Modern işkence fabrikasının ardından | " /> Modern işkence fabrikasının ardından | "/>

En Sıcak Konular

Modern işkence fabrikasının ardından

25 Ağustos 2009 10:20 tsi
Modern işkence fabrikasının ardından Dört yılda 53 cenazenin çıktığı, tanıkların ise bugün hala içine uyandıkları mekanın adıdır Diyarbakır Cezaevi.

Nihal Kemaloğlu / Akşam

Diyarbakır Cezaevi'nin ardından...

Diyarbakır Cezaevi 12 Eylül döneminde inşa edilmiş, 'insanlığa karşı suç üretme' merkeziydi.
Bu modern mekanda kullanılan 'sofistike yöntemleri' anlatabilecek dil henüz bulunamadı.
İnsan benliği ve haysiyeti varlığından nasıl deşilip, çıkarılır sorusunun cevabı cezaevinin günlük rutinlerindeydi.
Bunlar 'insanın insan olduğuna' dair inancını kaybettirecek sistematik  eylemlerdi.
İnsan kimliğini yıkmaya yönelik 'insandışılaştırma' uygulamaları cezaevinin  rutin programıydı.
Uygulamaların failleri ne kadar 'insandışılaşırlarsa' program  o kadar amacına ulaşıyordu.
Yasal olarak yetkili görevliler bu eylemlerini dört yıl boyunca sürdürdüler.
Mağdurların maruz kaldıklarının telaffuzu bugün bile onları derinden incitir.     
İnsanlık haysiyeti bir defa bile elinden alınmış insanlar için hayatta kalmanın karşılığı boşluktur.
Bu geri verilebilecek bir değer değildir. 
Mağdurları, 'çabuk ölemediğimiz bir zaman ve yerdi' diyorlar.
Bazılarının hala 'biz ölüyüz ve kabirdeyiz, şimdi kabir ziyaretine ailelerimiz geldi' algısı sürer.
Bedenini yok ederek direnenler, kendini yakanlar, ölüm oruçları, insanlığın  göçtüğü zamanlar... 
Dört yılda 53 cenazenin çıktığı, tanıkların ise bugün hala içine uyandıkları mekanın adıdır Diyarbakır Cezaevi. 
Bu modern işkence fabrikasında 1981-1984 yılları arasında yaşananlar ise toplumsal tabudur.
Uzun yıllar fısıldanarak konuşulan ve hemen üzeri örtülen ortak bir suçluluk alanıdır.
Bir lanet gibi dile getirilemeyen uğursuz bir yerdir.
12 Eylül sonrasının sakin, barışçıl, yasalara uyan toplumun, gösterisiz,
protestosuz sokak ve meydanlarının çok uzağında kalmıştır Diyarbakır  Cezaevi'nden gelen çığlıklar.
Toplumsal bilinç ve vicdanda böyle bir mekana dair izlenim yoktu.
O döneme 'sözde' tanıklık eden basının hafızası bomboştu, kimse tek satır tek söz etmemişti.
Daha sonraları da sorgulamadılar, toplumsal kayıtsızlığın inşasının temellerini atıyorlardı.
İktidar güzellemelerine kalem oynatıyorlardı.  
Büyük uzlaşma suskunluktu, konuşulmayanın yok olacağına inançla 'hafızasızlık'  galip geldi görünüyordu.
Ama konuşulmayan yok olmadı.
Otoriter bürokratik zihniyetin cezaevi icraatları 'kanayan insanlarla' dışarıya sızacaktı.
Onların akıbetlerinin ne olduğu bir kenara itildi, kimse nereye gittiklerini merak etmedi.
Yeni ekonomizmin büyüsüyle büyüyen sinizmin işgali altındaydık
Oysa Diyarbakır Cezaevi tarihin akışında gaddar bir kavşak olup yıllar süren iç çatışmanın yolunu döşeyecekti.
Bugünlerde hükümetin Diyarbakır Cezaevi'ni kapatacağı ve okul yapacağı gündemde.
Halbuki o mekan gözümüzün önünde modern toplumun patolojik simgesi olarak  kalmalı.   
Ve orada olanları 'sadizm, psikopatlık, sapıklık' hanelerine sığdırmanın yeniden örtbas etmenin kılıfına sokmadan.
Böylece toptancı ahlaki kayıtsızlığa düşmeden Diyarbakır Cezaevi'nde hükmeden zihniyetin nereden üretildiğini de sorgulayabiliriz.
Eğer yapamazsak tarihin çarkı her dönüşünde Diyarbakır Cezaevi gibi bir mekanı gösterir bize.



Bu haber 500 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,105 µs