Kademeli çözüm planı... | " /> Kademeli çözüm planı... | "/>

En Sıcak Konular

Kademeli çözüm planı...

24 Temmuz 2009 11:10 tsi
Kademeli çözüm planı... Hükümetin 'Kürt sorununda açılım' paketinin neler içerdiği artık 'sır' değil. Merak edilen bazı sorular: Bu plan ne zamandan beridir hazırlanıyor? İlk adımlar neler olacak? Dağdakileri indirmek için üzerinde çalışılan formül ne? Ankara'dan iyi haber

Muharrem Sarıkaya/Habertürk
'Kürt sorunu'na kademeli çözüm

HÜKÜMET "Kürt sorununa çözüm" formülü üzerinde çalışmalarına geçen hafta mı başladı?
Veya, Başbakan Erdoğan'ın da dün açıkladığı gibi MGK üyesi bakanlar ile yapılan toplantıdan sonra mı kurumlararası görüş alışverişine girişildi?
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'e dün bu iki soruyu yönelttiğimde yanıtı şöyle oldu:
"Süreç yeni başlamış değil. Belirli bir aşamasına gelindi. Teknik çalışması sessiz sedasız uzun süredir devam ediyordu. Ortaya çıkmasını istemiyorduk. Toplu olarak bir açıklama yapacaktık. Ama olmadı, sızdı..."
Hatta çalışmaların çok uzun süre önce başladığının kanıtı olarak, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın mayıs ayındaki "Köylere Kürtçe isimlerinin talep olması halinde yeniden verilebileceğine" ilişkin sözlerini gösterdi.
Çiçek, "Apar topar bir çalışmanın içinde olmadıklarını" belirtip devam etti:
"Biz çalışmamıza başladığımızda ne 15 Ağustos, ne de Öcalan'ın açıklaması vardı... "
Bunun ötesinde bir açıklama getirmedi; konunun teknik detaylarının sürekli tartışılmasının çözüme katkı vermeyeceğini belirtmekle yetindi.

PAKET DEĞİL, SÜREÇ

Anlaşılıyor ki hükümet, 15 Ağustos öncesinde çözüme yönelik bir yol haritasını açıklayacak.
Her ne kadar, "Bizim açıklamamız ile onun arasında bağ kurulması doğru olmaz"
tepkisi gösteriliyor olsa da hükümetin açıklayacağı bu yol haritası, belki Öcalan'ın 15 Ağustos ta yapacağı açıklamanın tonunu da belirleyecek.
Bir anlamda "adım adım çözüm" veya "kademeli çözüme ulaşma" söz konusu olacak.
Bunun nasıl olacağını şu an kestirmek zor.
Çünkü tarafların içindeki her bir bireyin bile kendisine göre çözüm modeli olduğu bu ortamda ortak çözüm bulunmasının zorluğu ortada duruyor.
Durum böyle olunca adım atmakta zorlanılıyor.
Anlaşılıyor ki karşılıklı adım atmanın yöntemi aranıyor.
PKK'nın da bir adım atması için bir "bahanenin" yaratılması hedefleniyor.
Şöyle ki; önce devlet bir adım atacak, ardından Öcalan'ın açılımı gelecek.
Böyle bir havanın ortaya çıkmasıyla örgüt üzerinde, "Madem devlet bunu söylüyor, lider de böyle düşünüyor, o zaman ben de bir adım atayım" yaklaşımı ortaya çıkarılacak...
Yani bir paketten çok sürecin önü açılacak.

ATILACAK ADIMLAR

Peki, devlet ilk hangi adımı atacak?
Görünen o ki ilk adımda, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın da belirttiği gibi talep edilmesi halinde Kürtçe köy isimlerinin tekrar verilmesinin önü açılacak.
Ayrıca Kürtçe isim almakta karşılaşılan bazı sıkıntılar da son bulacak.
Böylece Kürt yurttaşların üzerinde çok durduğu "kimlik-aidiyet" sorunu aşılacak.
Tabii bununla kalınmak istenmiyor.
Zaten bazı üniversitelerde Kürtçe enstitüler açılmıştı.
Kürtçe yayının, özel televizyon ve radyolar aracılığıyla yapılmasının yolunun da açılması hedefleniyor.
Daha önemlisi, belediyeler gibi halkın kamu hizmeti aldığı yerlerde veya mahkemelerde Kürtçe bilen tercümanların görevlendirilmesi yoluna gidilmek isteniyor.
Her ne kadar artık önlenemez bir noktaya gelen seçim mitinglerinde Kürtçe konuşulması halinde verilen cezaların da kaldırılması amaçlanıyor.
Ekonomik paketlerin açılımı da ayrı bir plan halinde zaten yürüyor.
Hükümet bu paketleri, gösterişli, şatafatlı açmamak konusunda da kararlı...
Çünkü bir yandan kazandığı adımların diğer bölgede kaybedilmesinden kaygı duyuyor.
Toplumsal tepki haline dönüşmemesi için elinden gelen çabayı göstereceğe benziyor.
Şimdi bunlar, hükümetin bölgeye dönük sosyal açılımları.

DAĞDAKİLER İÇİN...

Bir de dağdakilere yönelik olanlar var.
Bunun başında da öteden beri üzerinde durulan, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un da Kara Kuvvetleri Komutanlığı döneminden beri dile getirdiği Türk Ceza Kanunu'nun 221 'inci maddesinde yer bulan "Etnik Pişmanlık"ta düzenleme geliyor.
Yapılacak da belli...
Yasa maddesinden, "verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan" ibareleri ayıklanacak.
Böylece teslim olan birçok teröristin, "Örgütten kopacakları ispiyoncu duruma soktuğu için birçok kişi gelip teslim olmaktan çekiniyor" uyarısı da dikkate alınmış olacak.
Hemen belirtelim, etnik pişmanlıktaki düzenlemenin af benzeri bir hale getirilmesini kimse istemiyor.
Ancak "eline kan bulaşmadıysa", yani katil olmadıysa bu kişiler hakkında "cezaya hükmedilmeyeceği" de özellikle kayda geçiriliyor.
Bütün bunlar kısa vadede hayata geçirilebilir mi?
Burada sadece siyasete değil, sivil toplumundan kamu görevlisine kadar bölge insanına da büyük sorumluluk düşüyor.



Bu haber 588 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,143 µs