En Sıcak Konular

Youtube'a düşerseniz ne yaparsınız?

0 0 0000 00:00 tsi
Youtube'a düşerseniz ne yaparsınız? “Youtube'a düşer miyim?” korkusu artık çağın paranoyası haline geldi. Olur da bir gün Youtube’da rahatsız edici bir görüntünüze rastlarsanız hangi yolu takip edeceksiniz? Habersiz çekilen görüntünüzü siteden nasıl sildireceksiniz?

Önce görüntüler, kameralarla cep telefonlarına girdi. Bu görüntülerin orada kalması beklenemezdi elbette. İnternete giren herkesin kolaylıkla ulaşabileceği video paylaşma siteleri ortaya çıktı. Bu sayede insanların gerekli- gereksiz, haberli veya habersiz çektiği tüm görüntüler kendine dünya çapında bir mecra buldu. Youtube ise yayına başladığı bir yıl içerisinde video paylaşım sitelerinin en popüleri olup video paylaşım pazarının devi haline geldi. İlk başlarda başkasının komik görüntülerini izlemek isteyen insanlar için eğlenceliydi. Bu eğlence, izleyicilerin kendi görüntüleriyle karşılaşmasına kadar devam etti.

Birçok insanı “özel bir görüntüm Youtube’a düşer mi?” korkusu sardı. Artık samimi ve özel ortamlarda cep telefonu kamerasıyla “silerim” diye çekilen görüntülere Youtube’da rastlamak olağanlaştı. Uygunsuz bir anında yakalananları, hakaret doğru ve aşağılayıcı kayıtlar takip etti. Günde bir milyondan fazla görüntünün izlendiği Youtube’da denetim çok düşük seviyede kaldı. ‘Youtube’a düşer miyim?’ korkusu artık çağın paranoyası haline geldi. Olur da bir gün Youtube’da rahatsız edici bir görüntünüze rastlarsanız hangi yolu takip edeceksiniz? Habersiz çekilen görüntünüzü siteden nasıl sildireceksiniz?

Önce deneme amaçlı olarak siteye birkaç dakika içinde yüklediğimiz 12 saniyelik bir görüntünün Youtube’dan silinmesine şahitlik ettik. Görüntüde yer alan kişi kendisinden habersiz çekildiği gerekçesiyle video paylaşım sitesine İngilizce bir e-mail yazdı: "Benden habersiz çekilmiş görüntümün yine benden habersiz Youtube’da yayınlandığını şans eseri fark ettim. Çok şaşırdım ve kızdım. Bir arkadaşım haber vermese hiç öğrenemeyecektim. İsmimi yazınca karşıma çıkıyor. Sitenizde nasıl silineceğine dair bilgi de bulamadım. Görüntümün Youtube’dan hemen silinmesini istiyorum. Eğer silinmezse gerekli yasal işlemleri yaptıracağım. Görüntümün linki aşağıda..." diyordu. Yazdığı e-maili copyright@youtube.com adresine gönderdi. İki gün içinde Youtube "Bu video, içeriğindeki aşağılayıcı unsurlardan dolayı kaldırıldı." cevabıyla mağdurun talebini yerine getirdi.

Habersiz çekilen bir görüntünün bu şekilde kaldırılmasının mümkün olduğunu görerek bu işlemi kolay sanmıştık. Ancak bir kaydın silinmesi her zaman bu kadar kolay olmuyor. Çeşitli internet sitelerinde tartışma konusu olan bir videoyu sildirmek istediğimizde karşılaştığımız bürokrasi işin ilk örnekteki kadar kolay olmadığını gösterdi. Çünkü yayınlanan görüntüden rahatsız olan başka bir kişinin talebi bu sefer Youtube tarafından kabul görmedi. Nedeni ise silinme talebinin inandırıcı bulunmamasıydı. Görüntünün silinmesi için kanıt talep edildi.
Youtube yetkilisi, yazılı bir metne ihtiyaçları olduğunu belirtip avukata danışılmasını ya da telif hakkı kanununun 512(c)(3) kısmına bakılmasını tavsiye ediyordu. ‘Makul’ ölçülerde görüntülerin kullanımına izin verilen ABD’de, bu ‘makul’ ölçüleri iyi bilmek gerekiyor.

Çünkü Youtube bir Amerikan sitesi ve kuralları da ABD yasalarına göre şekillenmiş durumda. Kullanıcılar da bunu baştan kabul etmiş oluyor. Amerikan kanunlarına göre hakaret ve aşağılama içeren görüntülerin yayınlanması yasak. Youtube’un Türkçe bilen çalışanı var mı bilmiyoruz ancak görüntülerin aşağılama içerip içermediğini konuşmaları dinleyerek anlaması zor. Bu da, rahatsızlık veren video görüntülerinin İngilizce sesler içermesi durumunda mağduriyetin kolayca çözülebileceğini gösteriyor. Diğer dillerde ses içeren görüntülerden rahatsız olanların durumu ise oldukça sıkıntılı…

Görüntü kaldırılması talebinde ‘kişisel hakları ihlale uğrayan kişinin yasal temsilcisinin elektronik ya da gerçek imzası’ isteniyor. Görüntünün telif hakkı varsa bunu tanıtıcı kart, bu çalışmalar bir internet sitesindeyse bir duyuru ya da çalışmaların listesi de diğer talepler. Şikâyetçi tarafın, servis sağlayıcısı Youtube ile iletişime geçmesini sağlayacak adres, telefon numarası ve eğer kullanıyorsa e-mail göndermesi gerekiyor. Bilgilerin doğruluğuna dair yalan yere yemin etmenin yasal cezası olduğu uyarısının altı çiziliyor. Bu taleplerin karşılanmasının ardından Youtube sizi inandırıcı bulursa görüntüleri siteden kaldırıyor. Ya da görüntüyü atan kişi bu kaydı siliyor.

Bir diğer seçenek ise ülkelerin erişimi engellemesi. Brezilya, geçtiğimiz günlerde şikâyet üzerine Ronaldo’nun eski eşine ait mahrem görüntüleri yayınlamasından dolayı Youtube’un yayınını mahkeme kararıyla durdurmuştu. İran ise devrim karşıtı görüntüler yayınlandığı gerekçesiyle Youtube’un erişimini engellemişti.

Amerikan askerlerinin Irak’ta öldürüldüğü esnada çekilen kayıtlar Youtube’da yayınlanınca ortalık karışmıştı. Terör örgütü PKK’nın askerî araçları bombalaması, ev yakması gibi propaganda filmlerinin halen bu sitelerde kendine yer bulması Türkiye’nin de tepkisini çekiyor. Her türlü görüntünün rahatlıkla bu sitelerde yayınlandığını söyleyen Prof. Dr. Nilüfer Narlı’ya göre Youtube’a gösterilen ilginin altında gazete ve televizyonlarda haberlerin verilme tarzlarının ve içeriklerinin standartlaşması yatıyor. Televizyonların görsellik nedeniyle ön plana çıktığı günümüzde insanların daha farklı görsellikler aradığına işaret eden Narlı, dijital kültürde hem görüntü almanın hem de yaymanın kullanımı artırdığını söylüyor. Televizyona bir video gönderilmesi durumunda bunun kullanılmayacağını ancak Youtube’da istenilen görüntünün hızlı bir şekilde yer alacağını ekliyor. Televizyonlarda bir görüntünün yayınlanması için var olan birçok engelin bu tür sitelerde kolayca aşıldığının altını çizen Narlı’ya göre, dijital kültürün günden güne gelişmesine rağmen önümüzdeki yıllarda televizyonlar güç kaybetmeyecek.

Sıradan insanların görüntülerini kaldırmak için uzun ve zahmetli bir prosedür istemesi, gülme krizlerine girerek izlenilen Youtube videolarının tadını tuzunu kaçırdı. Telif hakları içeren yayınlar da başını ağrıtıyor ancak bireysel görüntülere göre daha hassas olduğunu söylemek mümkün. Televizyon şovları, müzik videoları, kişi kendi kamerasıyla dahi çekmiş olsa canlı konser görüntüleri, filmler ve film fragmanları, reklâmlar, başkasına ait görüntü ve fotoğrafların kullanımı konusunda sık sık uyarıyor. Youtube pasif bir şekilde bu platformu kullanıcılara sunduğunu öne sürse de yayıncı olmasından dolayı taraf konumundan kurtulamıyor.

Telif hakkı bulunan kayıtların izinsiz yayınlanmasıyla ilgili tartışmalar bu yıl da sürecek gibi görünüyor. Hatta Youtube’u 1,65 milyar dolara satın alan Google’ın telif hakları davaları ile uğraşacağı, bu yüzden zarara uğrama ihtimalinin bulunduğu dillendiriliyor. Google’ın bu davalar için özel bir bütçe ayırarak video pazarına girdiği de söyleniyor.

Rahatsız edici bir video ile karşılaşıldığında izleyici tarafından ‘comment’ bölümünden ‘rahatsız edici/uygunsuz’ (inappropriate) bölümü işaretleniyor. Youtube videoyu incelemeye alıyor. Haklı bulduğu takdirde video sahibine bir uyarı gönderiliyor, düzeltmesi isteniyor. Kabul edip düzeltmezse Youtube devreye giriyor ve kendisi siliyor. Üst üste uyarı alan ve düzeltmeyen kullanıcılar bir daha geri kabul edilmemek üzere üyelikten atılıyor, yeni bir adla bile yeniden üye olamıyorlar.

100 milyon kayıtlı video

Görüntü yayınlamanın kolaylaşması kiminin özgürlük alanını sınırsız hale getirdi kimininkini de daralttı. Birçok benzer örneği çıkmasına rağmen hiçbir video paylaşım sitesi Youtube kadar başarılı olamadı. Chat Hurley, Steve Chen ve Javed Karim el kamerasıyla çektikleri görüntülerle ünlü olmayı planlıyordu. Elektronik posta kutularının küçük olması, videolar için Youtube sitesinin kurulmasını getirdi. 15 Şubat 2005’te ‘Göster kendini’ sloganıyla Youtube, televizyonculuğa yeni bir boyut kazandırdı. Görüntü kullanımını daha da bireyselleştirerek her görüntünün bu sitelerde yayılmasını sağladı. Time dergisi "Bilişim çağının kontrolü sizin elinizde. Kendi dünyanıza hoş geldiniz" diyerek 2006’nın kişisi olarak ‘Siz’i seçmişti. Youtube ve Wikipedia gibi sitelerin kullanıcılar tarafından kurulup geliştirilmesini internet devriminin son halkası olarak sunuyordu. Youtube kurulduğu dönemde kayıtlı video sayısı 3 milyondu, geçtiğimiz yılın sonunda bu rakam 100 milyonu aştı.

AKSİYON / İbrahim Doğan - Melek Çolak



Bu haber 389 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,893 µs