'one minute' | " /> " /> 'one minute' | "/> "/>

En Sıcak Konular

Washington'dan Ankara'ya 'one minute'

25 Ağustos 2009 06:31 tsi
Washington'dan Ankara'ya 'one minute' ABD'nin başkentinden Türkiye'ye bakıldığında demokratik açılım konusunda iplerin bir hayli gerildiği görülüyor. Bu arada Ankara'daki siyasilere ilginç bir uyarı geliyor: Türkiye'nin sivil bir 'generale' ihtiyacı var!

Yazının başında hemen belirtelim. Bu uyarı ne Başkan Obama’dan, ne Beyaz Saray’dan, ne de Pentagon’dan geliyor. Çünkü ülke olarak Washington’un içindeki tartışmaları çok izlemiyoruz. Ama şu sıralarda sağlık reformu konusunda kendileriyle yaptıkları kavgadan Amerikalıların dünyayı gözleri görmüyor. Suçlamalar havada uçuşuyor. Kimi Washington sokaklarında elinde “Hitler Obama” pankartıyla dolaşıyor, kimi Cumhuriyetçi, Obama’nın ülkeyi Rusya’ya çevirmeye çalıştığını ileri sürüyor. Bir çeşit vatana ihanet suçlaması yani.

Obama kurtarıcısını bekliyor

Öyle ki Davos’ta Başbakan Erdoğan’ın hışmına uğrayan Washington Post’un önemli kalemi David Ignatius, Amerikan toplumunun Irak savaşının başlangıcı 2003’ten bu yana ilk kez böylesine bölündüğünü, siyasilerin kılıçlarını kınından çıkardıklarını söylüyor. “İşte tam şimdi Obama’nın, alacağı stratejik kararlarla kendisine siyasi çatışmaların dışında yol gösterebilecek, ABD’yi birleştirecek, akıllı bir strateji ortaya koyabilecek General David Petraus gibi bir isme ihtiyacı var” diyor Ignatius. Washington’u kilitleyen tartışmalar, suçlamalar, keskin hava Türkiye’ye ne kadar da benziyor.

İyibilgi’den yerli malı uyarı

İşte bu yüzden burada belirtelim: Bu uyarı ne Başkan Obama’dan, ne Beyaz Saray’dan, ne de Pentagon’dan geliyor. Washington’dan gelen uyarı tamamen “yerli malı”. İyibilgi Washington Ankara’ya sesleniyor ve “bir dakika sessizlik” diyor. Çünkü ABD’nin başkentinden Türkiye’ye bakınca iplerin bir hayli gerildiği görülüyor. Dün AK Parti’sinden CHP’sine ve MHP’sine, parlamento çatısı altında etkili üç parti temsilcilerinin demokratik açılım konusunda birbirlerine karşı nasıl sert bir tutum izlediğini siz Türkiye’de biz de burada izledik. Bu kavga döğüşün ne Türkiye’ye ne çözüme ne de siyasi partilere bir fayda getirmeyeceğini, kısa vadede bu gerilimden ümitvar olanlar varsa uzun vadede Türkiye ile birlikte onların da kaybedeceğini belirtelim.

Türkiye’nin sivil ‘generali’ kim

İşte bu yüzden belki bizim de bir ara formül için David Ignatius’un izini sürmemiz gerekiyor. Amerikalılar tartışmalara bir orta yol bulmak için ‘asker’ generalini arıyor. Türkiye’nin de işte tam da bu zamanda herkesin sözünü dinleyebileceği, siyaset üstü düşünebilen, stratejinin ne olduğunu iyi bilen, devlet görgüsüne sahip ancak resmi bakışın kısıtlamalarından zihnini kurtarabilmiş bir sivil ‘generale’ ihtiyacı var. Ki o isim hem hükümete bu kısır tartışmalardan bir çıkış yolu gösterebilsin hem de muhalefete Türkiye’nin yüksek çıkarları için nasıl davranılması gerektiğine ilişkin bir fikir verebilsin.

Bu yazının altına imza atılır

Türkiye’nin ‘sivil generali’nin kim olacağı elbette tartışılır ve herkesin kendine göre bir tercihi vardır. Ancak biz ihtimallerden birisine değinelim ve bugün yazdığı yazıya harfine dokunmadan bir göz atalım:

Mahir Kaynak/Star

Pazarlık var mı? 

Demokrasi açılımında herhangi bir grupla ya da yabancı bir güçle pazarlık yapılıyor mu? Bu konudaki spekülasyonların açığa çıkması gerekiyor.

Bir devlet kendi vatandaşlarıyla pazarlık yapmaz. Onların sorunlarını dinler ve çözümü konusunda karar verir. Bu nedenle ülke içinde bir pazarlık yapılması söz konusu değildir. Ancak yapılan görüşmeler, kamuoyu yoklamaları devletin hangi ortam içinde hareket ettiğini gösterir ve bu alınan kararı etkiler.

Bir ülkede sorunlar, bölgesel olsa bile, bütünü ilgilendirir. Bunun tersi de doğrudur. Ülkenin sorunu tüm bölgelerde etkisini gösterir. Bu nedenle hiçbir sorun bütünden ayrı düşünülemez ve çözülemez.

Yabancı güçleri hesaba katmadan yapılan çözümlemeler onların mukavemetiyle karşılaşabilir. Bunları gözönüne almak onların söylediklerini yapmak değildir. Dış etkiler uygulanacak stratejilerin belirlenmesinde rol oynar.

Demokratik açılım bölgesel bir sorunun çözümü için değil ülkenin gelecekteki konumunu belirlemek amacıyla yapılır. Bu nedenle devletin olaya bakışı etnik grupların, güç odaklarının ya da bir partinin istekleri doğrultusunda gerçekleştirilemez. Hatta iktidarda hangi parti olursa olsun aynı şeyleri yapıyorsa bu ülkede güçlü bir devlet yapısı var demektir.

Bugüne kadar terör konusunda ve bölgenin huzura kavuşmasında yetersiz kalınmasının nedeni devlet içindeki çeşitli organların farklı politikaları olması ve bunların gelecekle ilgili beklentilerinin uyumsuz olmasıdır. Bu uyumsuzluk o kadar büyüktü ki çözümü kanun dışı yollarda arayanlar etkin hale gelmişti. Esas sorun Kürt sorunu değil Türkiye’nin dünya üzerindeki konumu ve değişen dengelerdeki yerinin ne olacağıydı.

Günümüzde de Türkiye’nin gelecekteki konumu, yani hangi güçlerle ittifak içinde olacağı konusunda ortak bir görüş yoktur. Ancak ağır basan eğilim Türkiye’nin etki alanının sınırları dışında taşması ve bölgesel bir güç olması yönündedir. Buna karşı olanlar çatışmayı göze almak yerine sistemin içinde kalmayı ve uygun bir zamanda kendi politikalarını uygulamayı tercih ediyor.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Yapılan görüşmeler bir pazarlık değildir ve olmamalıdır, bir yandan ortam değerlendirilirken diğer yandan yapılan iş halka benimsetilmek isteniyor. Sorun bir parçanın değil bütünün sorunudur ve çözüm ülkenin geleceğini belirleyecektir. Geçmişle hesaplaşmak hem faydasızdır hem de geleceği riske atar. Mesela Diyarbakır cezaevini bir müze haline getirme önerisi acıları ve bunun üzerine kurgulanacak çatışmaları canlı tutmak amacına yöneliktir. Hukuk dışı eylemler cezalandırılır ama bunlar adına bir intikam anıtı yapılmaz.

Eğitim merkezi olmalı ama bunun dışında eğitim yapmak isteyenlerin önü açık tutulmalıdır. Mesela Kürtçe eğitim devlet eliyle yapılmamalı ama isteyenler, vakıflar aracılığıyla, buraya yapılan bağışların ödenecek vergiden düşülmesiyle gerçekleştirilmelidir. Böylece böyle bir eğitimin yapılması isteğinin samimiyeti de görülmüş olur. 



Bu haber 974 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,349 µs