Açılım yurt dışı senaryosu

7 Ağustos 2009 17:39 tsi
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün görüşmesine ilişkin, “Bu görüşmeyle Başbakan, terörle müzakere döneminin başladığını resmen ilan etmiştir” iddiasında bulundu.

Vural, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin gelişmeleri değerlendirdi.

Arınç'ın bir televizyon programında “MHP'nin hükümet ortağı olduğu dönemde, idam cezasının kaldırılmasına ilişkin kanun değişikliğine, MHP'nin oy vermek suretiyle katkı sağladığını” ifade ettiğini söyleyen Vural, bu söylemin doğru olmadığını savundu.

Vural, “MHP, idam cezasının kaldırılmasını istememiş ve 'hayır' demiştir. Dolayısıyla Sayın Arınç'ı MHP'den özür dilemeye davet ediyorum. Kendi çaldıkları minareye kılıf arama gayretlerinden de vazgeçsinler” dedi.

Bülent Arınç'ın, 1 Ağustos 2002 tarihli TBMM tutanaklarına göre, “Ölüm cezasının kaldırılması konusu, geldiğimiz noktada bir zaruret ifade etmektedir' dediğini ifade eden Vural, “bu gökkuşağı koalisyonu içerisinde, terörist başının idam cezasını kaldıranların içerisinde, şimdi Ak Parti'li olan 41 kişinin de bulunduğunu iddia etti.

İdam cezasını kaldıran düzenlemenin, hükümet tasarısı olarak değil, milletvekillerinin teklifiyle Meclis gündemine geldiğini anlatan Vural, “Sayın Bülent Arınç, bu millete televizyon ekranlarından gerçekleri söyleyin. Biz dobra dobra söyledik, idam cezasının kaldırılmasından yana değiliz. Dobra dobra da gittik, idam cezasının kaldırılmasına 'hayır' oyu kullandık” ifadelerini kullandı.

Vural, “Terörist başıyla müzakere yolu açanların MHP'yi olmamış bir takım olaylarla bu işin içerisine dahil etme gayretleri, tam manasıyla yavuz hırsızlıktır. Dolayısıyla idam cezasının kaldırılması da yanlış olmuştur, bugün terörist başıyla müzakere, İmralı canisiyle müzakere, PKK ile müzakere etme hususunda gayret gösterenlerin de çok dikkatli olması gerekmektedir” diye konuştu.

TRT'DEKİ CANLI YAYIN

TRT ekranlarında, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan için “Sayın” ifadelerinin kullanıldığını bildiren Vural, milletin vergileriyle oluşturulmuş TRT'de, terörist başına 'sayın' diyenlerin büyük bir yanlışlık yaptığını söyledi.

TRT'yi bu girişimi karşısında milletten özür dilemeye davet eden Vural, şunları kaydetti:
“Bir terörist başına bir kamu kurumunda 'sayın' denilmesine izin vermek ve bu konuda bir düzeltme yapılmaması, işte bu açılımlarının amacının ne olduğunu ortaya koyuyor. Bu açılımlar, terörist başını açıkça muhatap kabul eden bir yaklaşımın tezahürüdür. Dolayısıyla TRT, bu konuda Türk Milleti adına yaptığı bu yayıncılıktan dolayı özür dilemelidir. TRT Genel Müdürü dahil olmak üzere bir terörist başına TRT kurumlarında 'sayın' demek, bu millete hakarettir. Şehitlerimizin ruhu incinmiştir, milletimizin ruhu incinmiştir. Herkesi dikkatli olmaya çağırıyorum. Artık 'açılım saçılım' diyerek neredeyse kendileriyle gidip İmralı'yla röportaj yapacaklar. TRT kurumunu kınıyorum ve bu konuda bir açıklama beklemek de hakkımızdır. TRT, bu konuyla ilgili yaptığı yayınlara dikkat etmelidir. Türk Milletinin kuruluş felsefesini yok sayan bu yayın anlayışı, kamusal menfaatlerimizi haleldar etmektedir. Milletin vergileriyle milletin istek ve taleplerine aykırı yayın yapmak, bu milletin verdiği vergileri helal ettirmemeyi gerektirir.”

ERDOĞAN-TÜRK GÖRÜŞMESİ

Vural, Erdoğan ile Türk'ün görüşmesini, geçen 2 yıllık süreçte randevu istenip verilmemesi gibi tartışmalardan dolayı “Ferhat ile Şirin”in görüşmesine benzetti.
Erdoğan'ın, “Başbakan” sıfatıyla görüştüğünü ileri süren Vural, şunları kaydetti:
“Görüşme sırasında yanında İçişleri Bakanı var. İçişleri Bakanı hangi sıfatla yanında. Başbakan, Başbakan sıfatıyla görüşmüyor ama Başbakanlık Müşaviri görüşmede var. O hangi sıfatla orada? İki sıfatlı, üç sıfatlı. 3-4 yüzlü bir siyasetle karşı karşıyayız.
Sayın Başbakan dik duramamıştır. 'Terör örgütüdür demedikçe DTP ile görüşmem' diyen Sayın Başbakan, klasik bir örneğini sergilemiştir. Sayın Başbakan, kapalı grup toplantısında, -gazetelerde de yer almıştı, 'PKK'nın temsilcileri var, onlarla görüşeceğim' demişti. O zaman Sayın Başbakan TBMM'de kendi ifadesiyle PKK'nın temsilcileriyle görüşme yaptığını ve onları muhatap aldığını, Öcalan'ı muhatap aldığını itiraf etmiştir. Bu görüşmede, İmralı'nın yol haritasının da görüşüldüğü belirtilmiştir. Gazetelerde de çıktı. Bu görüşmeyle Başbakan, terörle müzakere döneminin başladığını resmen ilan etmiştir. Başbakan terörle mücadeleye karşı psikolojik savaş başlatmıştır, bu savaşı polis akademisinde ve AKP Grubunda da devam ettirmiştir.”

“PUSULASIZ AÇILMANIN YOLU HÜSRAN OLACAKTIR”

Başbakan Erdoğan'ın “analar gözyaşları dökmesin istiyor” dediğini anımsatan Vural, “Bu milleti seven kimse, kan ve göz yaşını istemez. Ancak, bu milletin kardeşliğine, birliğine, bütünlüğüne, milli ve manevi değerlerine kurşun sıkanlar, kundaktaki bebeleri öldürenler, polisimizi, askerimizi, öğretmen ve mühendislerimizi şehit edenlerle beraber yürümek, pazarlık yapmak, analarımızın göz yaşını artıracaktır” ifadelerini kullandı.

MHP Grup Başkanvekili Vural, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sayın Başbakan, anaların gözyaşını dökmesini istemiyorsan, kan üzerinden siyaset yapma, kan dökenlerle pazarlık yapma, kan dökenlerin taleplerine boyun eğme...
Şimdi kalkıp, bölücülerin taleplerini karşılayacak açılım yapmak için 'analar gözyaşı dökmesin' ambalajı kullanıyorsunuz. Bu talepleri karşılayanlar, anaların göz yaşıyla boğulmaya mahkumdur. Milletimizin içine fitne fesat sokmayınız, Türk milletinin içine etnik rekabeti sokmayınız, milli kimlik yerine etnik kimliği koymayınız, bu tehlikeli senaryodan vazgeçiniz.
Sayın Başbakan, bu devletin ve milletin pusulası vardır, bu pusula binlerce yıllık tarih, kültür, mücadele, inanç ve değerlerden oluşmuştur. Bu pusulayı şaşırtmaya yeltenmeyin, pusulasız açılmanın yolu hüsran olacaktır.”

“ASIL SENARYOYU, MİLLETİMİZ ÇİZER”

DTP'nin Washington'da temsilcilik açacağına ilişkin bir soru üzerine Vural, “Görünen o ki bu açılım denen husus, doğrudan doğruya yurt dışında hazırlanmış bir senaryo, AKP'nin de figüran olarak rol aldığı senaryo. Minare çalınmıştır, şu anda kılıf uydurma gayreti içerisindeler” dedi.

Vural, sürecin dış mihraklar tarafından yönlendirildiğini iddia ederek, “Geldiğimiz nokta, PKK'nın, bölücülüğün siyasallaştırılmasıdır, bu da (yurt dışında büro açılması) bir parçasıdır” dedi.

Bu haber 634 defa okundu.