En Sıcak Konular

3'üncü timin sırrı

3 Ağustos 2009 08:41 tsi
3'üncü timin sırrı Katliam ile ilgili sır perdesi aralanıyor.

Bilge Köyü'nün korucuları 3 time ayrılmıştı. Ve 13 sanıktan sekizi 3'üncü timdeydi. Kalan 5 sanık ise çocukları... İlk iki korucu birliğindekiler ise ya kurbandı ya da kurbanların yakınları

"Kızımız Sevgi ve oğlumuz Habip'in nişan törenlerinde sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız. Tarih: 4 Mayıs 2009. Çelebi Ailesi... Arı Ailesi..." Büyük bir şehirde yaşasalardı herhalde böyle bir davetiye bastırırlardı ama Bilge Köyü küçük bir yerdi. Kimi köylüler düğünden haberdardı, kimi ailelere de sözle "çağrı" yapılmıştı. Ama bu çağrı aslında ölüme bir davetti. Nişan öyle şaşaalı programlanmamıştı. Yemek yenilecek, namaz kılınıp yüzükler takılacaktı. Yatsı kılınmış dualar ediliyordu. Bilge köyü sessizdi. Bu sessizliği silah sesleri bozdu. Sonrası: 44 ölü... Yaralılar... Feryatlar... Türkiye, gece bültenlerinden öğrendi katliamı. "Töre" dendi önce... Kan davası... Olmadı, "PKK" dendi. Ertesi gün sosyologlar, psikologlar konuşmaya başladı. Tahlillere girildi "bilge"ce. Heyetler gönderildi, "yerinde incelemeler" yapıldı. Soruşturmalara ve yakınları ölenlerin "yaraları sarılmaya" başlandı (!) "Doğu-Güneydoğu uzmanları" konuştu. Cinayet zanlıları korucu çıkınca "sistem" sorgulandı. Sonra sonra ajanslara kısa haberler düşmeye başladı: "Bilge köyünde 4 Mayıs'ta yaşanan ve 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylarla ilgili davanın iddianamesi hazırlandı. Dava güvenlik gerekçesiyle Çorum'da görülecek..." Bu yazı dizisindeki amacımız mahkeme kurup yargılama yapmak değil. Yüzlerce sayfalık belgeler içinde öne çıkan unsurları aktarmak... Katliamın şifrelerini çözmek...

Masamızda binlerce sayfa evrak var: İddianame, fezleke, ifadeler, tutanaklar, ekspertiz raporları... Soruşturma dosyasında yer alan fakat iddianamede yer verilmeyen üç sayfa ise, katliamın fotoğrafı gibi duruyor. Bu üç sayfada, petrol boru hattının geçtiği Bilge köyündeki korucuların resmi statüleri anlatılıyor. Buna göre korucular; 1. 2. ve 3. tim diye ayrılıyor. En son oluşturulan 3'üncü timin komutanlığını Ömer Çelebi yapıyor. Bu timde, sanıklar Süleyman, "Şıh Hamo" olarak bilinen Mehmet, Mehmet Sait, Abdülhakim, Ali, Ahmet ve Mustafa Çelebi yer alıyor. Timin 5 üyesi Şeyhmus ve Berfo oğulları. "Hamolar" ve "Mala Güleler" olarak da biliniyorlar köyde. İlk bakışta bu basit bir liste. Ama korucuların olaydaki rolleri incelendiğinde bambaşka bir tablo çıkıyor ortaya. Çünkü katliamı gerçekleştirdiği iddia edilen 13 sanıktan 8'i bu timde yer alıyor. Diğer 5 sanık ise bu listedekilerin çocukları. En dikkat çekici taraf ise; 3'üncü timden ve timdekilerin birinci derecedeki yakınlarından kimsenin saldırıda ölmemiş olması.

3'ÜNCÜ TİMDE 'FİRE' YOK
Korucubaşı Mehmet Halim Çelebi'nin komutanlığında ilk kurulan 1'inci timde ise 7 kişi bulunuyor. Çelebi ile birlikte bu timden 3 kişi öldürülüyor. Diğer 4 korucunun ise annebaba, eş veya çocukları katliamda yaşamını yitiriyor. Nitekim bu timde, katliamın yapıldığı evin sahibi olan korucu Cemil Çelebi'nin iki oğlu Burhan ve Vedat da var. Bilge'deki 2'nci timin listesine bakıldığında da 4 korucunun kendisinin, 3'ünün de birinci derece yakınlarının öldürüldüğü görülüyor. Bir başka deyişle ilk iki tim kurbanlara, son tim ise sanıklara ait. Bu tablo; 3'üncü timin, köyden geçen ve vanalarından, deliklerinden petrol "sızdırılarak" kaçakçılık yapıldığı iddialarıyla gündeme gelen boru hattını "tek başına korumak istediğini" akla getiriyor.

DAMDAN TRAFOYA ATEŞ...
Rant paylaşımı katliama gerekçe gösterilen alabalık tesisleri de dosyada ilginç bir şekilde ortaya çıkıyor. Tanıkların, bazı sanıklarca da kabul edilen anlatımlarına göre, işletmesini 3'üncü timin komutanı Ömer Çelebi'nin yaptığı tesislerde katliamdan 5 saat önce bir grup yemek yiyor. Tanıkların anlatımları, katliamın "karşı timlerdeki" herkesin öldürülmesi amacıyla işlendiğini gözler önüne seriyor. Olayın en kritik tanıklarından olan Cengiz Çelebi'nin ifadesine göre, olay anında ilk ateşi Mehmet Çelebi ve 14 yaşındaki oğlu M.Ş.Ç. açıyor. Plana göre Abdülhakim hem kadınların namaz kıldığı odayı tarayacak, hem de evden kaçmaya çalışanları bahçede öldürecekti. Nitekim öyle de oluyor. Planın bir parçası da, "hedef"lerin kaçışını engellemek için köyü karanlığa boğmak... Süleyman Çelebi, bir evin damından trafoya ateş ediyor. Bu durum da dosyadaki belgelere "elektriği kesip karanlıktan faydalanmaya çalışma girişimi" olarak geçiyor.

TİMDEN BİRİ KARAKOLDAYDI
Saldırıyı gerçekleştiren 3'üncü timin üyeleri, olaya müdahale edecek "karakol"da da bir adamlarını bırakmayı ihmal etmiyor. Timin en genç üyesi Mustafa Çelebi, karakolda durmak ve müdahaleyi "geciktirmekle" görevli. 2'nci timin komutanı Abdurrahman Çelebi'nin ifadesine göre, olayı duyup köye doğru harekete geçtikleri zaman, sürekli, "Atlıca Köyü yolundan gidelim" diyerek yolu uzatmaya çalışıyor. Mesut Çelebi'nin ifadesine göre de, olay yerine gelince hemen çevredeki arabaların lastiklerine ve camlarına ateş ediyor. Bu sırada ise kanlı saldırı devam ediyor. Böylelikle, canını kurtaran kurbanların uzaklaşmasını engellenmiş oluyor, kimsenin "sağ kalmaması" sağlanıyor.

VE PSİKOLOJİK HAREKAT...
Tüm Türkiye'yi şoka sokan olayın TV ekranlarına yansıdığı ilk dakikalarda telaffuz edilen "terörist saldırı" ihtimali ve algısı da yine 3'üncü timin yürüttüğü psikolojik harekatın bir sonucu. Saldırıyı gerçekleştiren korucular karakol ile temaslarında "Köyü teröristler bastı, biz de mevzilendik köyü koruyoruz" diyor. Hatta bununla da kalmayıp olaydan önce köyde de böyle bir söylenti yayıyorlar. Saldırıya uğrayanların yakınlarından olan Tuba Çelebi'nin ifadesine göre, saldıranganların yakınlarından Dilan Çelebi, o akşam "Köy çevresinde teröristler var" diyerek imamın evine ders çalışmaya gelmiyor. Böylece olayın bir terörist saldırı olduğu izlenimi pekişiyor.

HAYAT Boyu Eğitim Gelişim Derneği'nin (HEGEM) çeşitli üniversitelerden 22 bilim adamının katılımıyla 3 aylık bir çalışma sonucunda hazırladığı Mardin'in Bilge köyündeki katliama ilişkin rapor tamamlandı. Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde 6 çocuk, 3'ü hamile 16 kadın ile 22 erkeğin katledilmesinin ardından HEGEM'in Mardin Valiliği'nin desteğiyle hazırladığı 123 sayfalık raporda, katliamın nedenleri arasında, "ekonomik çıkar ve güç çatışmasının" öne çıktığı belirtildi. Yarın Mardin'de kamuoyuna sunulacak raporun editörlüğünü yapan HEGEM Başkanı Adem Solak, Muğla Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nurgün Oktik, Gazi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Tevfik Erdem ve Aile Araştırmaları Genel Müdürlüğü'nden sosyolog Ercan Şen tarafından hazırlandığını belirterek şu bilgileri verdi: "Bu rapor, Bilge köyü kesin raporudur. Türkiye'de ilk kez sosyal bir olaydan sonra bu kadar kapsamlı, bu kadar objektif bir rapor hazırlandı. Bu raporun benzer olaylarda yol haritası olmasını düşünüyoruz. Raporda, olayın kurumsal anlamda ele alınışı var. Valilere, üniversitelere, tüm kurumlara öneriler var. Bilge köyündeki olay tek bir faktöre indirgenemez." Raporda öne çıkan tespitler ise şöyle:

TÖREYLE İLGİLİ DEĞİL
 Birey adeta büyülenmiş gibi aile meclisi veya aşiretler tarafından alınan kararlar doğrultusunda ailesinin en yakın fertlerini gözünü kırpmadan öldürebilmektedir.

 Olayın töreyle ilgisi yoktur. Olayı inceleyenlerin çoğunun belirttiği gibi, olayda ekonomik çıkar ve güç çatışması ve sistemden kaynaklanan bazı sorunlar birbirini tetiklemiştir. Olay tamamen şiddeti içinde barındırmaktadır. Kapalı ve geniş aile görünümündeki failler, kendi adaletlerini gerçekleştirmişlerdir.

Şiddet araçlarına sahip olmak ya da kolay erişim, şiddet eylemlerini kolaylaştırmaktadır. Bu olayda erkek failler korucu olup hepsinin silahı vardır. Bu köyde yaşananlar bölge açısından bir birikimin patlaması olarak nitelendirilebilir. Yıllardır bölgede süren çatışma ve koruculuk sisteminin işleyişi de bu olayın nedenlerinin arasında değerlendirilebilir.
Şiddet kültürünün doğallaştığı bölgelerimiz başta olmak üzere benzer olayların yine yaşanması olasılığı çok yüksektir. Bu açıdan kurumlar her yönüyle hazırlıklı bulunmalı, kurumlar arası işbirliği kültürü böyle olaylar olmadan geliştirilmelidir.



Bu haber 1,222 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,811 µs