Hangi senaryolar bu noktaya getirdi?

12 Ağustos 2009 09:10 tsi
Yiğit Bulut Yazdı...

Değerli dostlar, 2003-2007 Kasım arasını hatırlıyor musunuz? Ben hatırlatayım ve sorayım; 2003-2007 arasında 70 milyon dolara satılamayan arsalar 700 milyon dolara, 2 milyara satamadığımız Türk Telekom 13 milyar dolara, 2001-2002 döneminde "piyasa değeri 100 milyon dolara düşmüş bankalar" 60 kat fazlasına satıldıysa; İMKB 10.000'lerden 58.000 üstüne gittiyse, dolar 1.77'den 1.15'lere, faiz 10'un altına düşüp döndüyse; sizce "bu değişimi" sağlayan ana senaryo neydi? Aynı soruyu "krizin dibinden" durumu tarif ederek yeniden soralım: İMKB düştüğü dibe göre DOVV'dan % 20 fazla tepki verdiyse, dolar 1.78 üstünü test edip 1.45'e kadar geri çekildiyse, sizce bu tepkiyi yaratan "ana dinamik" neydi?
Değerli yatırımcılar, eğer "bütün bu dinamiği" yaratan "AB senaryosudur" diyorsanız, bana göre çok yanılıyorsunuz! Bu noktada soralım: "Fiyatları" kökten kaydıran değişim, Avrupa Birliği projesinin yarattığı algılamadan kaynaklanmadıysa sizce "nereden" kaynaklandı? Tek cümleyle arz edeyim; yaşadığımız değişimin ana motoru 11 Eylül saldırısı sonrası ortaya çıkan 'yem dünya düzeni' ve bu yapının 'merkezinin' bölgemizde olmasıydı... Daha değişik ifadesiyle "dünyanın merkezinin kayması" ve sonrasında oluşan "patlama-çöküş" dinamikleriydi... Bu noktada soralım: Yaşananları "Avrupa Birliği süreci" ile açıklamaya çalışanlar ve "müzakere süreci Türkiye'yi itiyor, uçuruyor" gibi teşhisler koyanlar; gerek 2003-2007 Kasım döneminde, gerek sonrasında "neyi" atladılar, hâlâ atlıyorlar? Değerli dostlar, bu tespitler sonrası detaylara biraz daha bakalım...
Türkiye'yi "AB senaryosu uçurdu" diyenlerin atladıkları çok önemli "gerçekler" var... Biraz da "geçmişi inceleyerek" bunları hatırlayalım... Değerli yatırımcılar, ilk ihalede 1.6 milyar dolara kontrol hissesi satılan Tüpraş 6.5 milyar dolar ettiyse, yukarıda da yazdığım gibi diğer kamu değerleri "3-5 kat fazlasıyla" değerlenmişse, sermaye piyasaları "10.000'lerden beş katına kadar"
tepki vermiş ve krize rağmen "kendini" dünyadan önce düzeltmişse; burada ne olduğunu "sorgulamakta" bence "AB" demek yerine büyük yarar var...

Tespit 1 : Bu noktada "her şey Avrupa Birliği ile oldu" diyen arkadaşlara şu soruları da sormak isterim; Brezilya borsa endeksi Bovespa'yı 8000 seviyesinden 52.000'e dört yılda getiren, Çin borsasını 2005 ortasından 2007 Mayıs ayına kadar dört katına taşıyan ve son olarak 150 milyon dolar üstünde 'satış olmayan' Moskova'da 4 milyar dolara 'mülk sattıran' dinamiğin de altında acaba AB mi yatıyor?

Tespit 2 : İçinde bulunduğumuz bölge sadece son 4000 yıllık dünya tarihini bile aldığımızda 'defalarca dünyanın merkezi' olmuş bir konuma sahip. 2001 Eylül saldırısı 'dünya üzerinde yeniden sarkacı harekete geçirdi' ve 'yeni dünyanın merkezi' yine burası. Bu noktada 1997 yılında Clinton'un açıkladığı'yeni bir yüzyıl için strateji' belgesine bir göz atmanızı ve orada 'ABD'nin bu bölgeye nasıl yerleşeceğinin planlarının ilk ipuçlarının verildiğini' görmenizi de tavsiye ederim. Bu belge sonrası Türkiye'de yaşananlar; krizler, siyasi tablodaki değişim, cinayetler, iflaslar, süper yetkiler ile gönderilen bakanlar, parti içi çekişmeler, el konan bankalar...

Tespit 3 : "Tarihin sarkacı" bizi yeniden 'dünya sisteminin merkezine oturttu'... Oturttu ama anlayan kaç kişi! İçeride bazılarımız inatla bu büyük değişimi ve ülkemizin 'bulunduğu yer itibarıyla önemini', hâlâ ısrarla gölgeleme - Türkiye'yi AB gibi kısır bir proje peşinde sürükleme çabasında... Değerli yatırımcılar, bu yazıyı okuyan ve Türkiye'de "varlıklarını değerlendiren" her Türk vatandaşından bir ricam var; ne AB projesi, ne hükümetin iddia ettiği "ekonomik mucize",ne de "siyasi doktrin"; bunlar hepsi "ana sebepleri" saptıran "detaylar"! Türkiye "yeni denklemde" çok değerli bir ülke! AB projesi Türkiye'ye "küçük" gelir ve yeni yapıda daha da küçük gelecek!

habertürk

Bu haber 491 defa okundu.