'Deliller' kimi hedef gösteriyor?

9 Ağustos 2009 12:45 tsi
Saldırganların parmak izi tutmadı, karakol saldırısında JİTEM ihtimali güçleniyor

Van'da 31 Ekim 2005 günü Erek Polis Karakolu'na bombalı saldırı düzenlendi. 9 Kasım 2005 günü Şemdinli'de eski PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz'a ait kitapevine bomba atıldı. Bir kişinin hayatını kaybettiği bombalamanın failleri olarak 2 astsubay ile 1 PKK itirafçısı suçüstü yakalandı. Bu olaylardan 5 gün sonra Van'da bu kez dönemin İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Hamit Özdemir'e suikast girişiminde bulunuldu.

Komutanın aracına cep telefonu düzenekli bomba koymaya hazırlanan Mehmet Develi ve Tufan Fırat, eylemi gerçekleştiremeden yakalandı. Zanlılar, asker ve savcı ifadelerinde, kendilerini azmettirenin 'Mazlum' kod adlı Salih Hasar olduğunu söyledi. Koruma altına alınan Hasar, olaydan 3 ay sonra savcılığa verdiği ifadede JİTEM'e çalıştığını söyledi.

Polis karakoluna bombalı saldırıdan sonra Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ekipleri, olay yerinde siyah bir poşette 3 adet parmak izi buldu. Zanlıların 10 ayrı parmak ve avuç içlerinin izi alınarak, poşette bulunan parmak izleri ile karşılaştırıldı. Poşetteki parmak izleri ile olayı üstlenen zanlılar Mehmet Develi ve Tufan Fırat'ın parmak izleri uyuşmadı. Hazırlanan raporda olayla ilgili başka şüphelinin parmak izi gönderilmesi halinde mukayese yapılacağı ifade edildi. Ancak olayların kilit ismi Salih Hasar'ın parmak izi alınmadı.

JİTEM izinin bulunduğu polis karakolu bombalanması ve Albay'a suikast girişiminin kriminal incelemesi de Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı tarafından yapıldı. Polis karakoluna saldırının hemen ardından Terörle Mücadele Şubesi bomba uzmanı ekiplerinin yaptığı inceleme sonucunda hazırlanan raporda, bombanın zaman ayarlı ya da telefon kumandalı bomba olabileceği vurgulandı. Kullanılan patlayıcının kuvvetli olması sebebiyle delillerin patlama etkisiyle yanmış olabileceği üzerinde duruldu. Toplanan deliller Van Jandarma Bölge Kriminal Laboratuvarı'na gönderildi. Jandarmanın laboratuvarında yapılan inceleme sonucunda 8 Kasım 2005 günü hazırlanan ekspertiz raporunda, RDX patlayıcısının tespit edildiği ancak cep telefonuna ait parça bulunamadığı kaydedildi. Raporda, emniyet tarafından gönderilen delillerin büyük kısmının yapılan inceleme sonucunda delil olma özelliğini kaybettiği gerekçesiyle imha edildiği vurgulandı.

Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi 13 Kasım 2006 tarihinde Avea İletişim Hizmetleri AŞ'ye gönderdiği yazıda 350102 604322xxx IMEİ No'lu telefonun kimler tarafından kullanıldığının tespiti için yazı yazdı. Avea'nın 5 Aralık 2006 tarihli cevabî yazıda 5 kişiye ait cep telefon numarasını verdi. Bu isimlerden biri Van İl Jandarma Komutanlığı'nda Özel Harekât Bölüğü'nde görevli H.M. ile Tarsus İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru İ.M.'ydi. Cep telefonunda bazı sim kartlarının aynı gün içinde kullanıldığı tespit edildi.

'DELİLLER KARARTILDI' İDDİASI

Sanık avukatlarından Abdurrahman Bayar, soruşturma sırasında bazı delillerin karartıldığını iddia ediyor. Bayar, bombalı düzenekteki cep telefonunun kime ait olduğu konusundaki araştırmanın geciktirildiğini söyledi. Olayın meydana geldiği dönemde hem savcının hem de mahkeme heyetinin kendi taleplerini görmezden geldiğini dile getiren Bayar, 2007 yazından sonra mahkeme heyetinin değişmesiyle yeni gelen heyetin bazı taleplerinin araştırılması yönünde kararlar almaya başladığını vurguladı.

Zaman

Bu haber 856 defa okundu.