İşte Ergenekoncuları çileden çıkaran karar

4 Ağustos 2009 08:28 tsi
Aylardır tartışılan Ergenekon davasında beklenen gelişme dün gerçekleşti. Danıştay davası ile birleştirildi. Karara tepki gösteren bazı sanıklar duruşmayı terk etti, Alemdaroğlu "İdamdan bile ağır" dedi...

Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek ve eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun da aralarında bulunuğu 27'si tutuklu 86 sanıklı 1. Ergenekon davasının görülmesine 52 günlük aranın ardından dün devam edildi.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik saldırıya ilişkin 8 sanıklı dava, Ergenekon davasıyla birleştirildi.

"Müdahil olabiliriz"

Karara başta Perinçek olmak üzere bazı sanıtlar itiraz etti. Perinçek'in avukatı, ''İP'nin saldırıya uğrayan hakim Mustafa Yücel Özbilgin ile aynı safta olduğunu'' savunarak, ''İP, olsa olsa müdahil olabilir. Birleştirilme kararı Türkiye ve Türkiye'nin milli güçlerine yapılan en büyük haksızlıktır'' dedi.

Salonu terk ettiler

Avukatının ardından konuşan Perinçek ise kararın bir tertip olduğunu savunarak “Bu zulümdür” diye bağırdı. Perinçek'in sözleri, salonda bulunanlar tarafından alkışlandı. İP'li sanıklar Doğu Perinçek, Nusret Senem, Hikmet Çiçek ve Hayati Özcan ile Muzaffer Tekin daha sonra duruşma salonunu terk etti. Sanıkların avukatları, davanın Danıştay üyelerine ve Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan saldırı davasıyla birleştirilmesi kararına itiraz etti. Mahkeme heyeti, itirazları reddetti.

“Bu zulme katlanamayız”

Duruşmada söz alan Doğu Perinçek ise ''Danıştay suikastının bu davaya katılmasının bir tertip olduğunu ve zulmün son halkası olarak gördüklerini'' söyledi. Perinçek ''Bu uygulama hukuku çiğnemenin ötesindedir, zulümdür. Atatürk devrimine karşı yürütülen psikolojik hareket sınır tanımamaktadır. Bu zulme boyun eğmiyoruz. Bu zulme katlanamayız. Mahkeme dosyayı derhal ayırmalıdır. Mahkeme buna teslim olursa ancak sandalyeleri yargılayabilir'' diye konuştu.

‘İdam cezasından daha ağır'

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada söz alan tutuksuz sanık İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu, savunmasında belirttiği gibi ''en büyük suçunun, rektörlüğü sırasında türban ile ilgili aldığı karar olduğunu'' ifade ederek, şunları söyledi:

Türban darbesi yapmıştım

"Ben türban darbesi yapmıştım. Üniversitede türban takılmasını açık ve kapalı alanlarda yasakladım. İki defa TBMM'de sorgulandım, aklandım. Şu anda ben türban kararı nedeniyle Danıştay hakimini katledenlerle yargılanmaktayım. Bu, bana vereceğiniz idam cezasından daha ağırdır.''

Alemdaroğlu'nun bu sözlerini alkışlayan bazı izleyicileri, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, ''Duruşma salonunun ahengini bozmayın'' diyerek uyardı. Duruşmada söz alan Alemdaroğlu'nun avukatı Metin Çetinbaş ise yarım bıraktığı yazılı savunmasına 433. sayfadan itibaren devam etmek istediğini belirterek, sözlerine başladı.

Bugün devam edecek

Çetinbaş, savunmasına başlamadan önce duruşma salonunun çok sıcak olduğunu belirtince Başkan Şengün, mahkemenin bu sorunu çözmeye çalıştığını ifade etti. Çetinbaş'ın savunmasıyla süren dava bugüne ertelendi.

'Ergenekon davası ete kemiğe büründü'

Hukukçular Birliği Başkanı Sinan Kılıçkaya, iki davanın birleştirilmesi ile ilgili kararı "Çok yerinde olmuştur" şeklinde değerlendirdi. "Danıştay cinayeti, Ergenekon Terör Örgütü'nün en önemli fiilidir" diyen Kılıçkaya "Dolayısıyla, bu iki yargılamanın aynı dosyada yapılması doğal. En önemlisi Danıştay cinayetinin başörtüsü dolayısıyla işlenmediği, ülkeyi kaosa sürüklemek amacıyla işlendi ortaya çıkmıştır" dedi.

‘Hukuksal sakınca yok’

"Birleşme kararı Yargıtay'da verildi. Dolayısıyla hukuksal bir sakıncası yok" diyen USAK Başkanı Sedat Laçiner ise, şunları söyledi: "Davası Ümraniye'de bulunan silahlarla ortaya çıktı. Çetenin suikast yaptığı düşüncesi ile dava açıldı. Bunun delillerinden biri Danıştay davasıdır. Bu yönde mahkeme ciddi delil görmüş olmasa birleştirmez. Bir diğeri de Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan saldırı benzeri saldırılardır. Danıştay çok somut ve davayı ete kemiğe büründürüyor. Davayı yakından takip etmeyenler için Ergenekon çetesini anlamak zordu. Sadece askeri bir darbeye hazırlık olarak düşündürüyordu. Danıştay davası davayı ete kemiğe büründürdü."

bugün

Bu haber 507 defa okundu.