Sarkisyan ve Aliyev kimi dinliyor?

22 Temmuz 2009 12:53 tsi
Ermenistan-Türkiye yakınlaşmasının önemli bir anahtarı Azerbaycan’ın elinde. Önce Bakü-Erivan uzlaşması gerekiyor. Bunun için de bir ‘büyüğün’ ikisini ikna etmesi gerekiyor. O büyüğü de bir kaç büyüğün ‘teşvik’ etmesi gerekiy

Herkes biliyor ki, Ermenistan ile Türkiye arasındaki yakınlaşma en geniş anlamıyla Batı tarafından teşvik ediliyor ve destekleniyor! Tabii aşılması gereken konular var.

Bunları da herkes biliyor ve en önemlisi Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Karabağ meselesi. Bu halledilmeden Ankara-Erivan yakınlaşamadığı gibi, Ankara-Bakü-Erivan dengeleri huzursuzlanıyor.

İşte bu görevi yürütmek için Minsk Grubu seçilmiş durumda ve ABD-Fransa-Rusya’dan oluşuyor. Türkiye bu sürece çok katkıda bulunamıyor zira Ermenistan, bu meselede Ankara’nın tarafsızlığına inanmıyor.

Tabii bu noktada kritik ülke Rusya. Çünkü Moskova hem bölgenin bütününde önemli ve tekin hem de Ermenistan üzerinde. Esasen bir çok Ermeni, ülkenin zor günlerinde ABD ve Avrupa’nın değil, Rusya’nın yanlarında olduğuna inanıyor.

Fakat yakın zamana kadar Rusya bu konuların halledilmesi aşamasında biraz müşkülpesent davranıyordu. Hatta Bakan Davutoğlu’nun bir Kafkas gezisi sırasında zikrettiği gibi, mealen söyleyelim; “Yavaş kalıyordu”.

İşte bugünlerde ise durum hayli farklı! Rusya, meseleyi tam olarak ellerine almış gibi duruyor! Mesela, Azeri ve Ermeni Devlet Başkanları geçen hafta müzakerelere Moskova'da devam ederek saatlerce görüştüler.

---

---

 

Aliyev-Sarkisyan görüşmesi 3,5 saat sürdü. Sonra iki ülkenin dışişleri bakanları ve AGİT heyetinin katılımı görüşmeler yapıldı. Ardından da üçlü zirve yapıldı (Medvedev).

Denebilir ki, peki bu kadar teması sonu ne? Onu bilmek şimdiden zor. Zaten bir imza beklenmiyor ama resmi açıklamalar da “rutin”in ötesine geçmiyor. Ama belli ki birşey oluyor.

Tabii kmi söylenceler var. Örneğin,  Karabağ’da işgal altındaki 7 bölgeden beşinin Azerbaycan’a iadesi gibi. Ama bunların hiçbiri daha resmi değil.

Sonuçlar bir tarafa, süreçteki en önemli ve kendi başına kritik durum: 1988’den bu yana süren Karabağ sorununda ve 1994’den bu yana geçerli olan ateşkes ve barış sürecinde, ilk kez bu kadar yoğun üst düzey temasların olduğu.

Sadece 1 yıl içinde, Bakü ve Erivan-ki savaş halinde olduklarını anımsatalım- 6. kez bir araya geldi. Bu zaten önemli. Fakat ek olarak Rusya’nın sürece asılmaya başlaması, liderleri defalarca bir araya getirmesi ayrı bir dikkat istemeli.

Çünkü bir çok kişi şimdi Rusya’nın neden bu konuda bu denli hevesli olduğunu merak ediyor. Bu çok doğru bir soru. Ama başkaları da var!

Örneğin Moskova’yı kim ikna etti? Nasıl ikna etti? Moskova’nın tamamı ikna oldu mu, yoksa bir kısmı mı ikna oldu? Gibi…

www.iyibilgi.com

Bu haber 689 defa okundu.