Kimin niyeti ne: ???

24 Ağustos 2009 19:32 tsi
‘Demokratik Açılım’ görüşmeleri, tartışmaları kendi sürecinde bir netleşmeyi de geliştiriyor. Bu netleşme süreci birbirine karşıt pozisyonlar almış aktörleri dahi yan yana getirebilir; bu ihtimal ciddi. Çünkü meselenin özünde nasıl ve neye gör

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından yayınlanan MGK bildirisinde hükümetin yürüttüğü “Demokratik Açılım” çalışmalarına destek verilmesi, sürecin netleşmesi bakımından önemli bir etki yarattı.

Önce MHP, ardından da CHP MGK bildirisini eleştiren bir tutum aldılar. Dahası, MHP lideri Bahçeli Cumhurbaşkanı Gül’ün görüşme davetini reddederek Cumhurbaşkanlığını da yaşanan siyasi polemiğin içerisine çekmek istedi.

Ama asıl “ilginç” tepki, DTP’den geldi. DTP Kadın Meclisi’nin açıkladığı “Barış Deklarasyonu”nda, “devletin zirvesindeki uyum”dan rahatsızlık duyulduğunu belli eden ifadeler yer verildi.

DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan tarafından okunan açıklamada, "Devlet kurumlarının kendi aralarında istişare ederek oluşturacakları bir yol haritasının, Türkiye'yi barışa ve demokrasiye götüreceğini inanmak saflığın da ötesinde bir gaflet olacaktır" denildi. Aynı açıklamada PKK ve Öcalan’ın “muhatap alınması” çağrısı yapıldı.

Bu da bir görüştür. Ama bu açıklamaya sırf dili ve üslubu açısından baksak bile, “yapıcı” bir niyet görebilmek mümkün değil.

Devletin zirvesinde “çözüm” yönünde bir fikir birliği olmasından “saflık”, “gaflet” sözcükleriyle rahatsızlık duymanın sebeb-i hikmeti ne olabilir?

Bu üslup ve anlayışla DTP, MHP ve CHP ile aynı “çözümsüzlük” saflarına girer; ama böyle olunca da “barış”, “çözüm”, “demokrasi” iddialarının ne ciddiye alınır bir tarafı kalır, ne de inandırıcı olunabilir.

Öcalan’ın “Eğer DTP bu süreci derinlemesine anlayamazsa, o da derin aşılır” şeklindeki sözleri, anlaşılan DTP tarafından “bu şekilde” okunmuş. (Bknz. İyibilgi/Öcalan’dan DTP’ye derin uyarı)

MGK bildirisinin “süreci netleştirmek” yönünde bir etkisi bulunduğunu söyledik. Bu, DTP açısından da geçerli.

Siyasetteki varoluş gerekçelerini “çözüm” değil, “çözümsüzlük” üzerine kurgulamış olanları, bu süreçte daha iyi görme, tanıma imkanı bulacağız.

Ve bu netleşmenin, siyasi yelpazede birbirine “karşıt” pozisyon almış olanları dahi aynı çizgide buluşturması ihtimaline hazırlıklı olmak gerek.

Tam da bugünlerde, PKK’nın “eylemsizlik” veya “çatışmasızlık” olarak isimlendirdiği konumuna son vermesi ihtimali var.

Bunlar “Demokratik Açılım” sürecini hiç şüphesiz zora sokacak ihtimaller. Ama ne olursa olsun, kamuoyunun “çözüm” yönündeki çabalara verdiği destek, süreci çıkmaza sokmaya çalışanları elimine edecek.

Göreceğiz...

www.iyibilgi.com analiz

Bu haber 1,022 defa okundu.