İbrahim Kahveci / Yeni Şafak
Bu kadar zam niye!
Son günlerde ekonomi yönetim sisteminde bir şeyler tersine dönmeye başladı. Ekonomiye ayar verelim derken yapılan kulelerin yıkılma kararları gelmeye başladı. Bir taraftan kuyu kazılırken diğer taraftan kuyular kapatılıyor. İşin özeti, ne yapıldığı anlaşılmaz bir ekonomik yapıya doğru yol alıyoruz.
Tarım ve Gıda Bakanı Mehdi Eker günler öncesinde çok önemli adım atarak Türkiye'nin toprak yapısına bağlı olarak tarım reformunu açıkladı. Bu reformun devamı niteliğinde fındık üretim teşviki yeniden şekillendirildi. Çiftçinin ve ülkemizin uzun vadede kazanacağı bu gerçekçi adımı neredeyse herkes makul karşıladı. Ama geçiş dönemine ilişkin sıkıntılar hesaba katıldı mı katılmadı mı belli değil. Çiftçi bir anda tüccarın kucağına bırakıldı. Ara çözümler sadece ürün söküm desteği olarak açıklanırken, üç yıllık karmaşa çok su götürecek gibi duruyor.
Ama asıl adımlar bütçe disiplini üzerinde atılıyor. Daha birkaç ay öncesine kadar ekonomiyi canlandıralım diye vergi indirimleri yapılmışken, (halen bazı indirimler devam ederken) birden vergi artışları sıralı bomba gibi gelmeye başladı.
Pasaport, nüfus cüzdanı gibi kıymetli kâğıtlar vergiyle yüzde 50 zamlandı.
Sigaraya vergi zammı yapıldı.
Akaryakıtta vergi artışına bağlı zam yapıldı.
Turizm sektöründe KDV yüzde 8'den 18'e çıkartıldı, lokanta ve oteller zamlandı.
Yerel yönetimler yerel hizmetlere enflasyonun üzerinde zamlar gelmeye başladı.
Üç gün önce ekonomi canlansın diyenler, bugün vergilere zam yapmaya başladı. Açıklaması güç bir tezat!
Kim ne yapmak istiyor? Ekonomi ne yöne itilmek isteniyor? Ana politika ne? Kamu bütçesi adına özel sektör yok mu edilmek isteniyor? Açıkçası yönü bir bilen varsa lütfen açıklasın.
İşsizlikle mücadele adına hantal kamuya personel alım kararları açıklanıyor. Ardından kamunun açıklarını kapatmak için vergilere zam yapılıyor. Hantal devlet büyüyecek, az sayıda ayakta kalan özel sektör mü ezilecek? Böyle bir ekonomi teorisi dünyada yok. Kim nereden icat ediyor bu modeli?
İşsizliğin başını alıp gittiği bir ortamda sigara yasağını en katı şekilde uygulamaya kalkmak ne kadar mantıklı dersiniz. Evet, lokanta gibi, ortak kullanım alanlarında yasak uygulanabilir ama kahvehane gibi yerlerde her şartta yasağı kim nasıl uygulayacak? Toplumu biraz tanımak gerekiyor. Veya bu toplumun patlamalarını da hesaba katmak gerekiyor. Bazı uygulamaları o anki yapı ile de değerlendirmek gerekiyor. Ben kullanmıyorum kimse kullanmasın mantığı ters tepebilir.
Bugün hükümet kanadından da bizim gazete gibi bankalar kredi vermiyor dertlenmeleri geliyor. Ama kimse çıkıp "sen hükümet-devlet olarak ne yapıyorsun" diyemiyor. Alacağına şahin kesilen bir devlet, borcunu neden ödemez? Mart ayında bütçe açık verdiğinde bu paralar nereye harcandı da bugün bu açığı kapatmak için peşi sıra zamlar sıralanıyor.
Bir mantığı yeniden açıklamak istiyorum. Kriz dönemlerinde kamu bütçesinin açık vermesi gayet normaldir. Bu bütçe açığının gelir azalışı bölümü zaten olacaktır. Ama gider artışı noktasına iyi bakmamız gerekiyor. Eğer giderler oraya transfer, buraya transfer ise vay halimize. İşsizlik oldu devlete personel al diyeceksek ülke olarak batıyoruz demektir.
Bütçe kriz dönemlerinde gider artışı yaşamalıdır. Ama bu gider artışı yol gibi, baraj gibi yani ekonominin geleceğine yüksek katma değer üretecek altyapı yatırımların gitmelidir. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin verdiği bütçe açığı gibi olmamalıdır.
Son söz:
Şu işsizlik ortamında hele de yapısal işsizliğin her gün arttığı ortamda YÖK'ün katsayı düzenlemesine karşı çıkmak, hâla imam hatip gibi 28 Şubat'ın demode kalıplarına sığınmak, ülkenin geleceğini görememek inanılması güç bir zihin yapısını teşkil ediyor. Erken emeklilikte olduğu gibi meslek liselerinin önünün kesilmiş olması da bu ülkeyi yok ediyor haberiniz olsun.
Kim bu ülkeye nasıl hizmet ediyor bir daha düşünün.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle