Beşiktaş cezaya isyan etti

6 Ağustos 2009 22:30 tsi
Beşiktaş Asbaşkanı Levent Erdoğan, PFDK'nın kendisine verdiği 15 günlük hak mahrumiyeti cezasısına karşı çıktı.

Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Levent Erdoğan, Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun (PFDK) kendisine verdiği 15 günlük hak mahrumiyeti cezasıyla ilgili olarak, ''Hakkımda verilen bu cezaya bir hukuk adamı olarak katılmam mümkün değildir'' dedi.

Levent Erdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, PFDK'nın bugünkü toplantısında, Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında 2 Ağustos Pazar günü Atatürk Olimpiyat Stadı'nda yapılan TFF Süper Kupa maçından sonra özel bir radyo kanalındaki beyanları üzerine, ''TFF'nin saygınlığını zedeleyen beyanlarda bulunma suretiyle sportmenliğe aykırı harekette bulunduğu'' gerekçesi ile 15 gün hak mahrumiyeti cezası aldığını hatırlatarak, ''Hakkımda verilen bu cezaya bir hukuk adamı olarak katılmam mümkün değildir'' ifadesini kullandı.

Söz konusu programda kullanmış olduğu kelime beyan ve ifadelerinin hiçbirisinde TFF'nin saygınlığını zedeleyecek ibare bulunmadığı gibi, TFF ve kurumlarına hakaret içeren tahkir ve tezyif boyutuna ulaşan herhangi bir beyanının dahi söz konusu olmadığını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

''Tüm beyanlarım bir hukuk adamı olarak tümüyle yorum ve eleştiri sınırları içerisinde verilen beyanlardır. Anayasamızın 25. maddesi, Düşünce ve İfade Özgürlüğü, 26. Maddesi ise Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyetini Anayasal Hak ve Özgürlükler olarak düzenlemiş durumdadır. Anılan programda tarafımdan verilen beyanatların tümü de bu Anayasal hak ve özgürlükler kapsamında verilmiş beyanatlardır. Beyanlarımdaki ifadelerim gerek tek tek gerekse konunun bütününde, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca konusu suç teşkil etmediği gibi Türkiye Futbol Federasyonu tarafından yürürlüğe konulan mevzuata da aykırılık teşkil etmemekte, TFF mevzuatı ve Tahkim Kurulu'nun içtihat teşkil eden örnek kararları uyarınca tarafıma ceza verilmesini gerektirir beyanlar değildir.''

Levent Erdoğan, yazılı açıklamasında daha sonra şu görüşlere yer verdi:

''Nitekim, TFF Tahkim Kurulu'nun 24.08.2006 tarihli 2006/182 E. 2006/174 K. sayılı kararında, kısaca; 'Yorum ve eleştiri hakkı tüm demokratik toplumlar bakımından vazgeçilmez bir önem taşıyan ve ifade özgürlüğünün parçasını oluşturan haklar arasındadır. Bu çerçevede demokratik hukuk devletinde kimse eleştiri dışında değildir ve olamaz. Bu husus sportif faaliyetler bakından da geçerlidir. Sportmenliğe ve spor ahlakına aykırı hareketler ile futbolun ve TFF'nin ve onun kurullarının ve görevlilerinin saygınlığının zedelenmesi yasaklanmakla birlikte bu yasak hakkın sınırlarının aşılmadığı sürece Anayasal bir hak olan eleştiri hakkını ortadan kaldıracak şekilde yorumlanamaz. Tahkir ve tezyif boyutuna ulaşmadıkça hakemler ve kararları da eleştirilebilir. Somut olayda hakemin 'hatalı maç yönettiğini' sergilediğinin belirtilmesi ile yetinilmesi, bunun dışında tahkir boyutuna varan bir ifade kullanılmamış olması karşısında bu beyanı ağır da olsa olumsuz bir değer yargısı ve eleştiri olarak kabul etmek gerekir. Tahkir ve tezyif boyutuna varmadıkça, eleştiri sert ve ağırda olsa bir hukuka uygunluk sebebidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de yerleşik kararlarında toplumu rahatsız eden, şoke eden düşüncelerin dahi şiddete çağrı ve küçük düşürme olmadığı sürece ifade özgürlüğünden yararlanılacağını kabul etmektedir' denilmektedir. Bu doğrultuda Tahkim Kurulu'nun pek çok kararı bulunmaktadır.

Tarafıma Anayasa'nın ilgili hükümleri ve Tahkim Kurulu'nun yerleşik içtihatları dikkate alınmadan verilen hak mahrumiyeti cezasının, adil ve hukuka uygun olmadığı kanaatindeyim. Anayasal haklarım olan düşünce ve ifade özgürlüğü ile düşünceyi ifade ve yayma özgürlüğü haklarımı bundan sonra da yine yasal sınırlar içerisinde kullanacağımı ve bu hukuka uygun olmayan disiplin kurulu kararının beni hiçbir şekilde yıldırmayacağının bilinmesini isterim.''

aa

Bu haber 536 defa okundu.