kara mizah savunmalar | " /> kara mizah savunmalar | "/>

En Sıcak Konular

12 Eylül'e kara mizah savunmalar

13 Temmuz 2009 13:53 tsi
12 Eylül'e kara mizah savunmalar 12 Eylül’ün astığı astık kestiği kestik lideri Kenan Evren bu ara bel fıtığından, bir de ’12 Eylül’ü yargılamak’ tartışmalarından muzdarip. Ama konuştukça ‘kara mizah’ yapınca, elde değil, cevap vermemiz gerek. Hele 12

12 Eylül darbesinin “kudretli”, astığı astık, kestiği kestik lideri emekli org. (ve de cumhurbaşkanı) Kenan Evren, dertli mi dertli… CHP lideri Deniz Baykal neredeyse unuttu ağzından çıkan sözleri, ama onun içine dert olmuş olmalı ki, “En çok Deniz Baykal’a bozuldum” diyor… (Bknz. İyibilgi/Kenan Evren’den sitem dolu yanıt)

12 Eylül darbesini takip eden yıllarda sistem eleştirisi yapanlara yönelik kullanılan, biraz korkutma, biraz da bastırma amaçlı bir laf vardı: Yoksa sen 12 Eylül öncesine mi dönmek istiyorsun? Bu cümlenin muhatabının haddine mi düşmüş, “evet” diyebilsin…

Çünkü “12 Eylül öncesi” denilen dönem öyle bir dönem idi ki, hiç kuşkusuz o dönemi hiç kimse adı mizah dergileri tarafından “Netekim Paşa” ya çıkmış olan Kenan Evren’den daha iyi anlatamaz, tasvir edemez.

Nitekim Evren paşa, yaşına-başına rağmen son derece “zinde” görünen hafızası ve “mukayese” yeteneğiyle, son olarak 12 Eylül öncesini, günümüzdeki Çin’in Sincan’ına benzetmiş: “Sincan’da nasıl bir ortam varsa, Türkiye’de 80’de oydu”…

Bundan daha ala bir tarif olur mu? Olmaz herhalde… Yalnız bu tarifte insanın biraz kafasını karıştıran şeyler var. Mesela şu: Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’nde bugün yaşanan olayların müsessibi, “iç ve dış mihraklar” olmaktan çok, Çin yönetiminin ta kendisi. Orada terör uygulayan, katliam yapan, insanların en doğal hak istemlerini dahi kanla bastıran, dünyanın tepkilerini dikkate almayarak hala bile “olayların sorumlularını idam edeceğiz” diyen, Çin’deki tek parti diktatörlüğünün ta kendisi… Bu durumda Evren paşa ne demek istemiş olabilir acaba?

“Biz ihtilal yapma kararını keyfiyetle almadık. Kararı vermemizde tek bir etken vardı. O da birlik ve bütünlüğü sağlamaktı.” Bu tespit de Kenan Evren’e ait.

Şu “birlik ve bütünlük” meselesi, nedense bütün darbelerin veya darbeci zihniyete sahip olanların en çok rağbet ettikleri söylem.

12 Eylül öncesini “Sincan’daki duruma” benzeten Evren, o dönem ne iş yaptığını NEDEN unutturmaya çalışıyor acaba? Kendisi Genelkurmay Başkanı idi. Bütün memlekette sıkıyönetim ilan edilmişti. Dönemin hükümetleri askerin ağzına bakıyor ve her denileni yerine getirmeye hazır ve amade idiler… Eksik olan ne idi? Kendilerinin bizzat iktidarda olmalarından başka?

12 Eylül olmasaymış, memleketin birlik-bütünlüğü elden gidermiş ve “ihtilal” yapmalarının tek nedeni de bu imiş.

Ne oldu peki o “birlik-bütünlüğe”? 12 Eylül o “birlik-bütünlüğü” kurtardı mı, yoksa daha sahici sorunların temellerini mi attı?

Eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, “PKK Diyarbakır Cezaevi’nde kurulmuştur” demişti. Kürt sorununu bugünkü boyutlarına getiren nedenleri sıralayan aklıselim sahibi herkes, Diyarbakır Cezaevi’ne vurgu yapıyor. Peki Diyarbakır Cezaevi’nde olup bitenlerin sorumlusu kimdi? Yoksa Diyarbakır Cezaevi “münferit” bir örnek miydi? Peki ya Mamak? Metris? Diğerleri? İşkence edilerek öldürülen onlarca kişi?

12 Eylül darbesinin “birlik-bütünlük” için yapıldığını söylemek, tam bir kara mizahtır.

Ama doğruya doğru; Evren, 20 yıl boyunca 27 Mayıs darbesini “bayram” gibi kutladılar diyor. Önceleri 12 Eylül’e alkış tuttular diyor. Ve bir şey daha diyor: Kendisini yargılamaktan bahsedenlerin ciddiyetsiz olduğunu, laf olsun diye bunu söylediklerini…

Bunu ortaya atanlar “ciddiyetsiz” olabilir. Ama 12 Eylül, etki ve sonuçlarından hala kurtulamadığımız gayet “ciddi” bir olay.

Ama Evren’in sağlığında, ama kendisi terk-i diyar ettiğinde, Türkiye vicdanlarda çoktan mahkum olmuş 12 Eylül’ü resmen ve hukuki olarak da mahkum etmeden, demokratikleşme ve “birlik ve bütünlüğünü” gerçekten sağlamlaştırmada asla yürüdüğü yolu tamamlamış olmayacaktır.

Gönül ister ki bunu Evren paşa da görsün…

Hasan Soylu www.iyibilgi.com analiz

İlgili diğer yazılar:

İtibar mı dediniz?
12 Eylül’ü yargılamak
12 Eylül sadece 12 Eylül değildir

Şaka gibi ama neden gülmüyoruz?



Bu haber 743 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,785 µs