En Sıcak Konular
Başkan siyah ama Saray beyaz!
20 Ağustos 2009 12:46 tsi
Obama erken eriyor: Beyaz Saray'ın yeni dengeleri iyibilgi Ankara
5 Ağustos sabah gündeminde bir çok medya editörü için ABD’nin “eski” Başkanı Bill Clinton’un, Kuzey Kore diktatörü Kim Jong-il görüşmesi “önem” sırasında 1 numaradaydı.
Kuzey Kore, iki Amerikalı gazeteciyi mahkum etmişti ve araları zaten limoni olan K. Kore ve ABD için bu yeni konjonktür, daha kuvvetli bir gerilim vaadediyordu.
Eski Başkan işte bu gazetecileri vatana getirmek üzere Kore’ye gitti. Esasen, bu tür hayli netameli konularda ABD’nin “küresel isimlerini” kullanması yeni değil.
Bunun nedeni, başarısızlık halinde aktif siyasi liderliğe zarar gelmemesi. Elbette bu örnekte olduğu gibi “tersi” de mümkün olabiliyor.
Yani, başarılı olanan “siyasi dengeleri” farklı kulvarlara oturtması ve/veya, zaten hazır bir zaferin kendisine sunulması gibi!
ABD eski başkanı Bill Clinton, sekiz yıl sonra “dünyanın en güçlü adamı” imajıyla yeniden sahneye çıktı ve diktatör Kim Jong-il ile görüşerek, iki Amerikalı gazeteciyi 24 saat içerisinde vatanlarına getirmeyi başardı.
Elbette Clinton’un bunu yapmaya yetecek kariyeri var ama bir de ünvanı var! Ve o ünvan Beyaz Saray’daki yeni denklemleri okumaya yardımcı olabilir. “Başdiplomat eşi”!
Başdiplomat ise elbette eşi Hillary Clinton. Yani ABD Dışişleri Bakanı. Veya daha farklı bir ifadeyle, Başkan Obama’nın eski rakibesi!
Tabii bu başarının “sunumu” da iyi yapıldı ve iş baştar sıkı tutuldu. Clinton “gazetecileri özel jetine alıp” Japonya üzerinden ABD’ye döndü ve alkışlarla karşılandı.
ABD Başkanı Barack Obama’ya da “sıradışı insani çabaları” nedeniyle Clinton’a teşekkür etmek kaldı! Bu gelişmeyi iyice garip bir varyasyondan okuyan ilginç yorumlar da basına yansıdı bu arada.
Örneğin, bu diplomatik başarının ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Afrika gezisini gölgede bıraktığı dillendirildi. Onu da farklı bir bakışla ele almak lazım kuşkusuz ama bu girişimin ardında aslında ve bizzat Bakan Hillary Clinton’un olduğunu görmek gerekiyor.
Nasıl mı? Açık. O iki gazetecinin çalıştığı Current TV’nin sahibi eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore’du çünkü. Peki o gitse olmaz mıydı? Tabii olurdu ama işte o noktada Hillary karar verdi.
Çok geçmeden işin çapı biraz daha büyüdü. Bu olaydan kısa bir süre sonra, (sadece 5 gün) Beyaz Saray, Clinton’dan yine “başdiplomat” sıfatıyla, “prestijli statüsünü de kullanarak, Myanmar ve Ortadoğu başta olmak üzere uluslararası meselelerde ABD’yi temsil etmesini istedi!
Bill Clinton’u ne yapacağını bilmeyen Barack Obama için tek ve en doğru seçim! Ama bu seçim aynı zamanda, İngiliz gazetesi The Times’ın da dediği gibi, “Clinton Takımı’nın dünya gündeminin tepesinde yer almayı sürdürdükçe, Hillary’nin bir gün ABD Başkanı seçilme şansı da giderek artıracak”!
Bu haber 1,356 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle