ukdesi | " /> ukdesi | "/>

En Sıcak Konular

30 Haziran ukdesi

2 Temmuz 2009 13:18 tsi
30 Haziran ukdesi Bir ’30 Haziran süreci’ beklentisi içerisinde olanlar beklentileri boşa çıkınca bu sefer 30 Haziran’ı bir başka kavramla ifade etme eğilimi içine girdiler. Bu, aynı zamanda içlerinde kalan ukdeyi de anlatıyor…

Hürriyet gazetesi yazarlarından Yalçın Doğan’ın bugünkü yazısının başlığı oldukça ilginç: “30 Haziran darbesi”…

Doğan yazısında Albay Çiçek’in MGK toplantısının yapıldığı saatlerde tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilmesini kast ederek, Başbakan Erdoğan’ın askere karşı “zafer” kazandığını ileri sürüyor. Nitekim yazısının ara başlığı “Yıpranma ve zafer”. Yıpranan ordu, “zafer” kazanan ise AKP ve Erdoğan…

Doğan’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Ne garip, 7.5 saatlik MKG toplantısından sonra, devletimizin kurumlarını yıpratmaya yönelik beyan ve yayınların ülkemize fayda sağlamayacağı belirtiliyor.
Ancak, gelinen noktada beyan ve yayınların ötesinde, fiili ve hukuki bir durum var. Bir tutuklama kararı var. Ve Orgeneral Başbuğ’un açıklamaları var.
O tutuklama kararı ile Başbuğ’un açıklaması birbiriyle fena halde çelişiyor. Beyan ve yayına gerek bırakmayacak biçimde, kendi mekanizması içinde, devletimizin kurumunu yıpratıyor. Orduyu.
AKP iktidara geldiğinden bu yana, seçimler hariç, en büyük zaferini kazanmış gibi.
Albay Çiçek’in tutuklanması ve MGK toplantısıyla noktalanan bu süreç, 30 Haziran’a rastlıyor.
30 Haziran, sivil darbe günü.
Sivil-asker ilişkisinde denge artık Tayyip Erdoğan’dan yana.
Sivil-sivil ilişkilerinde ise, Erdoğan’ın zaten el atmadığı alan yok. Medya, yargı, sivil toplum kuruluşlarını ele geçirmek.
30 Haziran bu yönde en büyük adım. Ne kadar işe yarayacak, o belli değil.”

Malum, Albay Çiçek, avukatlarının itirazını görüşen mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Bu durumda şimdi de asker mi “zafer” kazanmış ve iktidarı “yıpratmış” oluyor?

Yalçın Doğan’ın sorunu ele alma biçimi, bazı çevrelerin yaşadığımız süreci “nasıl” gördüklerini ortaya koyması bakımından önemli. Aynı gazeteden Ertuğrul Özkök’ün bugünkü yazısı da benzer mesajlar veriyordu. Baykal da “asker birkaç saat içerisinde Cumhurbaşkanı Gül’ü ikna eder” şeklinde konuşarak, aslında içindeki beklentiyi dile getirmemiş miydi?

Meseleyi “normalleşme” bağlamında görmeyip AKP karşıtlığı temelinde ele alırsanız, olup biten her şeyi bu şekilde görür, bu şekilde değerlendirirsiniz.

Bu tarz düşünenlerin murat ettikleri nedir? Örneğin şöyle bir siyasi manzara mı: Asker sivil iktidarı her fırsatta “haşlıyor”, “ayar” veriyor… Asker konuştu mu iktidarıyla, muhalefetiyle bütün siyasi camia ve medya ile toplum ona göre pozisyon alıyor… Toplum olarak “laik-antilaik” kutuplarına bölünmüşüz, ama asker sayesinde “tehdit ve tehlike” altında olan laik düzen korunabiliyor ve hepimiz askere karşı minnet duygularıyla doluyuz… Tabii, bu arada Ergenekon diye bir dava da yok; varsa bile kapatılmış. Sanıkları da cezaevi kapılarında “Türkiye sizinle gurur duyuyor” sloganlarıyla omuzlara alınarak, kahramanlar gibi karşılanıyor…

Özlenen tablo bu mudur?

Eğer “bu” ise, o zaman Türkiye’nin “çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak” hedefi bu tablonun “neresinde” olacaktır? AB’ye üye olmak bir “niyet” olmanın ötesinde ne tür bir anlam ifade edecektir? Ya “normalleşme” kavramı?

Türkiye’nin “sancılı” bir süreçten geçtiği doğrudur. Ama doğrultusu doğru ve yerindedir. Gayrisi zamanın akışına hükmedemeyenlerin kerameti kendinden menkul sızlanmalarıdır…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 583 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,191 µs