Türkiye'nin bilinmeyen dostları

6 Temmuz 2009 09:24 tsi
Türkiye'nin geleceğini belirleyecek o isimler kim?

NABUCCO... Alman kavgası...

Onlar, ‘kapitalizmin yaramaz çocuklarıydı...’

Alman Yeşiller... ‘Marksizmin’ yıkıldığı, ‘sosyal demokratlar’ın ise umut olmaktan çıktığı bir dönemde ortaya çıktılar...Mevcut sistemin işlemediğine inanan herkesi kendilerine çekmeyi başardılar...

Zaman hızlı aktı...

Kendilerini bir anda, sistemin tam tepesinde, Alman hükümetinin koalisyon ortağı olarak buluverdiler. Kapitalizme dair herşeyi redle çıktıkları yolculuk, dünyanın en güçlü ‘Batılı’ ülkelerinden birinin hükümetinde son bulmuştu!

Sosyal demokrat lider Gerhard Schroeder başbakan, Yeşiller’in lideri Joschka Fischer de dışişleri bakanıydı. 1998’de başlayan bu serüven, 2005 yılındaki seçimde Alman Sosyal Demokratlar’ın, Hıristiyan Demokrat Angela Merkel karşısında aldıkları yenilgiye kadar sürdü...

Yeşiller, bu. yedi yıllık iktidar sürecinde içinde bulundukları coğrafyanın ‘gerçek politikaları’ ile buluşma olanağını da buldular...

Türkiye açısından şaşırtıcı...

‘Demokrasi’, ‘Kürt sorunu’ ve ‘insan hakları’ nedeniyle Türkiye ile arasına henüz başlagıç noktasında duvarlar koymuş olan Fischer’in bu süreçte, Avrupa’nın en önemli ‘Türk dostu’ siyaset adamına dönüşmesi, yaşadığımız yüzyılın önemli sürprizlerinden biri oldu.

‘1968 Paris direnişi kuşağının’ ünlü lideri Kızıl Dany lakaplı Daniel Cohn-Bendit gibi, Fischer de, ‘Türkiye’siz bir Avrupa’nın tek bacağı olmayan ördek gibi ortalıkta dolaşacağına’ inananlar grubuna dahil oldu. Türkiye’nin Avrupa ailesinin bir üyesi olmasına dönük tüm çekincelerini silip, ‘güçlü Avrupa’nın stratejisini Ankara’nın ortaklığı üzerine oturtan’ bir beyin kimyasına sahip oldu.

NABUCCO projesi için...

Avrupa Birliği’nin bürokratik kulislerini iyi izleyenler bir gerçeği artık çok iyi fark ediyor: AB, artan şekilde Almanlaşıyor...

Yani, AB’nin önemli karar mekanizmalarında, üst düzey bürokrasisinde Alman ağırlığı her geçen gün biraz daha hissediliyor.

Bu nedenle; AB’de hedeflere ulaşacak lobi çalışmasını yürüten güçler, öncelikle, kamuoyunda saygınlığını koruyan bir Alman portreye yönelmeyi tercih ediyorlar.

Son dönemde, geleceği üzerine çok fazla tartışma yaratılan NABUCCO doğalgaz boru hattı projesi için Joschka Fischer’in seçilmiş olması, bu nedenle son derece mantıklı ve proje açısından da ‘şans’ olarak değerlendiriliyor.

Orta Asya ve Kafkasya, hatta Kuzey Irak, Katar ve İran’ın doğalgazını Avrupa taşıması,bu arada Türkiye’yi, dünya enerji dengelerinin en önemli devletlerinden biri yapması beklenen projeye Fischer’in seçilmesinin ana nedenlerinden biri de Türkiye ile olan sıcak ilişkileri zaten.

Almanlar’ın ilginç rekabeti...

Fischer’in başbakanı Schroeder bir süredir Rus doğalgaz devi Gazprom adına çalışan bir lobici. Bu nedenle, Rusya’nın Baltık üzerinden Almanya’ya doğalgaz taşıma projesi olan ‘Kuzey Akımı’ Avrupa’da hiç bir engelle karşılaşmadan 2011 yılında yıllık 55 milyar metreküpluk kapasitesiyle devreye girecek.

Yine Schoreder’in NABUCCO’ya alternatif olarak devreye sokmaya çalıştığı Rusya’nın ‘Güney Akımı’ ise yıllık 63 milyar metreküplük kapasitesiyle 2015 yılında devreye alınmaya çalışılıyor. Fischer’in işi ‘Güney Akımı’nı bir kenarda tutup, 31milyar metreküp kapasiteli NABUCCO’yu işletmeye almanın yollarını açmak...

Tartışılan ne...

Aslında, Alman siyasetinin iki ünlü ismi, Avrupa’nın iki farklı kanadını temsil ediyorlar. Schroeder, ‘Biz Rusya ile anlaşır yolumuza devam ederiz’ diyen ‘Avrasya’cıları, Fischer ise, ‘Rusya’ya aşırı enerji bağımlılığı Avrupa güvenliğini tehdit ederek,mutlaka alternatif yollar açılmalıdır’ diyen ‘NATO’cuları temsil ediyor.

İki Alman’ın mücadelesi, Türkiye’nin stratejilerinin geleceğini belirleyecek...Tabii Avrupa’nın da...

Ardan Zentürk / Star

Bu haber 1,298 defa okundu.