni izliyoruz mealinde cümle kuruyor. Elbette kötü niyetli değil ama o kadar "yabancı el"e ilişkin laftan sonra bu söylenmez. “Demokratik standartları yükseltmeye devam edeceğiz” de geç.

İyibilgi: Bakan somut hedefleri de saydı…

Ersanel: Onlar da biraz mutabakat maddelerindeki gibi oldu. Terör bitecek, birlik güçlenecek, daha fazla kaynak aktarılacak, aidiyet güçlenecek, demokrasi standartı yükselecek. Ne zaman? Paket açılıp kabul edildiğinde. Hedefler bunlar. Ama böyle sayınca sanki “seçim vaadleri” gibi olmuş. Ve yine bilinmeyen şeyler değil. Bakan diyor ki, “herkes bugünkünden daha iyi olacak”. Belki öyle ama bu kadar hassas konudaki açıklamalar, hatta umutlar bile bu denli “pembe” cümlelerle desteklenmez. Tamam da bunlar, paket nerede? Bakan diyor ki, “herşeyi açık, herkesin gözü önünde yapıyoruz”. İyi de paket kapalı! Kamuoyu onu gözlüyor. “Herşey açık” deme işte. Gazeteci ağzıyla söyleyelim “asıl mal” kapalı işte.

"DTP ayağını yere basar artık"

İyibilgi: DTP de bu konuşmayı yakından izledi.

Ersanel: İyi yapmışlar. Onlara önemli mesaj gitti çünkü. Hükümet DTP’ye bu açıklamayla, “fazla uçmayın, ayağınız yere bassın, kendinize gelin” dedi. Bakan’ın “gerçekçi olun, genel kabullere ve toplumsal mutabakata dikkat” sözleri onlaradır. DTP buna yanıt verir.

İyibilgi: Bizim fark edemediğimiz başka şeyler?

Ersanel: Öyle büyük derinliği, göndermeleri olan bir konuşma değil bu. Şöyle örnekleyeyim; Sayın Atalay “ben size sürecin nasıl işlediğini anlatayım, merak ediyorsunuzdur herhalde” dedi, süreci anlattığı bölümün süresini tutun, 5 saniye!

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,472 defa okundu.