'Açılım, nereye varacağı öngörülmeyen bir fantezi değildir'

30 Ağustos 2009 13:10 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi danışmanı Doç. Dr. Yalçın Akdoğan; demokratik açılımın bir paket değil kısa, orta, uzun vadeli bir süreç işi olduğunu belirterek, "Açılım kayıtsız-şartsız, ucu bucağı belli olmayan, nereye varacağı öngörülmeyen bi

Akdoğan, Star Gazetesi'nin Açık Görüş ekindeki makalesinde, AK Parti hükümetinin, demokratik açılım çalışmalarını, muhalefetin olumsuz kampanyasına rağmen aynı kararlılıkla devam ettirdiğini belirterek, sürecin belli bir etnik kökene değil, tüm vatandaşlara yönelik hakları geliştirmeye matuf olduğuna işaret etti.

Sürece 'demokratik açılım' isminin verilmesinin genel bir demokratikleşmeyi ifade etmesinden kaynaklandığı ifade eden Akdoğan, demokratik açılıma paralel yürüyen önemli çalışmanın terörizmi bitirmeye dönük girişimler olduğunu belirtti. Kanın durması, gözyaşının dinmesinin, terörün son bulmasıyla mümkün olduğuna dikkat çeken Akdoğan, "Elbette çalışmanın en önemli ayağı, terör örgütünü tasfiye edecek, silah bıraktıracak bir süreci başlatmaktır. DTP çevresinin 'örgütü tasfiye etmeye çalışıyorlar' şeklindeki propogandası, sürecin ruhuna terstir. Terörün bir yöntem olarak seçenek dışı kalması, örgütün faaliyetlerine son vermesi, tabii ki olması gereken ve istenendir. 'Her türlü demokratik açılım olsun, ama terör örgütü de faaliyetlerine devam etsin' gibi bir yaklaşım düşünülebilir mi ?" sorusunu yöneltti.

"Gelinen nokta, terör örgütünün bir başarısı, terörle mücadelenin bir başarısızlığı değildir" diyen Akdoğan, hükümetin terörle mücadelede son derece başarılı bir performans sergilediğini kaydetti.

"Demokratik açılım, bir paket değil kısa, orta, uzun vadeli bir süreç işidir" diyen Akdoğan, yazısına şöyle devam etti: "Akşamdan sabaha mucizevi bir formül hayata geçmeyecektir. Uzun vadeye yayılmış çalışmalarla çözüm yolunda ilerlenecektir. Bundan dolayı sabırla, itidalli ve aceleci olmayan bir yaklaşım sergilenmelidir.

Bu kadar girift, iç içe geçmiş karmaşık sorunlar tamamen çözülmez, belli boyutlarıyla düşük profilde devam eder. Kürt meselesi ana hatlarıyla çözülebilecek, rahatlatılacak, hafifletilecek düzeyde karmaşık bir meseledir. Önemli olan çözüm gayretlerini uzun soluklu olarak devam ettirebilmek, iyi niyet çerçevesinde tedrici bir düzelme sağlamaktır."

Terör gibi sorunlar bir çırpıda ve tamamen çözülmesi zor olan sorunlar olduğunu vurgulayan Akdoğan, "Örgütlerin ana gövdesi bu işi bıraksa bile, belli marjinal grupla dirençlerini sürdürebilir, yeni girişimler bulunabilir. "uyarısında bulundu.

Akdoğan, çözüme kimin daha fazla ihtiyacı olduğunu tartışmanın abes olduğuna işaret ederek, yazısında şu ifadere yer verdi: "PKK yandaşlarının devletin ve hükümetin köşeye sıkıştığı, adım atmak zorunda olduğu propagandası, meseleyi doğru algılayamamaktır. Devletin bugün çözüm araması, acziyetin sonucu değil, sorunları çözebilecek bir güce ve özgüvene sahip olmasının bir sonucudur."

Demokratik açılımın ayrıştırma, kutuplaştırma, sorunu derinleştirme mantığıyla değil, bütünleştirme, birleştirme, sorunu rahatlatma mantığıyla yapıldığını vurgulayan Akdoğan, makalesinde şu ifadeleri kullandı: "Bu sürecin doğal olarak kırmızı çizgileri, belli dengeleri, belli bir çerçevesi vardır. Açılım, yeni tehdit ve riskler doğurmak için değil, Türkiye'nin karşılaşabileceği daha büyük risk ve tehditlerin önünü almak üzere yapılmaktadır. Bu sürece karşı sesini yükseltenlerin alternatif ne önerdikleri ve bu önerilerinin Türkiye'yi nasıl bir uçuruma sürükleyebileceği de iyi değerlendirilmelidir. Açılım kayıtsız-şartsız, ucu bucağı belli olmayan, nereye varacağı öngörülmeyen bir fantezi değildir. Açılımın gerçekleşebilir, kabul edilebilir, sorunu çözebilir mahiyette olabilmesi, gerçekçi olmasıyla, Türkiye'nin dinamiklerini ve hassasiyetlerini gözetmesiyle mümkündür. Bu noktada Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü en temel hassasiyettir. Açılımın tabii kırmızı çizgileri vardır. "

Akdoğan, sorunun, Türkiye için bir ayak bağı olduğu, enerjisini heba etmesine, yeni risklere açık hale gelmesine yol açtığının doğru olduğunu belirtti. Hükümetin kronikleşen bir sorunu çözmeye çalıştığını işaret eden Akdoğan, "Eğer işin mahiyeti ve felsefesi doğru anlatılmazsa işte o zaman tarihi fırsat heba olur, bugünkü şartların ve aktörlerin bir araya gelmesi de bir daha mümkün olmayabilir." dedi.

cihan

Bu haber 703 defa okundu.