En Sıcak Konular

AK Parti’ye yeni MHP tuzağı mı?

25 Ağustos 2009 08:41 tsi
AK Parti’ye yeni MHP tuzağı mı?  

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi parti grubunda yaptığı konuşma, bu konunun mantıksal ve duygusal parametrelerini olağanüstü güzel bir şekilde sergiliyordu... Araya MHP girdi... Mehmet Altan yazıyor...

Mehmet Altan / Star


Önce bir saptama... AK Parti, tek parti zihniyetinin köhnemiş Ankara’sına “muhalefet” etmese... Türkiye’yi AB standartlarında bir noktaya götürmeyi hedeflemese, oylarını yüzde 47’ye çıkarabilir miydi?

Başka bir örneği de hatırlatayım...     Turgut Özal, “Türkiye’ye muhalefet” ederek, bizi dünyaya bağlayan çok radikal dönüşümlere imza atmasa, bugün “tarihsel” bir lider olarak algılanır mıydı?

Benim gördüğüm kadarıyla, Türk siyasetinde gelişmenin, kalıcılığın, tarihsel olmanın yegâne formülü “Ankara siyasetinin” tuzağına düşmeden, evrensel ilkeleri sahiplenerek Türkiye’yi ihya etmek.

Ankara’ya rağmen Türkiye’yi dünyalaştırmak.

Bunu yapanın hem siyaseten kazandığı, hem de Türkiye’ye kazandırdığı ortada...

***

Tersi olunca...

Yani “hal ve gidişe” “Ankara ve Ankara kriterleri” hâkim olunca da her şey tepetaklak oluyor.

Çünkü Türkiye halkının yüksek beklentileri devreden çıkıyor, yerel siyasetin ayak oyunları öne çıkarak, “saray kavgaları” tek gündem haline geliyor.

İcraata “dünyalaşma” hedefiyle başlayıp, sonra Ankaralaşma ile bitirenler de kayboluyor... En güzel örneği ise ANAP...

***

Galiba son günlerin en zorlu ve neredeyse tek gündem maddesi haline gelen Kürt açılımı da bu çerçevede ele alınmalı...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi parti grubunda yaptığı konuşma, bu konunun mantıksal ve duygusal parametrelerini olağanüstü güzel bir şekilde sergiliyordu.

Aynı zamanda Kürt Sorunu’nu bir “dünyalı” olarak çözmenin gereğini de anlatıyordu.

O konuşma, tüm Türkiye halkının severek kabulleneceği ve Ankara siyasetinin de asla yıpratamayacağı bir konuşmaydı.

Ben, AK Parti’nin ısrarla bu konuşma düzeyi ve anlatımı içinde duracağı, Ankara siyasetinin tuzağına düşmeyeceği inancı içindeydim.

Çünkü yeryüzü standartlarına sahip çıkılarak insanların mantık ve vicdanları adres alınmıştı.

***

Araya MHP girdi.

Keskin bir savaşın tüm baltalarını alt düzey bir üslupla biledi.

Ne var ki, bu marjinalleşmeye, yalnızlaşmaya yönelik de bir süreçti.

“Savaş lobiciliğinin” devlette ve toplumda yandaşları hızla azalmakta...

Ne MHP’yi, ne de dün yeniden MHP’nin peşine takılmaya hamle eden CHP’yi “muhatap” almanın anlamlı olmayacağı bir dönemdeyiz.

Çünkü Türkiye ve dünya “barıştan” yana...

***

Ürkecek olan...

Yalnızlaşacak olan...

Yerel kalacak olan...

Akıntıya kürek çeken kim?

Bu sürece karşı çıkan, ölümden, kandan, savaştan yana olan değil mi?

Dün baktım...

AK Parti, “türban tuzağı” yetmemiş gibi, gene MHP’nin oyununa gelmeye, Ankara siyasetinin sığ sularını ciddiye almaya başlamış.

***

Dün AK Parti adına yapılan açıklamada Başbakan’ın grup konuşmasının düzeyiyle yakışmayan ve hatta sakatlayan cümlelere rastladım:

“Ne mani oldu sayın Bahçeli? Millet aman Abdullah Öcalan’ı asmayın diye Ankara’ya mı yürüdü? Bu millet size yalvardı mı? İzah eder misiniz, kim rica da bulundu.

...Sadık kalıyorsunuz da, bu millete seçim meydanlarında verdiğiniz söze sadakat vazifeniz değil mi? AB’ye sadakatle bağlı, millete aldatıcı yalancı bir yaklaşım. Esas milliyetçilik millete verilen sözde sadık olmaktır.”

Hamasi bir milliyetçilik, en alt düzeyde kendini göstermekte...

Buna gerek var mı?

Ayrıca yüzde 47’lik AK Parti’nin, yüzde 14’lük MHP’yi muhatap alması siyaseten de “kazandıran” değil, “kaybettiren” bir yanlış olur...

***

Dünkü gelişmeleri izleyince, içinde bulunulan sürecin selameti açısından anımsatma gereğini duydum.

Ankara siyasetini muhatap alan kaybeder, dünyayı muhatap alan kazanır...

İşte AK Parti’nin ilk üç yılı, işte Turgut Özal tutumu...

 

 



Bu haber 850 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,381 µs