Bakanlık sorumlular hakkında inceleme başlattı. Adli Tıp sessizliğe gömüldü. Uzmanlar skandala isyan etti.
Adli Tıp Enstitüsü eski Başkanı Prof. Atasoy, "Bu hata yapıldıysa, geçmişte yapılan hatalardan daha vahim sonuçlar çıkar. Adli Tıp'ın kapısına kilidi vurup gitsinler" dedi
Vahşice öldürülen Münevver Karabulut cinayetindeki, 'sperm skandalı' gündeme bomba gibi düştü. Karabulut'un cesedi üzerinde daha önce bulunduğu açıklanan spermin, aynı masada otopsisi yapılan başka bir cesede ait olduğu iddiasının ardından, konunun uzmanları ayağa kalktı. Skandala imza atan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ise sessizliğe büründü. Adli Tıp'tan akşam saatlerine kadar resmi bir açıklama da yapılmadı. Cinayetin ardından 6 kişiye ait DNA sonuçlarını bekleyen Savcılık ve Emniyet soruşturması ise yeni gelişme nedeniyle kitlendi.
KAPIYA KİLİT VURURLAR
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Kimyasal Tahliller İhtisas Dairesi eski başkanlığı ile İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nün 1988 - 2005 yılları arasında müdürlüğünü yürüten Prof. Dr. Sevil Atasoy, skandalla ilgili soruları yanıtladı. Atasoy şöyle konuştu:
'Böyle bir olayın doğruluk payının olduğuna inanmak istemiyorum. Bu iddialar doğruysa Adli Tıp Kurumu yetkililerinin kapıya kilit vurup, oradan çıkmaları gerekir. Konuyla ilgili çok fazla yorumda yapmak istemiyorum ama olayla ilgili rapor çıktıktan sonra ben de birçok şey anlatacağım.'
DAHA VAHİM SONUÇLAR ÇIKABİLİR
Atasoy olayın üzerinde titizlikle durulması gerektiğini belirterek, 'Bu hata yapıldıysa, yani doğruysa iddialar, geçmişte yapılan benzeri hatalardan daha vahim sonuçların ortaya çıkacağına inanıyorum' diye konuştu.
BAKAN EL KOYDU
ADALET Bakanlığı, 'Adli Tıp'ta Pis Masa' skandalıyla ilgili olarak inceleme başlattı. İnceleme Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in talimatıyla başladı. Bakanlık, dün konuya ilişkin ön araştırma yaptı; Adli Tıp Kurumu yetkilileri ile bağlantı kuruldu ve iddiaya ilişkin bilgi alındı. Gün boyu sürdürülen temasların ardından Bakan Ergin'e bilgi verildi ve Ergin'in talimatıyla geniş kapsamlı bir inceleme başlatıldı. Birkaç gün içinde sonuçlandırılması hedeflenen incelemenin ardından müfettiş görevlendirilerek soruşturma açılabileceği belirtildi. Olası soruşturmanın sonucuna göre, olayda ihmali bulunan Adli Tıp Kurumu görevlileri hakkında disiplin cezası uygulanacak ve gerek görülmesi halinde bu kişiler hakkında adli işlem başlatılacak.
EK RAPOR İSTENDİ
Adli Tıp, altı kişiden DNA örneği aldığı halde bunların dördüyle ilgili hala rapor hazırlamadı. Cinayet soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz, bunun üzerine Adli Tıp Kurumu'ndan ek bir rapor istedi. Yılmaz'ın Adli Tıp'a arşivlerin taranması için talimat verdiği de ileri sürüldü.
BU ÜLKE BİTMİŞ DEMEKTİR
Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, Adli Tıp'taki 'Kirli masa skandalı' ile ilgili, 'Buna inanamıyorum' diye tepki gösterdi. Karabulut, 'Bir hata olmuşsa, bunu duymak dahi istemem. Nasıl böyle bir hata yapılabilir? Daha önce, karşı tarafın ekonomik özgürlüğü olduğu için 'Adli Tıp yanlış bilgi verebilir' demiştim. Çıkan ikinci raporu görmedim ama burada da yanlışlık yapılmışa bu ülke bitmiş demektir! Adli Tıp böyle bir yanlışlığın içindeyse yapacak bir şey kalmamış demektir. Gazete sebepsiz yere böyle bir manşet atmaz, demek ki bir bilgileri var. Cinayetin tek başına işlendiğine inanmıyorum. Böyle hassas konuda yapılan hata kabul edilebilir mi? Avukatım yarın bilgi alacak' dedi.
BU NASIL UZMAN?
Bir haber kanalına konuşan İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Nevzat Alkan, hataya imza atan Adli Tıp Kurumu'nu değil, haberin yapılmasına tepki gösterdi. Alkan, Adli Tıp Kurumu içinde çekişme olduğunu öne sürerek, 'Haberler kötü niyetli kişiler tarafından yapılmış ve başka bir amaca hizmet eden kişilerce servis edilmiş haberlerdir. Yeni atanan başkan Haluk İnce üniversiteden atanmıştır bizim mesai arkadaşımızdır. Onu yıpratmak istiyorlar. Siyasi irade kendi ekibiyle çalışmasına izin vermiyor' diye konuştu. Alkan, otopsi masasında kalan spermin sonraki cesede geçmesinin mümkün olmadığını iddia etti.
ÖZEL SIVILARLA TEMİZLENMELİ
ALMAN Hastanesi Adli Tıp Merkezi Direktörü Prof. Dr. M. Fatih Yavuz şu bilgileri verdi:
'Otopsi masasının kimyasal ve fiziksel ajanlarla, özel sıvılarla, sabunlu antiseptik dezenfektan solüsyonlarla temizlenmesi gerekir. Bu yapılmazsa önceki vakaya ait kan, sperm, kıl benzeri biyolojik materyalin bulaşması tabii söz konusu. Böyle bir durumda düzenlenecek rapor ise son derece büyük adli sorunlara neden olur. Otopsi yapılan çelik masalar kolay kolay leke ve mikrop tutmaz ama rutin olarak temizlenmesi gerekiyor. Bir otopsi yaklaşık 3 saat kadar sürmesi gerekirken Türkiye'de iş yoğunluğundan maalesef daha da kısa sürüyor. İnsanın olduğu yerde zafiyet olabilir. Otopsi masasındaki temizliğin İSO'nun belirlediği standartlarına göre yapılıp denetlenmesi şart. Adli Tıp'ta yapılacak en büyük hata alınan örneklerin karıştırılması ve bulaştırılmasıdır.'
SPERM BULAŞABİLİR
ADLİ Tıp Uzmanları Derneği Meslekte Yeterlilik Kurulu Genel Sekreteri Doç. Dr. Coşkun Yorulmaz Türkiye'de Adli Tıp alanında yaşanan en büyük sorunun otopsiye yeterli zamanın ayrılmaması olduğunu söyledi. Yavuz, 'Otopsi salonu dolayısıyla otopsi masaları iş günü bitiminde özel ışınlarla ve kimyasal dezenfektasyonlarla sterilize ediliyor. Bu özel ışınlar, bakterileri öldürmeye yarar. Gündüz ise bir vakadan bir vakaya geçilirken yalnızca su ve deterjan kullanılıp mekanik temizlik yapılıyor. Bakteri bulaşmasını su ve deterjan öldürmeyebilir. Yüzde 99 bu olayda bulaşan sperm değildir, DNA içeren bir herhangi bir hücredir. Gerçekten sperm bulaştı ise bu kabul edilemez bir durumdur. Münevver'in otopsisinin yaklaşık 5 ile 6 saat arasında yapılması gerekirdi. Çünkü vakada cinsel şiddete ait izler aranıyor' diye konuştu. Yavuz, 'Önceki cesetten kalan spermler sonraki cesede bulaşabilir mi?' sorusuna ise şu cevabı verdi: 'DNA örneklerinin bir cesetten ötekine bulaşması her zaman olabilir. Bütün erkek cesetlerden otopsi masasında sperm bulaşabilir. Çünkü ölümden sonra vücuttaki bütün kaslar gevşediği için insanda bulunan sperm masaya bulaşır. Bu çok doğal ve beklenen bir durumdur.'
akşam
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle