Dışişleri'nde genç kuşak dönemi

20 Temmuz 2009 15:16 tsi
Sinirlioğlu'nun müsteşarlığa getirilmesi ile Dışişleri Bakanlığı'nda yeni bir dönem başlamış oldu. İşte Uğur Ergan'ın kaleminden diplomaside başlayan genç kuşak döneminin şifreleri...

Uğur Ergan / Hürriyet

Dışişleri Bakanlığı'nda Ortadoğu'dan sorumlu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu'nun müsteşarlığa atanması, şu anki müsteşar Ertuğrul Apakan'ın Türkiye'nin New York'taki BM Daimi Temsilcisi olacağının kesinleşmesinden sonra beklenen bir gelişmeydi.

Sinirlioğlu'nun, Türkiye'nin dış politikasında etkisini hissettiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yakından  tanıdıkları ve bildikleri bir isim olması, bakanlık için bir şans.
1 Ağustos'tan itibaren Dışişleri bürokrasisinin en tepesine geçecek olan Sinirlioğlu ile birlikte Dışişleri'nde yeni bir dönemin başlayacağını söyleyebiliriz.

Yeni kuşak genç diplomatların temsilcisi olan Sinirlioğlu'nun, Apakan'a göre dışarıya daha açık ve fazla tutucu olmayacağını düşünüyoruz. Gül'ün Çankaya Köşkü'ne çıkmasından sonra Ali Babacan'la birlikte içine iyice kapanan Dışişleri, kabine revizyonundan sonra bakanlık koltuğuna oturan Davutoğlu ile birlikte dışarıya daha açık olacağının sinyallerini vermeye başlamıştı. Sinirlioğlu'nun müsteşarlığı bu süreci daha da hızlandırabilir. Özellikle Apakan döneminde tek amacı kamuoyunu bilgilendirmek olan medyaya karşı uygulanan "duvar politikası"nın, Sinirlioğlu döneminde yavaştan da olsa yıkılmaya başlamasını ümit ediyoruz.
Bu konuda Sinirlioğlu oldukça da şanslı.

Bakan Davutoğlu'nun medya danışmanı olarak basının içinden gelen Osman Sert'i kadrosuna dahil etmesi ve "duvar politikası"na rağmen medyayı bilgilendirmek için her türlü olağanüstü çabayı gösteren Bakanlık Sözcüsü Burak Özügergin, yeni müsteşarın elini rahatlatacak önemli isimler.

Sinirlioğlu, her ne kadar kendisine "Ortadoğu uzmanı" sıfatının yakıştırılmasına karşı çıksa da, müsteşar yardımcılığı döneminde Türkiye'nin arabuluculuğunda İsrail ile Suriye arasında başlatılan dolaylı görüşmelerde, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısından sonra Başbakan Erdoğan'ın sert çıkışıyla bozulan Ankara-Tel Aviv ilişkilerinin yeniden rayına oturtulmasında üstlendiği önemli görevlerle bu sıfatı çoktan hak ediyor. Unutulmaması gereken bir diğer önemli noktada, Sinirloğlu'nun merkeze dönmeden önce 4 yılı aşkın süre Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi olarak İsrail'de görev yapmış olması. Tabii ki yeni müsteşarın görev alanı artık küreselleşmiş dünyada Türkiye'nin her coğrafyadaki dış politikasını ve çıkarlarının korunmasını da içerecek.

Sinirlioğlu'nun Dışişleri koridorlarında "bu görevi hak eden isimdi" olarak değerlendirilmesi, bakanlığın yeni müsteşarın top yekün arkasında olacağının en önemli göstergesi.

Bu haber 533 defa okundu.