En Sıcak Konular

Türker: CHP ve MHP de sürece katılmalı

18 Ağustos 2009 19:52 tsi
DSP Genel Başkanı Masum Türker, 12 Eylül'le getirilen sınırlamaların kaldırılması gerektiğini belirterek, "Türkiye'de demokratikleşme açılımının konuşulduğu günümüzde, devlet memurlarına siyaset yapma hakkı verilmelidir" dedi.

Türker, Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (Hak-Sen) Başkanı Ayhan Çivi ve beraberindeki heyeti DSP Genel Merkezi'nde kabul etti. Çivi, DSP Sivil Toplum Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Önder Aksakal'ın da bulunduğu görüşmede, Hükümet'ten neler istediklerini anlattı ve DSP'den destek istedi. Çivi, ücret adaletinin yanı sıra liyakata göre yükselmenin sağlanması gerektiğini bildirdi ve "Kamu personel reformunun da bir an önce hayata geçirilmesi lazım" diye konuştu. 
 
Türker ise Hak-Sen'in, kamu çalışanlarının ücretlerinin tartışıldığı bir günde DSP'den güç istemesinin mutluluk verici olduğunu söyledi ve "Ziyaretiniz bizi mutlu etti. Çünkü DSP, kamu çalışanları sendikacılığının başlatılmasında, yerleşmesinde ve yasal statüye kavuşturulmasında önemli rol oynamıştır" dedi.

55. Hükümet döneminde Bülent Ecevit'in sendikalar için verdiği mücadeleyi, kendisinin de kamu çalışanlarına sendika yasasının çıkartılması için oluşturulan komisyonda başkanlık yaptığını anımsatan Türker, "Biz o gün grevli toplu sözleşmeli sendikal hakların verilmesi için yasal düzenleme hazırlamıştık ama şu anda iktidar mensubu da olan bazı arkadaşların içinde bulunduğu grup, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda düzenlemeyi reddetmişti" diye konuştu.

Türker, geçen hafta DSP'li milletvekillerinin TBMM'ye, kamu çalışanlarına grevli toplu sözleşmeli sendikal hakların verilmesi için hazırladığı yasa teklifini sunduğunu bildirdi.

-"KAMU ÇALIŞANLARINA 250 LİRA ZAM YAPILMALI"-

Türker, son 7 yılda, kamu çalışanlarının ücretlerinin enflasyonun gerisinde kaldığının altını çizerek, şunları söyledi:

"Biz son 7 yılda Türkiye'de yaratılan katma değerden, kamu çalışanlarının yeterli payı almadığını görüyoruz. Bu nedenle toplu sözleşme sürecinde kamu çalışanlarına seyyanen en az 250 liralık bir zammın yapılması gerektiğini söyledik. Bu zamla hem kamu çalışanlarının ekonomik durumları birazcık olsun iyileşir hem de bu uygulama ekonomik krize bir çare olur. Çünkü kamu çalışanlarının satın alma gücü arttığı zaman bu piyasaya yansır."

-"EMEKLİLERİN HAKLARI DA DİKKATE ALINMALI"-

Kamu çalışanlarıyla Hükümet'in yaptığı görüşmelerden büyük üzüntü duyduğunu söyleyen Türker, "Bu görüşmelerde muhakkak emeklilerin de haklarının dikkate alınması gerekir. Çünkü bugün emekliler ister Emekli Sandığı'ndan ister SSK'dan, isterse Bağ-Kur'dan emekli olmuş olsun, hepsine seyyanen 250 lira zam verilmeli ve emekli maaşları düzeltilmeli" dedi.

Türker, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de demokratikleşme açılımının konuşulduğu günümüzde, devlet memurlarına da siyaset yapma hakkı verilmelidir. 12 Eylül'le kolektif özgürlüklere getirilen sınırlamalar kaldırılmalı, dernek, meslek kuruluşları ve sendikalara siyaset yapma hakkı tekrar tanınmalıdır. Demokratik açılımın konuşulduğu günümüzde, kolektif özgürlüklerin de aynı şekilde gündeme gelmesi gereklidir. DSP kamu çalışanlarının hem ücretlerinin hem diğer sosyal haklarının iyileştirilmesi için elinden gelen desteği verecektir."

-"MHP VE CHP'NİN DE SÜRECE KATILMASI GEREKİR"-

Gazetecilerin yönelttiği soruları da yanıtlayan Türker, "Demokratik açılım konusunda ne düşünüyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Sayın İçişleri Bakanı, bizi ziyaretinde, "Demokratik açılım'ı, bir "Devlet ve Parlamento projesi' olarak sunmuştu. Ama gördüğüm kadarıyla Başbakan bunu bir "Milli Birlik Projesi'ne dönüştürdü. Bu nedenle "Demokratik açılım' olgusunun gerçekleşebilmesi için, muhakkak MHP ve CHP'nin de sürece katılması gerekir. Bu konuda da sorumluluk Hükümet'indir. Başbakan hem bir Başbakan gibi, hem de karşı tarafa geçip bir ana muhalefet partisi lideri gibi konuşuyor. Bu nedenle gergin bir ortamın doğmasına neden oluyor. Eğer Hükümet bu konuda iyi niyetliyse, önce gerginliği giderecek, havayı yumuşatacak bir üslubun Başbakan tarafından kullanılması gerekir. MHP'nin kongre dönemi olduğunu, CHP'nin de ana muhalefet partisi olduğunu dikkate almamız gerekiyor. Bu konuda bizim tavsiyemiz, Başbakan'ın hemen bu gerginliği ortadan kaldırarak başta CHP ve MHP olmak üzere Parlamento'da bulunan parti liderlerini ziyaret etmesi, bu konudaki gerçek düşüncelerini söylemesidir. İçişleri Bakanı bize geldiğinde, bize açılım için "Devlet projesi' dedi, ama şimdi Başbakan başka bir kavram kullanıyor, "Milli Birlik Projesi' diyor. Öncelikle bu işin sınırlarını, çerçevesini iyi çizmeliler.

Biz parti olarak umutluyuz. Böyle bir açılımın gerçekleşmesi gerekir. Ama bu açılımla terör meselesinin birbirinden iyi ayırt edilmesi gerekir. Terör meselesinin çözümü için olmazsa olmaz şart, silahların susmasıdır. Terörün devam ettiği süreçte, başka şeylerin görüşülmesinin devlet adına söz konusu olmayacağını herkes biliyor. Bu nedenle silahlar sustuğu anda terörün de arkasından operasyonların duracağı açıktır. Bu konuda, uygulamayı göreceğiz."

-"ŞEHİT AİLELERİNİN YÜREĞİ SIZLAMAMALI"-

Türker, bir gazetecinin "Abdullah Öcalan'ın açıklayacağı söylenen yol haritası konusunda ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine şu yanıtı verdi:

"Bir kere bu söylemlerin ne derece doğru olduğunu bilmiyoruz. Ama biz 15 Ağustos'ta açıklanırsa bunun "çözümsüzlük isteniyor' diye algılanacağını söylemiştik. Çünkü 15 Ağustos, Eruh'taki baskının yıldönümüdür. Şehitlerimizin ailelerinin yüreklerinin sızlamaması gazilerimizin üzülmemesi gerekir. Dediğimiz de çıktı. 15 Ağustos'ta bir şey açıklanmadı. Yol haritası denen şey inşallah süreci olumsuz etkilemez. Bunlar hep söylenti. Birileri hep bir şeyler söylüyor. Dün de "notlar' diye bir şey açıklandı. Notları da şifreli gördük. Dünden bu yana şifreleri kimse hala çözemedi. Onun için iyi niyetle başlanan bu süreçte, Başbakan'ın da elini taşın altına koyarak herkesle görüşmesi gerekir. Bu konu iç politikada nazik bir konudur. Bu konu her yönünden çekiştirilmeye, eleştirilmeye açık bir konudur. Bu nedenle böylesi bir açılım ancak Parlamento'da bütün partilerin katılımıyla olur. Herkesin mutabık olduğu bir yaklaşım olmalıdır."

anka



Bu haber 650 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,933 µs