En Sıcak Konular

Ermeni tehciri kararını Alman Paşaları mı aldı?

20 Temmuz 2009 09:55 tsi
Ermeni tehciri kararını Alman Paşaları mı aldı? Bu tezin bir bölümünü daha önce yazdım ama eldeki son veriler ile daha açık ve net yazacağım... İlk bakışta "inanması zor" ama tarihi gerçeklere bakınca kolayca görülebilecek bir detay! Yiğit Bulut yazdı..

Yiğit Bulut / habertürk


'Ermeni yer değiştirmesi' kararını Alman Paşaları mı aldı?


Bu tezin bir bölümünü daha önce yazdım ama eldeki son veriler ile daha açık ve net yazacağım...
İlk bakışta "inanması zor" ama tarihi gerçeklere bakınca kolayca görülebilecek bir detay!
Küçük bir "bilgi" tarihi sorgulamayı değiştirebilir...


Peki bu "bilgi" neye yarar? Sonuçta tarihsel gerçekler ve özellikle yaşananlar "her taraf" için geri döndürülebilir mi?


Çok işe yarar! "Geçmişte yaşanan olaylar veya karşılıklı olarak kasıtlı" yaratıldığı düşünülen "etkenler" ile bugün ortaya çıkan "düşmanlıklar" engellenebilir...
Taraflar, "taraf" olmaktan kurtulma yolunda konuya daha analitik bakabilirler...
Sevgili dostlar, benim bu başlığı atmamdaki "amacım da" tam olarak bu! Orta Asya'da "yeni bir dünya düzeni" ortaya çıkarken, geçmişten gelen "düşmanlıkları" kimle olursa olsun "gerçekler" eşliğinde sorgulayarak eritmek... Bir yazı ile "ne olur" diyebilirsiniz, koca dağlar "kıvılcımlar" ile yanar. Önemli olan doğru ve dürüst bir şekilde sorgulamak...


Gelelim tarihsel detaylara ve "Ermeni yer değiştirmesi" dahil birçok önemli "kararı veren" Osmanlı bürokrasinin 1854'ten sonra "değişen" durumuna...
Bu noktada birçok "detaycı" tarih yazımında görülen fakat Aydoğan Vatandaş'ın "Barnabas'ın Sırrı" romanında çok güzel özetlediği bilgi "yumağını" size alıntılar ile aktarmak istiyorum; " ... Baron Rudolf Von Sobbettondort hem Türk hem de Alman vatandaşıydı. Osmanlı, son zamanlarda Alman nüfuzu altındaydı ve bunun oluşmasında gizli bir örgütün çok büyük etkisi oldu. O dönemde özgürlükçü fikirleri destekleyen Bektaşi tarikatının da içine sızdılar. 1826'dan beri gizliliğe itildiği için masonlarla da oldukça yakındılar. Baron, hem Bektaşi, hem masondu. Son dönemde hem Osmanlı hem de Alman aristokrasisini esir alan gizli bir örgütün varlığı kesindir. Almanya'da Thule olarak bilinen bu örgütün Türkiye'deki adı Ergenekon'du. Almanya'da Alman milliyetçiliğini yönlendiren örgüt, Türkiye'de de Türk milliyetçiliğini denedi. Almanya'nın pagan kökenlerine inmesini düşünen örgüt, Türkiye'de de şamanizmi canlandırmaya çalıştı. Her iki örgüt de 'komünizme' karşıydı. Halkın desteğini alamayacak sahte komünist partiler kurmak esastı..."


Sevgili dostlar, o döneme ait önemli bilgiler bunlarla da bitmiyor...
Daha fazlasını istiyoruz derseniz, onları da buldum çıkardım...
İşte Ermeni Araştırmaları Enstitüsü'nün belgesinden alıntılar:
"...1915 yılı başlangıcından itibaren Alman Büyük Karargâhında yapılan değerlendirmeler, üst komuta kademesi tüm savaş boyunca Almanlara teslim edilen Osmanlı ordusu ve en önemlisi bir Alman tarafından yönetilen Osmanlı Genelkurmay Başkanlığı gibi etkenler sonucunda Osmanlı Ordusu kendi ülkesini korumaktan çok, Alman ütopyasına hizmet eder hale gelmişti... Bu süreç 'Ermenilerin geçici bir süre zorunlu göç ettirilmesiyle' sonuçlanan 1915 Geçici Yasası'nın çıkarılmasına kadar net olarak devam etti... Bu dönemde Osmanlı Genelkurmay Başkanı ve ikinci başkanı dahil olmak üzere komuta kademesinin büyük bir bölümü Alman generallerden oluşuyordu... Dönemin en güçlü ismi şüphesiz Enver Paşa'ydı..."


Sevgili dostlar, daha da bitmedi... Şimdi daha da "korkunç" bir gerçeğe hazır olun!
Berlin'de 15 Mart 1921 tarihinde Talat Paşa'yı şehit eden Ermeni teröristi, Alman Mahkemesinde yargılandıktan sonra haklı görülüp beraat etti! Şaka değil! Yargılama yapıldı ve Alman mahkemesi "beraat" kararı verdi! Ne kadar güzel "Osmanlıyı yer değiştirmeye alet et, sonra da Osmanlı Paşası'nı vuranı" haklı bul!


1854 "Kırım Savaşı borçlanması" sonrası başlayan dönemde; "Osmanlı yavaş yavaş Alman kontrolü" altına girdi! Bugün Almanya'da "demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne" inanan her birey o dönemi "asla onaylamıyor"! Bir "emperyalist" bilek güreşiydi, birçok aydınlatılması gereken olay oldu! Önemli olan "bundan sonra Türkiye üzerinde aynı oyunlara yeltenilmesin"!

Sonuç: Bu detayları çok önemli bir amaç uğrunda yazdım! Türkler ile Ermenilerin "arasını", yaşananları daha derinden sorguladığımızda, yüzyıla yakın bir süre sonra düzeltebilecek çok önemli bir tez ortaya çıkıyor "Ermeni yer değiştirmesi Almanların aldığı bir karar" ve uygulayan da Alman generali olan Osmanlı Genelkurmay Başkanı ve ona bağlı diğer "Alman generalleri"!
Son söz: Ben elimden geleni yaptım ve "hiç konuşulmayan" Ermeni Araştırmaları Enstitüsü belgelerinden "konu hakkındaki" bir bölümü dahi yazıma ekledim... Şimdi sıra tarihçilerde! Türkiye'de bugün yaşanan "bilek güreşini" anlamamıza en büyük yardımı yapacak "o dönem analizini" yapmalılar! Hiç konuşulmayanları konuşalım, göreceksiniz "bugün aslında" o günlerden "farklı" değil!

Kuzey Irak Türkiye'ye katılsın "tesadüfen mi" söylendi!

BU cümleyi geçen hafta çok duyduk, çok tartıştık ! Sizce tamamen "tesadüf olarak" ortaya atılmış bir "söylem miydi"! Buna inanıyorsanız; çok ama çok iyi niyetlisiniz...


Bu cümle "tamamını" yarın yazacağım, "belli bir süredir" konuşulan "Büyük Asya Konfederasyonu" tezinin sadece küçük bir parçası...


Ne dersiniz; hangi ülkeler olabilir bu "konfederasyonda"!


Biraz ipucu vereyim; bu yapının "4 denize" veya "3 deniz ve bir deniz gibi göle" kıyısı var! Dört taraftan denizlere "çıkışı" var! Madem okyanus ötesinde tartışıyorlar, bizler de bilelim neymiş bu model! Yarın detayları ile burada!

ybulut@htgazete.com.tr
 



Bu haber 865 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,139 µs