Erdoğan'dan Çin'e: 'O iş bir şey kazandırmaz!'

11 Temmuz 2009 17:19 tsi
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, canlara kıyarak, insan haklarını ihlal ederek, masum sivilleri haklarından mahrum ederek hiçbir ülkenin, hiçbir toplumun huzura, istikrara, güvene kavuşamayacağına dikkat Çekerek, "Böyle bir asimil

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, canlara kıyarak, insan haklarını ihlal ederek, masum sivilleri haklarından mahrum ederek hiçbir ülkenin, hiçbir toplumun huzura, istikrara, güvene kavuşamayacağına dikkat Çekerek, "Böyle bir asimilasyon peşinde koşan Çin yönetimine biz diyoruz ki bu asimilasyon bir şey kazandırmaz. Bunlardan vazgeçin. Bizim Çin yönetiminden talebimiz bu. Böyle bir vahşete, ister Uygur Türkü olsun, ister Çinli olsun hiçbir zaman müsamaha ile bakamayız. Uygur Türklerinin yaşadığı acı, acımızdır." dedi.

Partisinin Erzurum 3. Olağan İl Kongresi'ne katılan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, G-8 liderler toplantısında dile getirdiği Çin'deki olaylarla ilgili Çin yönetimine seslenerek, "Biz diyoruz ki; bu asimilasyon size birşey kazandırmaz, bundan vazgeçin." ifadelerini kullandı.

İki adayın yarışacağı Erzurum İl Başkanlığı 3. Olağan Kongresi'ne konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gece gündüz çalıştıklarını vurgulayarak, Erzurumlu Alvarlı Efe'nin 'sakın incitme bir canı, yıkarsın arşı, rahmanı' sözünu hatırlatarak, bir cana kıymanın bütün insanlığa kastetmek olduğunu söyledi. Yeryüzündeki tüm insanların, tüm canların, canlıların hakkını, hukukunu muazzez ve mukaddes gördüklerini vurgulayan Erdoğan, etnik kökeni, milliyeti, dini, mezhebi, dili, rengi ne olursa olsun; insanca yaşamaya, ihtiyaçlarını gidermeye, huzur, barış ve emniyet içinde yaşamaya hakkı olduğunu ifade etti.

Erdoğan, kongrede yaptığı konuşmada, "Dünyanın her neresinde olursa olsun, herhangi sebeple olursa olsun, masum insanların katledilmesinden dolayı bizim yüreğimiz sızlıyor. Gazze'de katledilen masumlar için yüreğimiz sızlıyor. Irak'ta katledilen masumlar için bizim yüreğimiz sızlıyor. Çin Halk Cumhuriyeti'nde Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'de katledilen 150'den fazla insan, yaralanan binden fazla insan için de yüreğimiz sızlıyor ama biz Türkiye olarak, bu acıları yüreğimize gömmüyoruz. Elimizi, kolumuzu bağlayıp tüm dünya gibi gelişmelere seyirci kalmıyoruz. Hakkı her zeminde, her fırsatta cesaretle dile getiriyor, insanlık adına üzerimize düşeni tüm gerekçeleriyle ve gereğiyle yapıyoruz. Urumçi'de 5 Temmuzda meydana gelen olayları Dışişleri Bakanlığımız çok yakından izliyor, gerekli açıklamaları yapıyor. Ankara'daki Çin Büyükelçiliği Maslahatgüzarı'nı Dışişleri Bakanlığımıza çağırdık, kaygılarımızı, endişelerimizi dile getirdik. Olayların bir an önce sonlandırılmasını, sorumluların derhal adalete teslim edilmesini istedik. Çarşamba günü Körfez ülkelerinin dışişleri bakanları İstanbul'da yayımladıkları bildiride, Uygur Türklerine yönelik saldırılara ilişkin endişelerini ifade ettiler." şeklinde konuştu.

Perşembe ve Cuma günü İtalya'da düzenlenen G-8 zirvesine katıldığını ve Çin'de yaşanan olayları gündeme taşıdığını söyleyen Erdoğan, görüştüğü liderlere Türkiye'nin duyduğu kaygıları anlattığını açıkladı. Erdoğan, konuyla ilgili olarak şöyle konuştu:

"BM Genel Sekreteri'ne, ABD Başkanı Sayın Obama'ya, Rusya Federasyonu'nun Başkanı Sayın Medvedev'e, aynı şekilde AB Dönem Başkanı'na, Libya Lideri Sayın Kaddafi'ye, hepsine bunları anlattım. Neler yapılması gerekir, neler yapmamız gerekir, bunun için hep beraber bazı adımların atılması gereğini anlattım. Fakat bakıyorum ki MHP lideri, kalkıp diyor ki 'Burada da Sayın Başbakan one minute derse yanında oluruz.' Sayın Bahçeli, sanıyorum siz, bir zamanlar Çin seyahati yapmıştınız. O Çin seyahatini yaptığınız zaman orada da yine bir şeyler olmuştu. Şimdi bol keseden atıp tutuyorsunuz. Şöyle bir çıkartayım dedim ve Uygur Üniversitesi'nde 50 yıldır Uygur Türkçesi ile eğitim yapılırken, tam siz oraya seyahat ettiğiniz zaman ne yazık ki Uygur Türkçesi o dönemde yasaklandı. Soruyorum, ne yaptınız ? O zaman Başbakan Yardımcısı'ydınız. Sesiniz çıktı mı ? O dönemde o bölgede kitaplar yakıldı. Ne yaptınız? Böyle basit hamasetler, gösteriler, yaparak siyasi rant peşinde koşmayın. Canlara kıyarak, insan haklarını ihlal ederek, masum sivilleri haklarından mahrum ederek hiçbir ülke, hiçbir toplum huzura, istikrara, güvene kavuşamaz. Böyle bir asimilasyon peşinde koşan Çin yönetimine biz diyoruz ki bu asimilasyon bir şey kazandırmaz. Bunlardan vazgeçin. Bizim Çin yönetiminden talebimiz bu. Böyle bir vahşete, ister Uygur Türkü olsun, ister Çinli olsun hiçbir zaman müsamaha ile bakamayız. Uygur Türklerinin yaşadığı acı, acımızdır. Tüm insanlığı, tüm dünya ülkelerini, bu meseleye duyarlı olmaları noktasında aydınlatmaya devam edeceğiz."

Başbakan Erdoğan'ın sözleri sık sık salondakiler tarafından sloganlarla kesildi. Salondakilerin hep bir ağızdan 'Seni veren Allah'a gurban olim' şeklindeki sloganına karşılık Erdoğan da 'Ben de size gurban olim' şeklinde devap verdi.

Erdoğan, daha sonra, Kızılay Doğu Anadolu Bölge Kan Merkezi'nin açılışına katıldı. Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'nin konuşmasının ardından kürsüye gelen tiyatro sanatçısı Tahsin Taşkın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki konuşmasını taklit etti. Kendi taklidini tebessüm ederek izleyen Erdoğan, Taşkın'ı alkışladı. Kan merkezinin açılış kurdelasını kesen Erdoğan, "Daha önce hastane koridorunda annesine, babasına, yakınına kan bulabilmek için koşturan insanlarımız doktorlarla vuruşma noktasına geliyordu. Ama şimdi Kızılay'ın sayesinde bu tür görüntülere artık rastlamıyoruz. Eskiden radyolarda kan bulma ilanları veriliyordu. Şimdi bu ilanlar da yok olma noktasına geldi. Kızılay artık çağımızın, teknolojinin imkanlarını kullanarak hizmet veriyor. Bu hizmetlerinden dolayı kendilerini kutluyorum." diye sözlerini tamamladı.

cha

Bu haber 769 defa okundu.