En Sıcak Konular

Ali Ağaoğlu'ndan korkunç itiraflar

20 Ağustos 2009 15:54 tsi
İnşaat sektöründe önde gelen isimlerden Ali Ağaoğlu, 1970'li yıllarda babasıyla birlikte vatandaşlara kusurlu malzemeleri nasıl sattıklarını ağzıyla itiraf etti: "Kumu denizden, demiri hurdadan çektik"

Türk inşaat sektörünün önde gelen gruplarından Ağaoğlu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu'nun Referans gazetesinden Ayten Güvenkaya'ya yaptığı insanın tüylerini ürperten itirafları...

Ağaoğlu'nun şok açıklamaları şöyle:

Olası bir depremde uzmanların açıkladığı 50 bin binadan çok daha fazlasının yıkılacağını, can kaybının ise milyonları bulabileceğini belirten Ağaoğlu, "Avazım çıktığı kadar bağırıyorum. İstanbul konut inşaat sektörünü en iyi bilen isimlerden biri olarak söylüyorum ki; mevcut yapı stoğunun yüzde 70'i deprem açısından güvenli değil. 1970'li yıllarda İstanbul'un Anadolu yakasında yapılan yapıların büyük bir kısmına inşaat malzemesini ben sattım. Kumları Marmara Denizi'nden demirleri hurdadan çektik. O zamanın şartlarında en iyi malzeme buydu. Sadece biz değil tüm firmalar aynı şeyi yapıyordu. Deprem olursa İstanbul'a ordu bile giremez, ölen şanslıdır" itirafında bulundu.
 
Herkes böyle çalışıyordu

O dönem Anadolu yakasında Bağdat Caddesi dahil olmak üzere çok sayıda inşaat yaptıklarını belirten Ağaoğlu, malzeme ve işçiliğin kaliteli olmadığına dikkat çekti. Ağaoğlu, şöyle devam etti: "En lüks semtlerdeki o süslü püslü binalar için konuşuyorum; çoğu sadece tuğla üstünde duruyor, içleri gitmiş. 1970'li yıllar, sanayağ ve benzinin karneyle alındığı zamanlardı. İbrahim Tatlıses'in dediği gibi, Urfa'da Oxford vardı da okumadık mı? Yani o dönemde en iyi malzeme onlardı. Teknoloji yoktu, betonlar kürekle karıştırıldı. Sağdan sola en az beş kere karıştırılması gerekirdi. Beton işleri de Doğulu ekiplerin elindeydi. İşçilere laf da anlatamazdık. Bir kere çevirip bırakırlardı. Yani kısaca kum kötü, malzeme kötü, işçilik kötü. Tüm firmalar böyle çalışıyordu. Belki karamsar bir tablo çiziyorum ama ilkokuldan bu yana işin içindeyim. İşin mutfağında yetişen biri olarak söylüyorum ki; mevcut yapı stoğunun yüzde 70'i deprem açısından güvenli değil. Binalar resmen iman kuvveti ile ayakta duruyor. Binaların 17 Ağustos'ta nasıl karton gibi yıkıldığını unutmamak lazım."
 
Belediyelere yetki verilmeli

Deprem yüzünden büyük bir kayba uğramadan 15 senelik zaman diliminde binaların Kentsel Dönüşüm Yasası ile yeniden yapılandırılabileceğini vurgulayan Ağaoğlu, bununla birlikte yasanın ek düzenlemelere ihtiyacı olduğunu ifade etti. Kentsel Dönüşüm'ün işler durumda olmadığını, planlama yetkisindeki belirsizliğin halen sürdüğünü kaydeden Ağaoğlu, belediyelere daha aktif yetkiler verilmesi gerektiğini açıkladı.

Ağaoğlu, şöyle devam etti: "Yasada ek yönetmeliklerle belediyelere planlama yetkisi verilmesi gerekiyor. Bu konuya Bakanlık düzeyinde ilgili herkese ilettik, herkes aynı fikirde ancak kimse adım atmıyor. Herkeste rant korkusu var. Ancak biz inşaat şirketleri kişiye ranttan bahsetmiyoruz, bölgeye ranttan bahsediyoruz. Bundan İstanbul halkı kazanacak. TOKİ bunu başarıyla yapıyor ama bu işin altından tek başına kalkması mümkün değil. Özel sektör de bunu vatandaşla tek başına yapamıyor."

Türkiye'deki inşaat firmalarının sermaye, bilgi birikimi ve teknolojik açıdan dünya firmaları ile boy ölçüşebilecek bir yapıda olduğunu söyleyen Ağaoğlu, deprem yönetmeliğinden sonra inşaat sektörünün artık siyah ve beyaz kadar ayrıştığını kaydetti. Ağaoğlu, "Yönetmelik öncesi binalarda mühendislik ve mimarlık adına hiçbir şey yoktu. Kalfadan bozma müteahhitlik vardı" diye konuştu.

Deniz kumu, taşıma sistemlerini çürütüyor

Ağaoğlu'nun İstanbul'daki binalarının yapımında kullanıldığını söylediği deniz kumunun, denizden çıktığı haliyle kullanılması mühendislik kurallarına aykırı. Bu kum, içinde balçık, midye kabuğu gibi organik maddeler barındırdığı ve tuzlu olduğu için beton içinde boşluk yaratıyor. Dolayısıyla deniz kumunun inşaatta kullanılabilmesi için çok iyi yıkanması ve kırma taşla karıştırılması gerekiyor. Deniz kumu sadece betona zarar vermiyor, içinde boşluk yarattığı ve suyu geçirdiği için beton içindeki demiri de çürütüp korozyona yol açıyor. Böylece binaların taşıma sistemleri de yok oluyor. İnşaat Mühendisleri Odası verilerine göre, İstanbul'da mühendislik hizmeti görmeden yapılan yapıların yüzde 70'i bu riski taşıyor.

Referans gazetesi



Bu haber 840 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,642 µs