kritik eşikleri | " /> kritik eşikleri | "/>

En Sıcak Konular

Açılımın kritik eşikleri

28 Ağustos 2009 10:13 tsi
Açılımın kritik eşikleri Konuşmalar, tartışmalar, restleşmeler derken ‘Demokratik Açılım’ tartışmalarında bir yere gelindi. Gelinen nokta herkesin bulunduğu yerde bir yeniden değerlendirme yapmasını gerekli kılıyor. Gelinen noktadan geri gidilebilir, bu tartışmalar ol

Artık belli: Bu yılın gündemi, “Demokratik Açılım” olarak adlandırılan içerisinde bulunduğumuz süreç. Bu sürecin “tartışma” kısmı, uzun süre daha devam edecek…

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un 25 Ağustos’ta yaptığı konuşma, “açılım” tartışmalarındaki “kritik” eşiklerden biri oldu. Bu durumu, sivil siyasi hayatımızda son yıllarda gerçekleşen demokratik manadaki değişimin boyutlarını anlamak için de bir “gösterge” sayabiliriz.

Malum; siyasi hayatımızda, özellikle kritik mevzular söz konusu olduğunda “dur bakalım asker ne diyecek?” şeklinde özetlenebilecek bir yerleşik mantalite var.

Belki eskisi gibi veya eskisi kadar değil, ama bu siyasi mantaliteden kolay kolay vazgeçilmediğini gördük. Nitekim Başbuğ’un konuşmasının ardından gelen tepkileri hatırlayın: CHP ve MHP yöneticileri hemen coşkuyla “açılım tartışmaları bitmiştir” tarzında açıklamalar yaptılar. AK Parti’den de “Başbuğ aslında muhalefete cevap verdi” tarzında yorumlar geldi (AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ).

Mesele askerin “konuşması” değil. Bunun bir zemini zaten var, o da Milli Güvenlik Kurulu. Mesele, kendi duruşlarını askere göre ayarlayan veya politikalarının “doğruluğunu” askerin sözüne göre test eden anlayış.

“Kritik” konuşmalardan birini de dün Başbakan Erdoğan “Ulusa Sesleniş” konuşmasıyla yaptı. Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan husus, “Biz Türkiye’nin tamamı değiliz. Herkes taşın altına elini koymalı” şeklindeki sözleriydi.

Yine dün, NATO Genel Sekreteri Rasmussen’in katıldığı partisinin iftar yemeğinde, Erdoğan’ın “riskleri üstlendik, gereğini yapacağız. Geri adım atmayacağız” sözleri de önemliydi.

“Ulusa Sesleniş” konuşmasının önemli vurgularından biri de, Erdoğan’ın demokratik açılım noktasına gelmek için 7 yıldır çalıştıklarını söylemeseydi. Bu, 2002’den beri, yani 7 yıldır hükümette olan AK Parti’nin artık “iktidar” olma iddiası oluyor. Ancak meselenin niteliği ve muhtevası itibarıyla, bu iddia, aslında Türkiye’nin iddiası…

CHP-MHP’nin sert ve şiddetli muhalefeti nedeniyle ortaya çıkan havaya bakıp, “açılım bitmiştir” şeklinde yorumlar yapanlar da oldu. Hükümetin bir “tamam mı devam mı” noktasına geldiği söylendi.

Hiç şüphesiz bu “açılım”, tartışmaların, ortaya konulan görüşlerin, alınan tutumların seyrinden etkilenmeye açık. Böyle olması da doğal.

Ancak unutulmamalı ki, “riski üstlendik” diyen de Başbakan Erdoğan’dır. Bu süreç bazı somut adımların atılması noktasına gelecek. Ama yavaş, ama hızlı, yol alınacak. Bu, kaçınılmaz. Siyasi aktörler bu sürecin ya içerisinde ya da dışında kalarak rollerini oynayacaklar; ama sürecin işlemeye devam etmesini engelleyemeyecekler.

“Açılım” tartışmalarında kritik bir noktaya gelindi. Ama gelinen noktanın gerisine düşülmeyecektir. 

Çünkü Türkiye gelip “duvarın” önüne dayanmıştır. Daha ileriye gitmesini engelleyen bu “duvarı” aşmak istemektedir. O “duvarın” varlığının yol açtığı acıları daha fazla taşımak istememektedir.

“Açılım” sürecek diyoruz. Ama elbette ki bunun aksi de bir ihtimaldir. Statükocu siyasetin direnci bu sürecin işlemesini engellerse ne olur?

Gelinen nokta itibarıyla “açılımın” asıl akılda tutulması gereken sorusu, budur...

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 852 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,873 µs