beyin lapalaşması | " /> beyin lapalaşması | "/>

En Sıcak Konular

Teknoloji ve beyin lapalaşması

1 Ağustos 2009 19:54 tsi
Teknoloji ve beyin lapalaşması 'İmkanların bolluğu, çoğunluğu yeni nesil gençlerden oluşan bir grup için saatleri geriye çeviriyor aslında.'

Melike Karakartal / Hürriyet

Diyor ki, “Teknoloji aslında doğru kullanabilene güzel.”

“Ben cep telefonu kullanmıyorum, internetle de işim olmaz”cılardan bahsetmiyorum. O konu başka.
Tüm bu “nimet grubu” ellerinin altındayken, onu pek efektif bir biçimde kullanıyor sanırken, yokluğundaki zamanlardan daha da geride yaşayanlardan bahsediyorum.

90 sonrası neslin derdi çok fazla imkana sahip olmak galiba.

İmkanların bolluğu, çoğunluğu yeni nesil gençlerden oluşan bir grup için saatleri geriye çeviriyor aslında.

Kayıp nesil, cahil nesil, apolitize nesil deniyor ya hani, aslında açıklaması bu bolluğun içinde gizli.

“Zor ulaşılan değerlidir”, birçok kavram için olduğu gibi teknoloji ve bilgi için de geçerli.

Biraz, aşka benziyor. Binbir güçlükle ulaştığın zaman daha kıymete binen, ihtimamla yaklaştığın aşka. Yıllarca peşinden koşturan, delice bir tutku beslediğin ve nihayet yanında durduğunda pamuklara sardığın bir insana hatta.

Bilgiye de ne kadar zor ulaşırsan o kadar kıymetli oluyor.

90’lar öncesinde gençliğini yaşayan herhangi biri için, o anda ihtiyacı olan bilgiye ulaşmak zorlaştıkça tutku seviyesi artıyordu. Şimdiyse, evinde poposunu kaldırmadan, oturduğu koltuğunda önüne istediğinden fazla bilgi gelen adam benzer hisleri yaşamıyor.

Düşünmek yerine önce Google’lıyorsun çünkü. Saniyede 7.2 Mb hızında önüne geliyor. Düşünme zaten, orada halihazırda düşünülmüşü, yazılmışı, çizilmişi var!
Fakat kızlarımız ve oğlanlarımızın fark etmediği, dolayısıyla gözden kaçırdığı bazı durumlar da var. Mesela Google’lamakla ulaştığın bilginin her zaman değeri yok pek. Neden? Çünkü, bir, ona herkes ulaşıyor. İki, ulaştığın bilginin doğruluğu meçhul. Üç, kitap karıştırmak kadar zevkli ve “brainstorm eyleyici” değil... Dört, efor sarf etmeden ulaşıyorsun, iki dakika sonra unutuyorsun...

Uzun süre ekrana bakınca da maymuna dönüyorsun zaten. Eskiden, bir ödev için kütüphanede saatler geçirdiğimizde, kitap okurken geçen bir yarım günün farkına varmadığımızda internette sörf yaparak geçirdiğimiz iki saat sonunda yaşadığımız “kafa balonlaşması”nı yaşamazdık...  Diyorum ki, “Düşünen ama bir yandan da teknolojiyle fazla haşır-neşir adam” bir sınav veriyor şimdi.

Teknoloji kullanmadan, eski yöntemlerle yaşamayı tercih edenler, yaşanan günden uzak kalırken, kafa çalıştırmadan, sadece teknolojiyle haşır neşir olan yeni nesil de beyin lapalaşması yaşıyor.

PSP, Windows Live Messenger, hazır bilgi, ödev, porno ekseninde yaşayan yeni internet gençliğinin büyük çoğunluğu gibi...

“Az ilgili nesil” de zorda!

Önündeki bilgi çokluğunun neden olduğu açlık-saldırma-heves sönmesi-vazgeçme hissiyatının teknoloji yoksunu olan benzerini hepimiz yaşadık, hâlâ da yaşıyoruz... Oğuz Atay, Tutunamayanlar’da bu haletiruhiyenin en güzel tanımlardan birini yapmıştır herhalde: “Okuldaki günleri aklına geldi: Böyle, hırsla eline aldığı kitapların beş-on sayfasını okuduktan sonra içinin bir balon gibi söndüğünü hatırladı.

Bir kitabı bırakır, ötekine saldırırdı. Bu ümitsizce çırpınış, bütün kitapların yüzüstü bırakılmasıyla sona erer, büyük bir utanç ve hayata dönüş buhranları gelirdi arkasından...”

Yani özetle büyük oranda bir kendini kandırmaca olan “Şu kitapları okursam süper bir insan olurum” duygusu. Şimdi aynısının internet versiyonu söz konusu. Üstelik doğru bilgiye ulaşmak artık çok daha zor. İşte, azıcık hayata ilgi duyan nesil de başka bir sınav veriyor şimdi. Geçmişte başka biçimlerde yaşıyordu bu balon gibi sönme halini, şimdi bunun yarattığı etkinin beş bin katıyla baş etmeye çalışıyor.

İnternetin başına geçiyor, aklında bir fikir var, “çalamouse” tıklıyor önüne gelen tüm linkleri. Türkçeyse önüne forum linklerinden oluşan bir çöplük çıkıyor, lisanı varsa ne âlâ, eli yüzü düzgün bilgiye ulaşıyor. Azıcık okuyor, karıştırıyor ama öyle çabuk sönüyor ki hevesi, Messenger’da kimler online ya da bakalım

Facebook’ta, Twitter’da bugün ne afacanlıklar var evresine geçmek için daha fazla beklemiyor...



Bu haber 661 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,350 µs