En Sıcak Konular

Türkiye ABD ile çatışmayı göze alabilir mi?

0 0 0000 00:00 tsi
Türkiye ABD ile çatışmayı göze alabilir mi? Türkiye, Amerika’ya rağmen Kuzey Irak’a müdahale eder mi? Ederse bu hareket piyasalara nasıl yansır? Aslında Amerika bizi içeriye çekmek istiyor olabilir mi?

Yiğit Bulut'un yazısı:

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk ordusuna görev verip, bağımsız bir şekilde bu denklem içinde yer almamızın adımını atar mı? Türkiye, gerekirse ABD ile çatışmayı göze alabilir mi? Bu sorulara cevap ararken, sizlere tamamen olaydan bağımsız bir hikâye anlatmak ve sonrasında bir cümle ile veda etmek istiyorum.

Yıl 1718, yer Fransa. Ülke zar zor yoluna devam ediyor, ulusal borç 3 milyar libre, gelir 145 milyon. Hükümet harcamaları 142 milyon ve geri kalan para ancak faize zor yetiyor. Kısacası tam bugünün Türkiye'si. Borç boğazı aşmış. Daha durun benzerliğin başındayız. İşte bu noktada Fransız Kralı önlem olarak parayı devalüe etmek gibi cin bir fikre sahip oluyor ve basılan yeni para ile birlikte yüzde 20 devalüasyon yapılıyor. Bundan sonrası tam bir keşmekeş. Suistimaller, mahkemeler, hortumcular ve para karşılığı devlet çarklarında iş takibi yapan kontlar ve kont eşleri.

Nasıl? Sanki bir yerleri andırıyor. İşte bu noktada süper adam sahneye çıkıyor. Süper yetkilerle donatılan Monsieur Law. Büyük umutlarla Monsiuer Law ülkeye davet ediliyor ve saraya çıkıyor. Halk yeni gelen bu şahsı hiç tanımadığı gibi anlatılan hikayeler kulaktan kulağa yayılıyor. Uzun lafın kısası bu şahıs Fransa'ya umut olma vaatleriyle işe başlıyor. Üstün fikirli ve ileri görüşlü Law, Fransız madeni parasının bütün dertlerin kaynağı olduğunu öne sürüyor ve borç takası benzeri bir operasyonla kağıt para basarak, devlet tahvili kavramını ortaya atıyor. Esas benzerlikler bu noktada başlıyor.

Monsiuer Law üstün yetkilerle donatılıyor ve o günün hazinesi sayılabilecek bir şekilde kurulan bankanın başına geçiriliyor. Bu noktada duralım. Sonra ne oluyor dersiniz? Bu cin fikirli Monsiuer Fransa'yı kurtarıp, tarihe mi geçiyor? Yoksa Fransa'yı daha mı dibe batırıyor?

Temelsiz borçlanma tuzağı

Hazine ve ülkenin birçok kurumunun başına geçen M. Law ülkeyi tahvillere boğduğu gibi, ekonomi temeli olmayan bir borçlanma tuzağına düşüyor. Kısacası dövize dayalı borçlanan ama döviz fiyatı devamlı artan başka bir ekonomiye benziyor. İsim vermeyelim alınanlar olabilir.

Bu çark Fransa'da bir süre dönüyor, ilk başta işler iyi gibi görünüyor. Law'un her hareketi halk tarafından izleniyor. Karısı ve kızı ilgiden bunalıyor. Gün batmadan yeni icatlar bulan Law en sonunda Fransız halkını öyle fakir bir hale getiriyor ki, hakkında şiirler yazılıyor. İşte bir örnek; "Güle güle yabancı ünlüye, eşsiz hesaplarıyla düşürdü Fransa'yı hastaneye."

Bu duruma fazla dayanamayan ekonomi sonunda tamamen çöküyor. Law, 27 Mayıs sabahı görevden alınıyor ve yolda halkın taşlı saldırıları arasında saraya sığınıyor. Uzun bir süre sarayda yaşayan Law, daha sonra bir fırsatını buluyor ve yabancı eşini alarak Fransa'dan kaçıyor.

Bankacılık kontrolümüzden çıkıyor

Bu olayı neden anlattım? Law geldiği zaman Fransa'nın durumu parlak değil. Halk orta halli ve mutlu. Fransa hakkında hiçbir fikri olmayan Law, parlak olmayan durumu felakete çeviriyor ve halkı perişan ediyor. Fransa'da hiçbir yatırımı olmayan yabancı kökenli Law sonunda geldiği yere dönmek, hatta kaçmak zorunda kalıyor.

Değerli dostlar, yukarıdaki hikaye yaşadığımız hangi olay ile örtüşüyor? Bu süreçte neler oldu? Seçilmemiş biri gelip üç partili koalisyona neler yaşattı? Sonrasında ortaya çıkan tek parti hükümeti nelere “evet” dedi. Son 4 yılda hangi varlılarımız satıldı? Türk bankacılığı süratle nasıl kontrolümüzden çıkıyor?

Sonuç: Yukarıdaki hikayeyi bir kez daha okuyun ve sonra gelin tartışalım; “Türkiye, gerekirse ABD ile bile çatışabilir mi?” Duyamadım, "Çatışabilir  mi? Kırmızı çizgiler mi?"

Son söz: Yazık oldu bu ülkeye 

(Referans)



Bu haber 358 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,207 µs