En Sıcak Konular

KKTC'ye doğrudan uçuşa ret

29 Temmuz 2009 16:42 tsi
İngiliz Yüksek Mahkemesi, Kıbrıs Türk Hava Yolları'nın (KTHY), İngiltere ile KKTC arasında doğrudan uçuşların başlaması için yaptığı başvuruyu reddetti.

KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, İngiliz Yüksek Mahkemesinde direkt uçuşlarla ilgili olarak açılan davanın reddedilmesinin, "KKTC'ye karşı tek yanlı davranışların devam ettiğinin göstergesi" olarak nitelendirdi ve "bunun üzücü olduğunu" söyledi.

Derviş Eroğlu, Bakanlar Kurulu toplatısına girerken, konuyla ilgili bir soru üzerine, Kıbrıs Türk halkının ve devletinin ambargolara maruz bırakılmasının insanlık ayıbı olduğunu kaydetti.
''Direkt uçuşlarla ilgili davayı Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın açtırdığını'' anımsatan Derviş Eroğlu, ''mahkemenin davayı reddetme nedenlerinden birinin, 1983-1984 yıllarında BM Güvenlik Konseyinin aldığı KKTC'yi tanımama kararı olduğunu'' belirtti. Eroğlu, ''Direkt uçuşlara onay verirlerse, 1983 ve 1984 yıllarındaki BM Güvenlik Konseyi kararına karşı bir tavır sergilerlermiş gibi bir düşüncenin hakim olacağı düşüncesi ile davayı reddettiler'' dedi.

''Annan Planı tartışmaları içinde AB yetkili organları ve bazı ülkelerin verdiği sözlerin yerine getirilmemesi gibi hak arayışına çıkıldığı zaman da, müracaatların reddedilmekte olduğunu'' kaydeden Eroğlu, dünyanın hala KKTC halkına ve devletine ambargo uygulama kararından vazgeçmediğini söyledi.

Derviş Eroğlu, ''KKTC devleti, yasal bir devlettir ve bir devlette olması gereken tüm unsurlara sahip. Sadece Türkiye tarafından tanınsa da bu tür ambargolara muhatap olmaması gerekir'' dedi.
KKTC'de, yıllarca verdiği mücadele sonrasında bağımsızlığa kavuşan bir halk bulunduğuna dikkati çeken Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının diğer bağımsız devletlerin halklarının verdiği mücadeleden farklı bir mücadele verdiğinin söylenemeyeceğini belirtti.

Eroğlu, son 20 yılda 30'dan fazla devletin bağımsızlığını ilan ettiğini ve bu devletlerin tanındığını, ambargolarla korkutulmadığını vurgulayarak, ''Bizim ambargolara maruz bırakılmamız bir insanlık ayıbıdır. Bir ayıbı da İngiltere hükümeti ve yargı mekanizması işledi'' dedi.

ULAŞTIRMA BAKANI TAÇOY'DAN SİTEM
KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy da, konuyla ilgili açıklamasında, KTHY'nin bakanlığına bağlı olduğunu, ancak bakanlığının bu davayla yakından uzaktan ilgisi olmadığını belirtti.
Taçoy, KTHY'nin açtığı davanın KKTC'den İngiltere'ye direkt uçuş yapabilmesi amacı taşıdığını, ancak bu olayın Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın kontrolünde yürütüldüğünü söyledi.
''Direkt uçuşlar için açılan davanın KTHY aleyhine sonuçlandığının görüldüğünü'' ifade eden Taçoy, şöyle devam etti:

''Bu konuda biz avukatlarımızı bilmemekteyiz, bu sitemi hem KTHY'nin sorumlu kişisi, hem de Sivil Havacılık Dairesinin bakanı olarak yapmak mecburiyetindeyim.

Bizler bu konuda fazla bilgi sahibi olamadık. Ben göreve geldikten sonra bir önceki müdürümüz bizi herhangi bir şekilde bilgilendirmedi. Bugün basından görüp de takip etmeye çalıştığımız bu olayın böyle olacağını daha önceden de konuşmuştuk. İnşallah daha farklı şeylere yol açmaz ve ülkemiz için hayırlısı olur.''

Taçoy, amaçlarının KKTC'yi daha iyi bir konuma getirmek olduğunu, tüm çalışmalarını bu yönde yaptıklarını kaydetti.

"KARARI HAYAL KIRIKLIĞI''
KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, İngiliz Yüksek İdare Mahkemesinin İngiltere'den KKTC'ye direkt uçuşlarla ilgili olumsuz kararını "hayal kırıklığı" olarak değerlendirdi.
Erçakıca, düzenlediği haftalık basın brifinginde, Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) ve KTHY'nın İngiltere'deki tur operatörü CTA Holidays Limited'in İngiltere ile Kuzey Kıbrıs arasında tarifeli ve charter uçuş izin talebinin İngiliz hükümeti tarafından reddedilmesi üzerine açtığı davanın İngiliz İdare Yüksek Mahkemesi tarafından reddedildiğine ilişkin haberlerin dün yayımlandığını belirtti.

''Maalesef, İngiliz İdare Yüksek Mahkemesi, KTHY'nın Birleşik Krallık ve Kuzey Kıbrıs arasındaki direkt uçuşların Chicago Konvansiyonu'na aykırı olmayacağı, dolayısıyla uluslararası hukuk ihlali oluşturmayacağı yönündeki iddialarını reddetti'' diyen Erçakıca, her iki şirketin de bu kararı temyiz etmeye karar verdiğini ifade etti. Erçakıca, ''Biz, şirketlerimizin bu konudaki mücadelesine destek olmaya devam edeceğiz'' dedi.

Tayvan örneğini veren Erçakıca, burayı tanımamasına rağmen İngiltere'nin söz konusu destinasyona direkt uçuş yaptığını hatırlattı.

Erçakıca, bir soru üzerine, Başbakan Derviş Eroğlu'nun bu kararla ilgili hayal kırıklığı ve eleştirisine kendilerinin de katıldığını belirterek, ''Olumlu bir kararın Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonların kaldırılması yönünde destekleyici bir adım olacağı ve özellikle Kuzeydeki ekonomik gelişmelere katkı sağlayabileceği düşünüldüğünde bir hayal kırıklığı olduğunu'' söyledi.

Erçakıca, Türk Petrolleri Anonim Ortaklığının (TPAO) Akdeniz'de petrol arama konusundaki açıklamalarına ilişkin değerlendirme istenmesi üzerine de, Rum tarafının petrolle ilgili girişimlerine eleştiriler yönelterek, ''Rum tavrı nedeniyle gerilim arttıkça, Türkiye'nin de haklarını korumaya yöneldiğini'' kaydetti.

Türkiye'nin bu hareketlerinin tamamen haklarını korumaya yönelik olduğunu belirten Erçakıca, Rum tarafına bu konuda geçmişte uyarılarda bulunduklarını anımsattı.

'HEDEF EN GEÇ 2010'UN İLK AYLARINDA REFERANDUM''
Kıbrıs müzakereleri konusunda ise Erçakıca, hedeflerinin, Kıbrıs sorununa yılbaşından önce adil ve kapsamlı bir çözüm bulmak ve hazırlanacak çözüm planını en geç 2010 yılının ilk aylarında referanduma sunmak olduğunu belirtti.

Erçakıca, tarafların yarın, ''Yönetim ve Güç Paylaşımı'' başlığı altında ele alınan ''vatandaşlık, yabancılar, göç ve sığınma'' konularında bir önceki toplantıda sundukları görüşlere karşılıklı yanıt vererek, bu konunun tamamlanmasını ve gelecek görüşmede ikinci tur görüşmelere geçilmesini beklediklerini kaydetti.

Hasan Erçakıca, yarınki toplantıda ayrıca, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat tarafından Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'a ikinci tur görüşmelerin yöntemine ilişkin olarak sunulan düşüncelere yanıt beklediklerini ifade etti.

''Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulma çabaları devam ederken, Kıbrıs Rum tarafında yayınlanan bir anketin, Kıbrıs Rum halkının çözüm konusundaki umutlarının çok yüksek olmadığını ortaya koyduğunu'' anımsatan Erçakıca, bu anketin Kıbrıs Türk halkı içinde de yankı bulduğuna işaret etti.
Benzer izlenimleri Kıbrıs Türk kamuoyundan da edindiklerini kaydeden Erçakıca, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulmayı amaçlayan görüşmelerin uzamasının ve yeterli oranda verimli olamamasının, Kıbrıs Rum halkında olduğu gibi, Kıbrıs Türk halkında da bezginlik yarattığını, görüşme sürecine güveni sarstığını ve halkın beklentilerini de olumsuz şekilde etkilediğini vurguladı.

Erçakıca, bu nedenle Türk tarafının görüşme sürecinin etkin ve hızlı bir şekilde sürdürülmesinin gerekli olduğunu düşündüğünü belirtti.

''RUMLAR AB SÜRECİNİ KULLANMAYA ÇALIŞIYOR''
Erçakıca, Kıbrıs Rum tarafının dikkatinin görüşme sürecinden çok, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) sürecine ve bu süreci kullanarak Kıbrıs sorununda avantajlar elde etmeye yoğunlaştığının bir gerçek olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''Kıbrıs Rum tarafının bu çabaları, görüşme sürecini verimsiz hale getirirken, halkın görüşme sürecinden beklentilerini de olumsuz şekilde etkilemektedir. Buna karşın, Eylül ayında bir yılını dolduracak olan müzakerelerde katedilen mesafe de gözlerden kaçmamalıdır. İki liderin, Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulabilmek amacıyla sürdürdüğü görüşmeler bu bir yıl içerisinde çeşitli zorluklar ve görüş ayrılıklarına rağmen kararlılıkla sürdürülmüştür. Liderler arasında yapılan görüşmeler sonucunda 30 ortak belge ortaya çıkarılmış, teknik komitelerce birçoğu uygulama aşamasına gelmiş pek çok karar alınmış ve güven yaratıcı önlemler konularında önemli adımlar atılmıştır.''

A.A.



Bu haber 790 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,736 µs