Ergenekon sınavı... | " /> Ergenekon sınavı... | "/>

En Sıcak Konular

Solun Ergenekon sınavı...

21 Temmuz 2009 22:14 tsi
Solun Ergenekon sınavı... Zülfü Dicleli Neşe Düzel'e verdiği röportajda sol adına çok önemli muhasebe konuları üzerinde durdu. Solun ciddi muhasebe konularından bir diğeri ise, Ergenekon. Sol'un Ergenekon karşısındaki durumunu bu yazı özetliyor. Tespitler önemli, ama özellikle y

Oral Çalışlar/Radikal

Ergenekon davası ve solcular

Türkiye bugüne kadar kimler tarafından yönetiliyordu diye sorarsanız, size şöyle bir özetleme yapabilirim:

Türkiye’yi İstanbul büyük burjuvazisi, asker-yargı-bürokrat üçgeninden oluşan devlet eliti ve bu güçlerle uyum içinde hareket etmek zorunda olan siyasetçiler yönetiyordu diye özetleyebilirim. Bu yönetici tabakanın temel desteklerinden birisi de medya oldu her zaman. Medya, İstanbul büyük burjuvazisinin bir kolu olarak da sayılabilir.

Bu yönetici tabaka; kendi gerçek ve kalıcı iktidarına karşı gelmeye kalkışan, bu iktidarı yok saymaya yeltenen hükümetleri, partileri her seferinde elindeki değişik iktidar aygıtlarıyla dize getirdi. 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi tam anlamıyla böyle bir yola getirme yöntemiydi. Demokrat Parti, 1950 seçimlerinde CHP’nin tek parti iktidarına son verip, ülkeyi kendisi yönetmeye kalkışınca sert bir darbeyle devrildi ve liderleri asıldı, Demokrat Parti adında bir parti kurulması uzun yıllar yasaklandı.

27 Mayıs darbesini CHP-Üniversite-Yargı-Asker ittifakı gerçekleştirmişti. 12 Mart 1971 askeri
darbesi de yönetimdeki Adalet Partisi’ne karşı darbe yapmak isteyen 9 Martçılarla onlara karşı olan askeri klik arasındaki iktidar kavgasının sonunda gerçekleşti. Askerler içindeki iktidar kavgasının hedefi solcular ve parlamenter demokratik rejim oldu.

12 Eylül askeri darbesi de demokratik rejimi hedef aldı ve kabul ettirdiği anayasa ile bir askeri vesayet rejimi kurdu. Türkiye, 29 yıldır, yapılan onca seçime karşı hâlâ bu vesayet rejiminin gölgesinden çıkabilmiş değil.
***
AK Parti, 1946’dan beri süregelen bu mücadelenin siyasetteki ‘karşı tarafı’ olarak iki seçim üst üste Meclis’te çoğunluğu tek parti hükümeti kurabildi. Tek partili rejim isteyen yönetim eliti bu sonuçlardan başından beri hiç hoşlanmadı. Ak Parti’nin geldiği sınıfsal konum, muhafazakâr bir kültürün temsilcisi olması, onları İstanbul burjuvazisinin gözünde ‘öteki’leştiriyordu. İstenmemelerine neden oluyordu.

AK Parti, daha önce darbeyle yok edilen Demokrat Parti’yle farklı geleneklerden geliyordu, keza Adalet Partisi ile de aynı kültürün ürünü değildi. AK Parti’nin karşısındaki iktidar eliti ise değişmemişti, yöntemleri ve söylemleri de aynıydı. Onlar da bir değişiklik olduğu söylenemezdi.

AK Parti’ye yönelik tepkileri de Demokrat Parti’ye, Adalet Parti’ye gösterdikleri tepkiden özü itibarıyla pek farklı değildi. Adnan Menderes’i, Süleyman Demirel’i ve hatta bazen Bülent Ecevit’i bile ‘şeriatçılar’ın adamı olarak suçlanmaktan geri durmamışlardı. Onlar gibi düşünmeyenlere yönelik temel suçlamaları, ‘şeriatçı’, ya da onların işbirlikçisiydi. Son dönemde bu nitelemeye ‘Fetullahçı’ suçlaması eklendi. Artık yeni kampanyalar birilerinin Fethullahçı olarak suçlanması üzerinden kuruluyor.
***
Türkiye’yi 80 yıldır onlar yönetmişti, bundan sonra da onlar yöneteceklerdi. Bu sınıfsal bir duruştu ve ellerindeki mevzileri kaybetmemeye kararlıydılar. Seçimleri kaybedilebilirlerdi, ancak iktidar verilemezdi. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat örnekleri boş örnekler değildi. Gerçekleşmiş, başarıya ulaşmış müdahalelerdi.

Ergenekon nedir diye sorarsanız, ‘işte onlar’ derim tereddüt etmeden. Solcuların bir kesimi, sürekli seçim kaybetmenin verdiği umutsuzlukla, halka olan güvenlerini yitirdikleri için, iktidarın asıl sahibi bu kesimlere ‘modernlik’ paradigmasından baktılar ve kendilerini onlara yakın hissettiler. Solda değişimin bir darbeyle gelebileceği hayaline kapılanlar oldu.

Solcular bu hayalleri her seferinde bir hayal kırıklığı ile sonuçlansa da umutlarını yitirmediler. Onlara göre ‘gericileri’ yenecek güç üniformada, Türkiye’yi kuran modern ulusalcılıkta gizliydi. Bu yüzden üniformaya inandılar. İnanmanın bedelini birkaç kez ağır şekilde ödemelerine rağmen inanma inatlarını sürdürdüler. Ergenekon davasındaki solcular da işte bu inanma inadını sürdürenler.

Birkaç söz de bu dava karşısında kendilerini ‘tarafsız’ ilan eden solculara söylemek gerekiyor. Bu kamplaşmanın tarafsızlığı olmaz. Nitekim, AK Parti’ye öfke bu kesimleri Ergenekonculara sempatik bakmaya itiyor. Hatta bu ‘tarafsız solcular’ın bazıları açıkça AK Parti nedeniyle karşı tarafın kendilerine daha yakın olduğunu yazabiliyorlar.

Ali Suat Ertosun gibi cezaevi operasyoncuları bile onlara bu yanlış duruş nedeniyle sıcak gelebiliyor. Ergenekon davasını çökertmek isteyenlerin çabalarından gizli gizli mutluluk duydukları bile söylenebilir.

Aslında Türkiye’nin yakın geçmişindeki cinayetleri, katliamları masaya yatıran ve ‘derin işler’i sorgulayan Ergenekon davasını AK Parti’nin meselesi olarak görmek, solu böylesine büyük bir hesaplaşmada işlevsizleştiriyor, elini kolunu bağlıyor ve daha acısı İstanbul büyük burjuvazisinin yedek gücü haline getiriyor.



Bu haber 741 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,509 µs