En Sıcak Konular

Bebeğin öğrendiği gibi unutma: Alzheimer

0 0 0000 00:00 tsi
Bebeğin öğrendiği gibi unutma: Alzheimer Sinsi bir hastalık 60 yaş üzerini vuruyor. Kimilerine göre alüminyum kaplarda yemek pişirmenin mesul olduğu Alzheimer beyin hücrelerini yavaş yavaş tahrip ediyor. Dr. Reyhan Hasekioğlu’nun kaleminden bu garip hastalığın dönemleri ve belirtileri...

Yediden yetmişe hepimiz zaman zaman unutkanlık sorunu yaşayabiliriz. Yaşlandıkça bu unutkanlığın artması ise çoğunlukla normal yaşlanma sürecinin bir parçası olarak kabul edilir.

Ancak yaşla artan ve günlük hayatın devamını zorlaştıracak düzeyde unutkanlıklarda ilk aklımıza gelen Alzheimer hastalığı. Alzheimer rahatsızlığı nadir olarak genç yaşlarda görülen bir rahatsızlık. Genelde hastalık 60 yaş üzerinde görülüyor. 65-74 yaş grubundaki kadın ve erkeklerin yüzde beşinde Alzheimer tanısı konmuş iken bu oran 85 yaş ve üzerinde yüzde elliye yaklaşıyor. Bu rakamlara rağmen Alzheimer rahatsızlığının normal bir yaşlanma süreci olmadığını da vurguluyoruz. İstatistikler Amerika'da 4,5 milyona yakın insanın Alzheimer hastası olduğunu söylüyor.

Beyin hücreleri yavaş yavaş ölüyor

Alzheimer, beyin hücrelerinin bilmediğimiz nedenlerle yavaş yavaş ve kalıcı olarak tahrip olduğu bir rahatsızlık. Hastalığın bulguları başlangıçta tanıdık isimlerin unutulması, konuşurken doğru kelimeleri bulmada zorluk, günlük işleri yapmada problemler, bilinen tanıdık çevrelerde kaybolma gibi nispeten hafif unutkanlıklar şeklinde görülür. Hastalığın son dönemlerinde hasta tamamen başkalarına bağlı hale gelir.

Hastalığın seyrinde üç dönem

Bulgulara göre hastalık üç döneme ayrılıyor. New York Üniversitesi'nde Dr. Barry Reisberg ve arkadaşlarının bu dönemlerde gözlenen unutma sürecinin yeni doğan bir bebeğin öğrenme sürecine benzerliğini ortaya koyan çalışmaları oldukça çarpıcıdır. Bu üç dönem şunlar:

İlk dönem: Bu dönemde hasta yeni bilgileri öğrenmekte, bildiklerini hatırlamakta zorlanır. Depresif bir ruh hali görülebilir. Ancak günlük işlerinin çoğunu hâlâ kendisi yapabilir.

İkinci dönem: Hastalığın ilerlemesi ile beynin farklı fonksiyon gören bölümleri de etkilenir. Bu dönemde kişi geçmişi ile ilgili olayları hatırlayamaz olur. Hatırlayamadığı boşlukları hikâyelerle doldurabilir. Tekrarlanan hareketler görülebilir. Saldırganlık, halüsinasyonlar gibi davranış problemlerine rastlanabilir. Kendine, giyim kuşamına, temizliğine bakmada artık başka birisinin yardımına ihtiyaç duyar.

Üçüncü dönem: Hastalığın ilerlemiş evresinde artık tamamen başkalarının bakımına bağlıdır. Eşinin, çocuklarının dahi isimlerini hatırlayamaz. İlerleyen dönemlerde konuşamaz, yürüyemez, oturamaz.

Alzheimer hastalığının tedavisi bilinmediği gibi tanısı da ancak hastalığın bulguları görülmeye başladıktan sonra klinik olarak konulabiliyor. Kesin tanı ise hastanın ölümünden sonra yapılan beyin biopsilerinde amiloid plaklarının ve tangle adı verilen oluşumların görülmesi ile konulabiliyor. Bu aşamada hastalığın erken tanısının yapılabilmesi oldukça önemli. Bu alanda pek çok merkezde sürdürülen çalışmaların sonuçları alınmaya başlanıyor. Mesela, New England Journal of Medicine'in Aralık 2006 sayısında bir makalede University of California'da yapılan araştırmaya göre erken tanının mümkün olabileceği belirtiliyor.

Hastalığın ilk belirtileri neler?

• Özellikle yakın geçmişle ilgili bellek kaybı göze çarpar. Kişilerin, eşyaların adları, telefon numaraları tekrar tekrar sorulur. Unutulur. Hatırda tutulamaz.
• Günlük işleri yapmada güçlük hissedilir. Alışveriş yapma, yemek pişirme gibi.
• Sık kullanılan eşyaların yerlerinin unutulması en sık rastlanan şikayetlerden biridir. Eşyalar olmadık yerlere konulabilir.
• Konuşurken kelimeyi zor bulmak.
• Zaman ve yerlerin unutulması. Bu kişiler önceden bildikleri yerlerde kaybolabilir. Günü, ayı, yılı unutabilirler.
• Konsantrasyon kabiliyeti azalır. Özellikle hesap yapabilme yeteneğinde bu göze çarpar.
• Kişilik ve davranışlarda ruh halinde değişiklikler aile üyelerince fark edilir. Hastalar kabul etmeseler bile bellek kaybının sonuçları hayatlarını etkiler. Genel olarak gerginlik, sinirlilik gözlenebilir. Depresyona sık rastlanır. Şüphecilik sık rastlanan diğer bir bulgudur.

Dr. Reyhan D. Hasekioğlu, Zaman



Bu haber 707 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,447 µs