vatan hainisin?' | " /> vatan hainisin?' | "/>

En Sıcak Konular

'Sen de mi vatan hainisin?'

23 Ağustos 2009 16:22 tsi
'Sen de mi vatan hainisin?' Bu ara 'ihanet', 'vatan hainliği' lafları bazılarının dilinden düşmez oldu. Kim kime, niçin böylesine ağır ithamlarda bulunur? Bunun kime ne yararı var? Ama bazı tarihi olayları bu ithamlara malzeme etmenin riskleri de var. Yazının sonundaki tespite d

İsmet Berkan/Radikal

Nasıl ve kaç kez vatan haini oldum?

Vatana ihanet suçlamasının bu kadar kolay ve bu kadar çok yapıldığı bir başka ülke var mıdır, bilmiyorum.
Bendenizi ilk olarak vatan haini ilan eden kişi, eski başbakanlarımızdan
Mesut Yılmaz oldu. Ama hakkını yemeyeyim, daha sonra başıma geleceklere göre Mesut Yılmaz’ın beni hain ilan edişi bir hayli kibar oldu.
Bir kere ismimi vermedi. O günlerde yazdığım bazı haberler ve köşe yazılarımdan hareketle beni kastederek, ‘Onun yaptığının Öcalan’ın yaptığından ne farkı var?’ demişti.
Yine yiğidi öldürelim ama hakkını verelim, o günlerde yazdığım haberlerden biri, tamamen benim hatam yüzünden yanlış bir haberdi. Hemen haberin çıktığı gün hatamı fark ettim, ertesi gün köşemde özür dileyen bir yazı yazdım. Ama Mesut Yılmaz fırsatı kaçırmadı, benim özrümden hareketle Öcalan benzetmesini yaptı.
O zaman Mesut Yılmaz üçlü koalisyonun başbakan yardımcısıydı, Türkbank skandalı sebebiyle beni zaten pek sevmezdi. (Türkbank skandalının dorukta olduğu dönemde bir meşhur ‘yüzleşme’ toplantısı yapılmıştı Başbakanlık konutunda. Toplantı sonrası Yılmaz bana, siyasi gazeteciliği kastederek ‘Sen bu işleri bırak, sanat falan yaz’ dedi, ben de ‘İzin verirseniz spor yazarı olayım bari’ cevabını verdim.)
Aynı hükümetin bir başka Başbakan Yardımcısı da Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli’ydi. O da bir seferinde, partisinin grup toplantısında çıktı, bir grup gazetecinin vatana ihanet ettiği imasında bulundu. Grupta ben de vardım. Nedense hiç şaşırmadım ama korkmadım desem yalan olur.
Sonra da defalarca hain ilan edildim. İlan edenlerin çoğu marjinal kişi ve gruplardı, çok da üstünde durmadım. Ama ne zaman ki Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldi ve bugün çoğu Ergenekon davasının sanıkları arasında yer alan bir grup insan Türkiye’de ‘ulusalcılık’ adı verilen eskinin faşistleriyle Kemalist solcularını bir araya getiren ‘Kızıl Elma Koalisyonu’nu hükümeti sıkıştırmak, gerekirse darbe dahil her yöntemle düşürmek için kurdu, işte o zaman işler sertleşmeye başladı.
Önce, Kıbrıs’ta Annan Planı’na dayalı bir çözümü desteklediğim için, dün de Cengiz Çandar’ın köşesinde okuduğunuz vatan hainleri listesine girdim. Listeyi kimin hazırladığı ve kimin dolaşıma soktuğu konusunda kanaate sahibim ama şimdi söylemeyeceğim. Liste internette yayımlandı, dergilerde yayımlandı, elektronik posta gruplarında elden ele dolaştı, hâlâ daha nadiren de olsa bana bile gönderiliyor, ‘Sen de mi vatan hainisin’ diye soruluyor.
Sanıyorum bu listenin ve bir de Bağcılar Cumhuriyet Savcılığı’nın bugünün bir kısım Ergenekon sanığının şikâyeti üzerine Radikal’den bana, Haluk Şahin’e, Murat Belge’ye ve Erol Katırcıoğlu’na, Milliyet’ten ise Hasan Cemal’e açtığı davanın çok meşhur olmasının da etkisiyle, birdenbire kendi adımı sık sık o zamanlar bir kısım Ergenekoncu’nun pek favori eylemi olan mahkeme kapısı gösterilerinde görmeye başladım.
Mesela rahmetli Hrant Dink’in 301’den mahkum olduğu duruşma günü sokaktaki bazı göstericilerin elindeki koca bir dövizde, üstünde benim de adımın bulunduğu bir grup insan ‘Misyoner çocuğu’ olarak anılıyorduk. Sonradan öğrenecektik, aynı gösteride emekli General Veli Küçük de ‘tesadüfen’ bulunmuştu! O dövizi daha sonra Orhan Pamuk’un yargılandığı ve sokakta göstericilerce taciz edilmek istendiği gün de gördüm, başka bir iki gösteride de...
***
Şimdi yeniden birilerini ihanetle suçlama mevsimi açılmış gibi gözüküyor. Neyse ki bu sefer Devlet Bahçeli işe çok yukarıdan başladı, Cumhurbaşkanı’nı, Başbakanı, Genelkurmay Başkanı’nı, pek çok bakanı ve kuvvet komutanlarını ‘ihanet’ içinde olmakla itham ediyor.
Zaten Bahçeli’ye kalsa, 1. Dünya Savaşı’nı bitiren Mondros Mütarekesi’ni imzalayan Rauf Orbay da hain ve onun işgal döneminin sadrazamı Damat Ferit’ten hiç farkı yok!
Ben anlamadım, Mondros imzalanmamalıydı ve Osmanlı savaşa devam etmeliydi mi demek istiyor Bahçeli.
Tarihte böyle spekülasyonlar yapılmaz elbette ama eğer Bahçeli’nin dediği olsaydı da Osmanlı savaşa kanının son damlasına kadar devam etseydi, bugün Devlet bey birilerini ihanetle suçlayacağı bir vatan bulmakta zorluk çekebilirdi.



Bu haber 800 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,872 µs