''Kürt açılımı'' açıklaması | " /> ''Kürt açılımı'' açıklaması | "/>

En Sıcak Konular

Baykal'dan ''Kürt açılımı'' açıklaması

24 Ağustos 2009 13:28 tsi
Baykal'dan ''Kürt açılımı'' açıklaması CHP Lideri Baykal, "Kürt açılımı"yla ilgili beklenen açıklamasını yapıyor. İşte Baykal'ın açıklamalarından satırbaşları...

GERİLİM MGK'YI DA İÇİNE ALDI

Hükümetin başlattığı tartışmalar yeni bir durum değerlendirmesi yapma ihtiyacını ortaya koymuştur. Değerlendirmelerimiz geçerli olmaya devam ediyor. Şimdi o günden bugüne yaşananlarla ilgili durumu uygun olacağını görüyorum.

Bu yapılan çalışmanın Türkiye’yi bütünleştirip birleştirme bir yana, tam tersine Türkiye’yi olumsuz etkileyip karşılıklı kuşkuları artırmaya çok derin tartışmaların ortaya çıkmasına ve bir anlamda ulusal birliğin sarsılmaya başlamasına yol açmıştır.

Ortada henüz proje netleşmiş değildir. herhangi bir uygulama gerçekleşmiş değildir. Ama başlatılan çalışma ve tartışmalar, düşünceler görüşler Türkiye’yi olumsuz etkilemeye başlamıştır. Geldiğimiz noktada maalesef çok ciddi gerilim kendisini göstermeye başlamıştır. Bu gerilimin Başbakan’ını, MGK’yı kapsamı içine aldığını üzüntü içinde görüyorum. Bunların hepsi Türkiye’de gerilimin tarafı haline gelmeye başlamışlardır.

SANAT DÜNYASI BİLE BÖLÜNÜYOR

Sanatçılar bölünmeye başlamıştır. Toplumun her kesimine mensup insanlarının sevdiği saydığı insanlar bu yaşanan sürecin içinde olumsuz etkilenmeye başlanmış ve birbirleriyle tartışır çekişir suçlamaların hedefi haline dönüşmeye başlamıştır.

Bu gelişmelerin altında ne yatıyor? Bunun altında 1 ay kadar önce hükümetin sanki bir dümeye basılmış gibi birden bire harekete geçirdiği bir süreç yatıyor. Bu süreç belli bir takvime bağlı bir süreç olarak takdim edilmiştir. Ucu açık bir süreçtir, kapsamı çerçevesi belirsiz bir süreçtir. Her düşüncenin, her kesimin, her iddianın rahatlıkla gündeme getirilebileceği bir süreçtir. Bu sürecin sonucunda müthiş gelişmelerin olacağı, anaların gözyaşının dineceği terörün sona ereceği, barış ortamının gerçekleşeceği ifade edilmektedir. Böyle bir bekleyiş yaratılmaktadır. Ancak bunun nasıl gerçekleşeceği konusunda hiçbir resmi açıklama yapılmamıştır.

Konu hala aydınlanmış değildir. bu çalışmalar gerçekten bu beklenen sonucu sağlayabilecek bir nitelikte midir? Yoksa yapılan çalışmalar anaların gözyaşı dinsin söylemi altında çok farklı gelişmelerin ortaya çıkacağı bir noktaya doğru mu Türkiye’yi sürüklemektedir kaygısı yaygınlaşmaktadır.

Toplum da giderek kendi içinde Türkiye’nin bölünmeye gidip gitmediği konusunda ciddi sorular sormaya başlamıştır. Türkiye’de bir etnik ayrışmanın bir etnik bölünmenin gündeme gelip gelmeyeceği duygusu düşüncesi kaygısı, insanlarımıza ulaşmaya başlamıştır.

BAŞBAKANIN KÜFÜRLERİ TOPLUMU GERİYOR

Bir bölünme kaygısı telaşı Türkiye’de toplumsallaşmaya başlamıştır. Başbakan’ın küfür noktasındaki söylemler, bir süre sonra toplumun her kesiminde gerginliklerin derinleşmesine yol açabilir ve bir süre sonra bu belirsizlik, nereye bağlanmak istendiği belli olmadan gerçekleştirilen bu arayış, bir süre sonra insanlarımızı da çok tehlikeli gerginliklerin içine sürükleyebilir.

Bunun altında bu sürecin yanlış dizayn edilmesi ve yönetilmesi yatmaktadır. Hükümet bir şey yapmak istiyor ama adını koyamıyor. Koymayı uygun görmüyor. Yapmak istediğini söylemeye cesaret edemiyor, söyleyemediğini birilerinin ağzından topluma duyurmak istiyor ve bu haklı olarak tepki çekiyor. Takvimi yöntemi hedefi çerçevesi belli değil. Arayışın içinde halk ve toplum yok. İktidarın uygun gördüğü muhataplar var, bir kısmı STK’lar, bu tabloyu toplum göründe rahatsızlık duyuyor. Bu tablonun içine muhalefet partisi olarak bizi de sokmak istemişlerdir, biz reddetmişizdir. Bu çok açık net ve sağlam gerekçelere dayanıyor. Bu belirsizlikleri aydınlatmadan, ne olacağını neyle yapacağını, kendi kafasında netleştirmeden, o konu etrafında sanki bir destek varmış gibi bir izlenim vermek üzere, biz rotasını bilmediğimiz gemiye binmeyiz.

Şimdi tam iktidarın yapmak istediği de budur. Hep beraber yola çıkalım bir yere gideriz. Anaların gözyaşının dineceği bir noktaya gideceğiz. Bu bir aldatmacadır. O nedenle bu yöntem yanlıştır ve gerilim yaratmaya başlamıştır.

DTP – İMRALI - KANDİL

Hükümet yapmayı düşündüğü şeyleri şimdi söylemeden, kabul ettirebileceğini sanıyorsa ciddi şekilde yanılıyor.

Bu dönem içinde yaşananlar bize şu gerçekleri bir kez daha ortaya koymuştur. Birinci gerçek hükümetin bu meseleyi herkesten görüş alıyorum diyerek birileriyle müzakere yapıyor. Hükümet bir müzakere süreci içindedir. Bu süreç içinde bir muhatap tartışması yaşanıyor. Bu tartışmanın da gerçekte hiçbir anlam taşımadığı ortadadır. Biz bu sürecin başlangıcında da ifade etmiştik. Bu konuda DTP’nin İmralı’nın yada Kandil’in birbirinden farklı, çelişen, değişik talepler ortaya koyabilecek durumda olmadığını, bunların hepsinin aynı kapıya çıktığını, herhangi birisiyle başlatılacak müzakerenin, bunların tümüyle müzakere etme anlamına geleceğini belirtmiştik.

Geldiğimiz noktada bunlar arasında bir ayrımın olmadığı açıkça ortaya çıkmıştır. DTP yetkilileri İmralı’yı muhatap alın demektedirler. İmralı DTP ve Kandil arasında bu süreçte bir anlayış beraberliği bulunduğu ortadadır.

PKK PROJESİ BAŞLANGIÇTA NEYSE O

Şu görülmüştür ki PKK’nın projesi başlangıçta neyse şimdi de odur. İmralı’dan yapılan açıklamalar, ön görülen hedefin milleti ayrıştırmak olduğunu, bir ayrı millet örgütlemek olduğunu ve bu milletin silahlı kuvvetler eğitim dahil her alanda kendi kararını kendisi alarak, kendisini yönetme arayışı içinde olduğunu bize göstermiştir.

Apo eski Apo değil, PKK’nın talepleri değişti söylemine dayalı olarak yaratılmak istenen atmosferin gerçekçi olmadığı açıkça görülmüştür. Hükümetin müzakere etmeye çalıştığı hangi muhatap olursa olsun, ortaya çıkacak proje milleti ayrıştırma projesidir.

HÜKÜMET İŞİ GÜCÜ BIRAKMIŞ

Bu sürecin sonunda müthiş gelişmelerin olacağı, anaların gözyaşının dineceği, bir büyük barış ortamının gerçekleşeceği beklentisi yaratılmaktadır. Ama bunların nasıl gerçekleşeceği konusunda hiçbir ipucu verilmemektedir. Hükümet işi gücü bırakmış bu konuya konsantre olmuştur. Hükümetin ne yapacağı hala belli değil..

Toplumda bir bölünmeye sürüklenildiği, etnik ayrımcılığın gündeme gelip gelmeyeceği endişesi öne çıkmaktadır. Bir bölünme kaygısı, bir bölünme telaşı Türkiye'de toplumsallaşmaya başlamıştır. Toplumda 'bölünüyor muyuz' diye soruyor. 

CHP ROTASI BELLİ OLMAYAN GEMİYE BİNMEZ

Hükümet CHP'yi de sürecin içine sokmak istemiştir. Biz CHP olarak ne istediğine karar ver öyle gel konuşalım demişizdir. Biz CHP olarak rotasını bilmediğimiz gemiye, hangi limana demirleneceği belli olmayan gemiye binmeyiz. Gideceğimiz yer belli, anaların gözyaşına gideceğiz sözleri bir saptırmadır.

HÜKÜMETİN MÜZAKERE KANDIRMACASI

Ortaya çıkan birinci gerçek hükümetin herkesten görüş alıyorum diye aslında müzakere yapıyor. Görüş alıyoruz diye kamufle ediliyor. Hükümet aslında daha müzakere sürecindedir.

DTP YETKİLİLERİ ISRARLA İMRALI DİYOR

DTP'nin, İmralı'nın ya da Kandil'in farklı, değişik öneriler sunacak durumda olmadığı, aslında bunların herhangi biriyle ortaya çıkacak müzakerenİn hepsiyle müzakere olduğu anlamına geldiğini söylemiştik. Böyle olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. DTP yetkilileri ısrarla İmralı'nın muhatap alınması gerektiğini söylemekteler. 

PKK'NIN PROJESİ DÜN NEYSE BUGÜN DE ODUR

İkinci gerçek şudur ki; PKK'nın projesi başlangıçta neyse şimdi de odur. Değişen bir şey yoktur.

TERÖRLE MÜCADELE DEĞİL MÜZAKERE EDİYORLAR

Terörle mücadele değil müzakere yapıldığı görülmektedir. Çerçecvesi belirsiz, yaygın temas halinde bir çalışma yürütülmektedir. Sakın ha hiçbir şeyi konuşmayın anlamında bunu söylemiyorum.

DÜNYADA ÖRNEKLERİ VAR, MÜZAKERE YAPARSIN AMA..

Eğer terörün sona ereceğinden eminseniz eğer tamamen bitme noktasına geldiğini görüyorsanız, bir araya gelip görüştükten sonra tamamen kalkacağı güven anlayışı içindesiniz o zaman ben konuştum çözdüm dersiniz.

Dünyadaki bütün iktidarlar bitirme noktasında bu müzakereleri yapmışlardır. Ve başarıya ulaşmışlardır.

Şimdi hem müzakereye başlayacağım hem silahların bırakılması şart değil diyeceğiz. Sizin muhataplarınız silahları bırakmayacağız diyecek ama siz müzakereyi sürdüreceksiniz... Bu temasların getireceği nokta teröre son verilmesi değildir.

HACI BEKTAŞİ VELİ, YUNUS EMRE, MEVLANA..

Türkiye Anadolu'da sadece milli mücadele sonrası dönemi söylemiyorum. Bin yıldan beri Türk islam kimliği anlayışı içinde bir Türk İslam kimliği geliştirilmiştir. Bu da sadece silahla savaşla gerçekleştirilen bir süreç değildir. Kültür insanlarının filozofların şairlerin ve onların düşüncelerini Anadolu'ya tkaşıyan öncünün çabası vardır. Hacı Bektaşi Veli, Mevlana Yunus Emre bir kenara bırakılarak olmaz. Bu coğrafyanın bir kültür kimliği haline dönüşmüştür.

DIŞARIDAN BAKANLAR 'ONLAR TÜRKLER' DEMİŞLERDİR

Farklı entnik kimlikler milli devleti kurdu. Osmanlı İmparatorluğu, Selçuk'a dışarıdan bakan insanlar 'onlar Türkler' demişledir.

MOZART TÜRK MARŞI'NI NASIL YAZMIŞ

Mozart Türk Marşı'nı yazmış. Kürtlerle de karşı karşıya gelmiş, Çerkezlerle de gelmiş. Ama Türk marşı yazmış.

TÜRKLER ERMENİLER'İ KESTİ DİYORLAR

Türkler Ermeniler'i kesti diyorlar. Etnik Kürtler mi kesti demiyorlar. Onlar bizi böyle algılıyorlar...

Etnik kimliğe güçlü vurgu yapılması yanlış. Farklı kökenlerden gelmiş insanların her birisi bir etnik kimliğe kendini hapsetmek zorunda mı?

Arapça, Lazca konuşan vatandaşlarımız var. Ama onlar kendilerini böyle yaşamama konusunda rahatsız hissetmiyorlar.

 


hurriyet



Bu haber 465 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,580 µs