En Sıcak Konular

Rus patriği boşuna İstanbul'a gelmedi

8 Temmuz 2009 09:10 tsi
Rus patriği boşuna İstanbul'a gelmedi Doğu ile Batı, İstanbul'da mı barışacak?

Beril Dedeoğlu / Star

Patrikler Buluşması

Fener Rum Patriği Bartholomeos ile yeni Rus Ortodoks Kilisesi patriği Kirill, geçtiğimiz cumartesi günü İstanbul’da bir araya geldiler. Kirill, Bartholomeos’u ziyareti sırasında, ‘ana kilise’ye gelmiş olmanın memnuniyetini dile getirirken aslında iki kilise arasındaki anlaşmazlıkları geride bırakacak yeni bir döneme de işaretmiş oldu.

Ortodoks dünyasında Fener ile Moskova patrikhanelerini anlaşmazlığa sürüklemiş olan pek çok tarihsel neden bulunuyor. Bunların bir kısmı inanç dünyasına ilişkin anlaşmazlıklar olsa da, önemli bir bölümü idari sorunlara ve yetki paylaşımına ilişkin. Bir de işin içine devletler ve onların etki coğrafyaları konusundaki rekabetleri girince, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların siyasi boyutu daha da öne çıkıyor.

Soğuk Savaş yıllarında ‘Batı’nın SSCB ile Ortadoğu’daki mücadelesi sırasında üzeri örtülü olarak kiliseler üzerinden yürütülen gerginlik, özellikle Kıbrıs sorunu çerçevesinde Moskova-Atina-Lefkoşa hattının sağlam tutulmasında etki yaratmış, buna karşın İstanbul merkezli kilise de Sovyet etkisinin Ortadoğu’ya sızmamasında bir tür baraj etkisi yaratmıştı. Kabaca bu biçimde gelişen ayrı siyasal tercihler, iki kiliseyi küs kardeşler haline getirmiş, üstelik kilise olgusunun yeniden açığa çıktığı SSCB sonrası Rusya’da rekabet daha da keskinleşmişti.

Fener Rum Patrikliği genel olarak AB ve Batı eğilimli bir ağırlığı ifade ederken Moskova Patrikliği eski Sovyet coğrafyasını ve Rus dış politikasını simgeler oldu. Biri bulunduğu coğrafyadaki azınlığı diğeri çoğunluğu temsil eden bu iki kilise, bir anlamda yeniden doğu-batı çekişmelerini, farklı biçimlerde de olsa, gün yüzüne vuran mekanlar haline geldi. Bu çerçevedeki en son anlaşmazlıklar Rusya’nın yakın çevresi olduğu bilinen ve ‘batı’ya yaklaşmalarından hoşlanmadığı yerlerle, Gürcistan ve özellikle Ukrayna ile ilgili olarak yaşandı.

Sorun, Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin Fener’e mi yoksa Moskova’ya mı bağlanacağıyla ilgiliydi. Moskova, Rusya ekseninden çıkmasını katiyen istemediği Ukrayna’nın Fener’e bağlanması ihtimalini kabul edilemez buldu. Ukrayna Kilisesi’nin tercihi Moskova’dan uzaklaşmak olsa da Fener, Rus Kilisesi ve Rusya’yı karşısına alacak çıkışlar yapmaktan kaçınarak davetkar bir tavır sürdürmedi. Bu durumda sorun Kiev ile Moskova arasına sıkıştı, renkli devrimler ve doğal gaz krizleriyle de pekişti.

Türkiye-Rusya ilişkilerinin oldukça sorunsuz ilerlediği döneme denk gelecek biçimde Fener’in Moskova ile dikkatli bir ilişki sürdürmüş olması, bugün taraflar arasında yeniden bir diyalog kurulabilmesine olanak sağlamış gözüküyor. Bu durum, dini liderlerin küresel değişimleri ve olası yeni güç dengelerini, toplumsal geçişkenliklere bağlı dönüşüm süreçlerini ve olası riskleri görebildikleri anlamına geliyor.

Benzer eğilimlerin siyasi liderlerde her durumda gözlenmediğini saptamak ise üzücü. Ahmedinejad Obama’yla, Sarkozy Türkiye’yle uğraşıp dururken, kutuplaşma yaratacak dışlamaların eldeki iktidarı bile kaybetmeye yol açacak sonuçlar doğuracağı görülemiyor. İki patriğin ‘aynı dünyanın parçalarıyız’ biçimindeki yaklaşımını ciddiye alan liderlerin yeni kurulmakta olan küresel dengelerde yerlerini sağlamlaştıracaklarına, diğerlerinin de kaybedeceklerine kuşku yok. ABD Rusya, Arjantin, Küba gibi; Türkiye Yunanistan, Ermenistan, Suriye gibi kadim hasımlarıyla bağlar kurarken varolan bağlarını riske sokan ülkeler, kendilerini bugün İran, İsrail ya da Kuzey Kore gibi siyaseten yalnızlaştırılmış olarak bulabilirler. Rus Ortodoks Patriği boşuna İstanbul’a gelmemiş olabilir.



Bu haber 703 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,238 µs