Bakan Çiçek'ten Kıbrıs'ı rahatlatan açıklama

20 Temmuz 2009 13:44 tsi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramında Lefkoşa'da düzenlenen törende yaptığı konuşmada Kıbrıs'ın durumuya ilgili şunları söyledi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ilgili tüm tarafların Kıbrıs Türk tarafının yaptığı gibi yapıcı bir anlayışla hareket etmesi halinde, Kıbrıs'ta 2009 yılı sonuna adar kapsamlı çözüme ulaşılmasının mümkün olduğunu düşündüklerini belirterek, ''Müzakerelerin ilanihaye devam edemeyeceğini, mevcut fırsat penceresinin sonsuza kadar açık kalamayacağını herkes anlamalıdır'' dedi.

Çiçek, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramında Lefkoşa'daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) katılım süreci bağlamında kullanılmaması gerektiğinin altını çizerek, Türkiye'nin ''Ya Kıbrıs, ya AB'' açmazına hiçbir zaman girmeyeceğini vurguladı.

Barış Harekatı'nın Kıbrıs tarihinde bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Çiçek, ''Barış Harekatı, Anavatan'ın Kıbrıs Türkü'nü ebediyen koruma azim ve kararlılığının ifadesi, derin acıların tekrarlanmasına asla izin verilmeyeceğinin taahhüdüdür. Dünyadaki herkesin Kıbrıs Türkü'nün kaderinin değiştiği, ümitlerinin yarınlara kök saldığı gerçeğini kavramasını, yaşanan ve yaşanacak tarihi süreci bu perspektiften değerlendirmesini bekliyoruz'' dedi.

KKTC'nin hükümeti, parlamentosu ve sivil toplum kuruluşlarıyla, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi değerler üzerinde yükselen çağdaş devlet yapısıyla, bölgesel barış ve istikrar bakımından önemli bir kazanım olduğunu kaydeden Çiçek, artık Kıbrıs Türkü için hayatta kalma, hayata tutunma kaygısının yerini siyasi ve iktisadi alanda başarılı olma çabasının aldığını söyledi.

''ÇÖZÜM EKSENLİ SİYASET''

Türkiye'nin en başından beri Kıbrıs sorununda kalıcı çözümü amaçlayan bir siyaset izlediğini ve Kıbrıs Türkü'nün bu yöndeki çabalarını desteklediğini belirten Çiçek, şöyle devam etti:

''Bu nedenle Anavatan ve garantör ülke olarak KKTC ile birlikte çözüm eksenli bir siyaset sürdürmekteyiz. Bununla birlikte, hiç kimse bu siyaseti Türk tarafının vazgeçilmez haklarından fedakarlık yapabileceği şeklinde değerlendirme yanlışına düşmesin. Hiç kimse oyalama yöntemleriyle kazanımlar elde etmeye cüret etmesin.

İzlediğimiz politika gerçek bir siyasi kararlılığın sonucudur. Bu kararlılık sayesinde Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC hükümetleri, yerinde ve etkin adımlarla Kıbrıs meselesinde dünyanın ezberini bozmuş, Ada'da kimin gerçekten çözüm istediğini, kimin uzlaşmaz taraf olduğunu ortaya koymuştur.''

24 Nisan 2004 tarihinde kendi kaderini belirleme hakkını kullanan Kıbrıs Türk halkının barıştan, çözümden, uzlaşmadan yana tutumunu dosta düşmana gösterdiğini ifade eden Çiçek, aynı yaklaşımın halen devam ettiğini ve kapsamlı çözüm müzakere sürecinde de sürdürüldüğünü kaydetti. Çiçek, ''Beklentimiz, bu yoldaki çabalara herkesin iyi niyetle katkıda bulunmasıdır'' dedi.

ÇÖZÜM PARAMETRELERİ

Kıbrıs sorununun neredeyse yarım yüzyıldır uluslararası toplumun gündeminde ve BM'nin önünde olduğunu ifade eden Cemil Çiçek, bu süreçte, sorunun çözüm çabalarında dikkate alınması gereken parametreler ortaya çıktığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

''Şurası çok açıktır ki, kapsamlı çözüm, ancak Ada'daki gerçekler temelinde mümkün olacaktır. Çözüm çerçevesinde yeni ortaklık kurulacaktır. Bu yeni ortaklık, iki kesimlilik, siyasi eşitlik, eşit statüde iki kurucu devlet gibi yerleşik BM parametrelerini temel alacaktır. Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi devam edecektir. Bu hususlardan kimse kuşku duymamalıdır.''

Bakan Çiçek, Ada'da iki ayrı devlet, iki ayrı halk ve iki ayrı demokrasi olduğunu vurgulayarak, kalıcı bir barışın ancak bunlar üzerine inşa edilebileceğini söyledi.

''SÜRECİ DESTEKLİYORUZ''

BM Genel Sekreterinin iyi niyet misyonu çerçevesinde Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve kapsamlı çözüme yönelik müzakere sürecini ve Kıbrıs Türk tarafının sabırlı, samimi ve yapıcı anlayışını desteklediklerini kaydeden Çiçek, kurulacak yeni ortaklığın yalnızca adada değil, tüm bölgede huzur, refah ve istikrara katkı sağlayacağını belirtti.

Cemil Çiçek, şöyle devam etti:

''İlgili tüm tarafların da Kıbrıs Türk tarafının yaptığı gibi yapıcı bir anlayışla hareket etmesi halinde, 2009 yılı sonuna kadar kapsamlı çözüme ulaşılmasının mümkün olduğunu düşünüyoruz. Müzakerelerin ilanihaye devam edemeyeceğini, mevcut fırsat penceresinin sonsuza kadar açık kalamayacağını herkes anlamalıdır. Kapsamlı çözüm hedefine bir an önce ulaşılması, istisnasız tüm tarafların çıkarınadır. Kıbrıs sorununun Türkiye'nin Avrupa Birliği katılım süreci bağlamında kullanılmaması gerektiğinin altını tekrar önemle çiziyorum. Bilinmelidir ki Türkiye'nin Anavatan ve garantör ülke olarak sorumluluklarından vazgeçmesi asla mümkün değildir. 'Ya Kıbrıs, ya AB' açmazına Türkiye hiçbir zaman girmeyecektir.''

Tüm bu hususların doğru biçimde tahlil edilmesinin Kıbrıs'ta çözüme ve Doğu Akdeniz bölgesinde istikrar ve barışa giden yoldaki engelleri azaltacağını kaydeden Çiçek, ''Bu fırsatın harcanması halinde Kıbrıs Türkleri aleyhindeki mevcut durumun devamına tahammül edilemeyeceği iyice bilinmeli, kapsamlı çözüm hedefine iyi niyet ve samimiyetle odaklanılmalıdır'' dedi.

İZOLASYONLAR KALKMALI

Kıbrıs Türklerine uygulanan izolasyonların sürdürülmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Çiçek, çözüm iradesini kanıtlamış bulunan, mevcut süreçte de samimi biçimde çözüm yönünde çaba harcayan Kıbrıs Türklerine yönelik hukuki temelden yoksun bu haksızlığa son verilmesi gereğini vurguladı.

Çiçek, AB başta olmak üzere, ilgili tüm tarafların 2004 referandumları ertesinde yapılan çağrı ve verilen sözlerin gereğini yerine getirmesini istedi.

Uzlaşmazlık siyaseti yürüten tarafın neden olduğu durumun bedelinin, iradesini uzlaşma yönünde ortaya koymuş Kıbrıs Türkü'ne ödetilmesinin yalnız Kıbrıs'ta değil, tüm dünyada mevcut sorunların çözüm çabaları için kötü bir emsal teşkil etiğini kaydeden Çiçek, ''Bu ayrımcılığın vakit geçirmeksizin sona erdirilmesi, şayet varsa, akıl ve vicdanın gereğidir'' dedi.

''YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ''

Çiçek, Türkiye'nin bundan sonra da Kıbrıs Türklerini yalnız bırakmayacağını, KKTC'nin kalkınmasının ve Kıbrıs Türk halkının hak ettiği refah düzeyine kavuşmasının Türk hükümeti için öncelik teşkil ettiğini belirtti.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Kıbrıs Türkü'nün ekonomik açıdan daha güçlü bir düzeye gelmesi için her zaman olduğu gibi KKTC'nin yeni hükümeti ile de dayanışma içinde çalışıyoruz. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir ekonomik yapının temellerini güçlendiriyoruz.

Kıbrıs'ta çözümün de, barışın da, istikrarın da, huzurun da temelinde, Kuzey Kıbrıs'ın ekonomik ve sosyal bakımdan güçlenmesi, Kıbrıs Türk halkının refah seviyesinin yükseltilmesi yatmaktadır. Bu yönde ilerlerken önümüze çıkacak engelleri birlikte aşacağız, doğabilecek sıkıntılara birlikte katlanacağız.''

Türkiye'nin her koşulda, her zaman, her sahada Kıbrıs Türkü'nün yanında olacağını vurgulayan Çiçek, ''Kıbrıs Türkü'nün hürriyeti, hukuku ve refahı milli davamızdır. Sorunları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da el birliğiyle aşacağız. Milli davamız olan Kıbrıs meselesinde birlik ve beraberliğimiz kararlılıkla muhafaza edeceğimizden kuşku duymuyorum'' diye konuştu.

TÖREN GEÇİDİ

Tören, resmi geçitle sona erdi. Türk Hava Kuvvetlerine ait ''Türk Yıldızları'' tören alanı üzerinden geçerek, tören geçişine katıldı.

Törene katılan resmi heyet, daha sonra, Başbakan Derviş Eroğlu'nun verdiği yemeğe katıldı.

aa

Bu haber 528 defa okundu.